Zülfikar Dogan; Enerjide `fırsat bu fırsat` dönemine giriliyor

04.10.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :


Enerji darboğazının yakın olduğu artık kesin. Enerji Bakanı Cumhur Ersümer, elektrik kesintilerinin henüz programlı bir şekilde başlayacağı yönünde bir kararın olmadığını, sıkıntıyı gidermeye çalıştıklarını söylüyor.Ancak karanlık beklentisinin karanlığı ruhlara ve beyinlere çökmüş durumda. Herkes elektrikler kesilirse neler olacağını tartışıyor.Sanayiciler, bankacılar, tüccarlar, memurlar, eğitimciler herkes.1970`li yılları bilmeyenler, hatırlamayanlar, yeni nesil elektriksiz bir dünyayı düşünemiyor bile.TEAŞ`ta da yoğun çalışmalar yapılıyor. DPT Müsteşarı Dr. Akın İzmirlioğlu`nun dediği gibi, artık bu noktadan sonra `nereden ve kaça bulursak` almak zorunda olduğumuz, `pahalı elektrik` faturası ile karşı karşıyayız. Bu faturanın hafiflemesi ile ilgili takvim ise en erken 2003 yılını gösteriyor.Bir yandan yağmur yağması ve barajların devre dışı kalmaması için hemen herkes `sıdkı bütün` ile dua ederken, diğer yandan da komşulardan elektirik almak için müzakereler yürütülüyor.Moskova`dan gelen haberler ilk etapta Gürcistan ve Rusya ile anlaşmaya varılma noktasına gelindiği, aylık 100 milyon kilovatsaat elektriğin, Hopa - Batum enterkonnekte sisteminden alınabileceğiyönünde. Anlaşmanın üç ülke arasında bu hafta imzalanması bekleniyor.Mümkün olabilirse, Gürcistan`ın geçen yıl yapılan anlaşmaya rağmen veremediği aylık 70 milyon kwh`lık elektriği de yine Rusya üstlenebilecek.Diğer çözüm yöntemi ise Bakanlar Kurulundan Enerji Bakanlığı`nın aldığı yetki çerçevesinde ihale prosedürlerine gerek kalmaksızın `doğrudan davet ve teklif isteme` yöntemiyle kurulacak 5 gezer, 2 yüzer santral olarak görülüyor.
100 - 130 mw gücünde düşünülen Trabzon ve Mersin - Akkuyu`daki iki yüzer santral için bugünlerde uluslararası ihale daveti duyurusu yapılması bekleniyor.
Açık denizde demirleyecek ve dubalar üzerinde kurulacak yüzer santralların yanı sıra, 5 mobil (hareketli - gezer) santral için açılan ihalede ise teklif alım tarihi 12 ekime ertelendi.TEAŞ bir an evvel işi bitirmek, santral sözleşmelerini yapıp, kiralama sürecini başlatmak istiyor. Bu çerçevede daha önceki mobil santral ihalesini kazanan firmalara da doğrudan davet yapılarak öneri getirmeleri istenmiş durumda.Ancak Türkiye sıkıştı, elektrik darboğazı kapıya dayandı ya, şimdi devir fırsatçıların devri oldu.
Mobil santralcılar kwh başına 7 cent`ten aşağı ağızlarını bile açmıyorlar, neredeyse burunlarından `kıl` aldırmıyorlar. Öyle ki, fiyatı kwh başına 12 cent`e kadar tırmandırmak isteyenler bile var içlerinde.Antalya, Kastamonu, Batman, Kırıkkale`de kurularak kiralanacak, her birisi 100`er mw gücündeki 5 mobil santral (Batman`da 2 tane 100`er mw`lık) ve yüzerleri de eklediniz mi, bir anda 600 - 700 mw`lık bir güç devreye sokulmuş olacak.TEAŞ Yönetim Kurulu son olarak Mayıs ayında tekliflerini aldığı ancak bir türlü sonuçlandıramadığı dört mobil santral için (Esenboğa, Mardin, Isparta, Siirt) kendi belirlediği birim akaryakıt maliyet fiyatını kabul ettiklerini bildiren dört firmayı sözleşme yapmaya davet etti.Bu firmalarla müzakereler sürdürülüyor. TEAŞ`ın belirlediği ve dört firmanın da kabul ettiklerini bildirdikleri elektrik birim fiyatı kwh başına 6.3 - 6.9 cent dolayında. Yakında sözleşmeler imzalanacak.Ancak asıl önemlisi, 12 Ekim`de beş mobil santral için alınacak öneri ile, iki yüzer santral için alınacak fiyat teklifleri. Bu teklifler alınıp, değerlendirme aşamasına gelindiğinde artık ekim sonu, kasım ortası bulunmuş olacak ve Türkiye iyice sıkışacak.Zaten asıl bekledikleri fırsat da bu. Kesintiler ve soğuklar bir başlasa, Türkiye ellerini öptürüp 12 - 15 cent artık tutturabildikleri fiyatı isteyecekler.Enerji Bakanlığı bürokrasisi ve TEAŞ `fahiş` fiyatlara bir ölçüde de olsa direnmeye çalışıyor. Ama kış kapıya gelip dayanınca bu işlere kalkılırsa, nereye kadar dayanabilirsiniz, hangi fiyata kadar `hayır` diyebilirsiniz, onu kestirmek güç. Enerji krizine `yüksek fiyatlı çözüm` olarak bulunan yüzer - gezer santrallardan başka şu anda bir yol görünmüyor gibi. Belki Türkiye`de böylece Guinnes rekorlar kitabına girme imkanını bulur.Nasıl mı? Kısır tartışmalarla yılları ve zamanı tüketip, özelleştirdik - özelleştireceğiz diye enerji alanına doğru düzgün yatırımı yıllardır düşünmeyen. Ağustos böceği gibi, koskoca bir yazı `BOT, BO, TOR modelli santrallar mı kuralım, Nükleer mi, doğal gazlı mı yapalım` diye şarkı söyler gibi nakaratlarla geçiren. Derken, nihayet kış kapıya dayanınca da`yahu bize elektrik lazımdı değil mi?` derdine düşen. Enerjiye, elektriğe en çok ihtiyacı olduğunu bildiği halde, bunun gereğini yapmak iradesini gösteremeyen.Azgelişmiş ya da cilalı deyişle, `gelişmekte` olan, insanlarının büyük bölümü Dünya Bankası ölçülerine göre sefalet sınırı düzeyinde gelire sahip olmasına karşın, `DÜNYANIN EN PAHALI ELEKTRİĞİNİ KULLANAN ÜLKE! sıfatıyla biz bu rekorlar kitabına gireriz, abi` değil mi? (FİNANSAL FORUM)
 

Hisse Başarıyla eklendi