Anap Genel Başkanı Yılmaz: -Türk Ekonomisi Son Bir Kaç Haftadır, Daha Ziyade Psikolojik Faktörlerden Kaynaklanan Bir Çalkantı İçindedir -Yaşanan Çalkantı, Bir Bakıma Ekonominin HastalıklarındanBeslenenlerin Çırpınışlarıdır -Türk Ekonomisindeki Yapısal Değişim, Ekonominin Hastalıklarından Beslenenleri Rahatsız Etmektedir -Böylesine Önem Verdiğimiz İstikrar Programının Başarısızlığa Uğramasına Yol Açabilecek Hiçbir Olumsuzluğa İzin Vermeyeceğiz -Sistemin İşleyişini Bozan, Deforme Olmuş Unsurlar Birer Birer Temizlenmektedir. Bankalar Operasyonunun Bir Yönü De Bu... -Güven Duygusunu Yıkmaya Yönelik İhlallere Göz YummamızSözkonusu Değildir -Spekülasyona Girişinlerin Bundan Zararlı Çıktıkları Görülecektir -Ekonomi, Koalisyon Yapısının Dengeleri İçinde Yönetilmektedir
ANKARA (A.A) - 05.12.2000 - ANAP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, Türk ekonomininin son birkaç haftadır psikolojik faktörlerden kaynaklanan bir çalkantı içinde olduğunu belirterek, Yaşanan çalkantı, bir bakıma ekonominin hastalıklarından beslenenlerin çırpınışlarıdır dedi. Yılmaz, partisinin TBMM Grup toplantında yaptığı konuşmada, ANAP olarak ekonomiye her zaman büyük önem verdiklerini belirterek, Bugün ekonomi yönetimi bizim kontrolümüzde değildir. Ekonomi, koalisyon yapısının dengeleri içinde yönetilmektedir diye konuştu. ANAP olarak 2000 yılının Ocak ayından itibaren ekonomi yönetimine ilişkin görüşlerini pek çok defa dile getirdiklerini anlatan Yılmaz, koordinasyon sorunun çözülmesi ve uygulanan programın zayıf halkalarının güçlendirilmesi gereği üzerinde durduklarını hatırlattı. Yılmaz, Türk ekonomisinin son birkaç haftadır psikolojik faktörlerden kaynaklanan bir çalkantı içinde olduğunu belirterek, psikolojik temelde başlayan çalkantıyı önlemenin, somut unsurlara dayanan çalkantıları önlemekten daha zor olduğuna dikkati çekti. Gerekli önlemlerin alınmasına karşın, olumsuz psikolojinin ekonomiye sirayetinin önüne hala geçilemediğini vurgulayan Yılmaz, Türk ekonomisinin dinamik bir ekonomi olduğunu kaydetti.
HERKES BUNU BÖYLE BİLMELİ
Uygulanan ekenomik programın iç ve dış piyasaların güvenini kazanmış bir program olduğunu ifade eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: Yaşanan sıkıntı mutlaka aşılacaktır. Geçen yıl ardarda yaşadığımız iki depreme bile dayanan Türk ekonomisi, bu çalkantıya da dayanabilecek güçtedir. Bu vesile ile bir konuyu bilmeyenlere veya bilmezden gelenlere hatırlatmakta yarar görüyorum: Ekonomik istikrar politikası, bu hükümetin temel bir tercihidir. Böylesine büyük önem verdiğimiz ve risk üstlendiğimiz istikrar programının, başarızlığa uğramasına yol açabilecek hiçbir olumsuzluğa hükümetin izin vermesi mümkün değildir. Ekonomi işleyişi içinde yer alan herkes bunu böyle bilmeli ve ona göre hareket etmelidir. Ekonomik istikrar programının kararlı bir şekilde uygulanmasına devam edilecektir. Bu kararlılık,hükümeti oluşturan tüm partilerde de vardır. Bu konuda iç ve dış ekonomi çevrelerinin güçlü desteği aynen devam etmektedir. Yılmaz, uygulanan ekonomik programla enflasyonun düşürülmesi, faizler ve döviz hareketlerinin kontrol altına alınarak bütçe dengelerinin kurulmasının hedeflendiğini belirterek, taviz vermeden sürdürme çabası içinde oldukları programın 2000 yılı başından beri uygulandığını hatırlattı.
HAYAT ALANLARI DARALMAKTA
2003 yılı başında enflasyon, faiz oranı ve bütçesinin gelir-gider dengesiyle AB satandatlarına ulaşmış bir ekonomi hedeflediklerini anlatan Yılmaz, şunları söyledi: Yani ekonomide sistemi değiştirme operasyonu yılbaşından beri sürüyor. Bu operasyonun en önemli araçları, faiz ve döviz politikaları ile bütçe dengesidir. Bu süreçte, sistemin işleyişini bozan, deforme olmuş unsurlar da birer birer temizlenmektedir. bankalar operasyonunun bir yönü de budur. Türk ekonomisindeki yapısal değişim, ekonoinin hastalıklarından beslenenleri rahatsız etmektedir. Program işledikçe, ekonomi rayına girdikçe, işler düzeldikçe bunların hayat alanları daralmaktadır. Yaşanan çalkantı, bir bakıma, ekonominin hastalıklarından beslenenlerin çırpınışlarıdır.
SÜRATLE ÇIKACAK...
Mesut Yılmaz, siyasetçinin ekonomik işleyişin içine gözetim fonksiyonunun ötesinde girmesine taraftar olmadıklarını belirterek, Sistemin aktörleri görevlerini layıkıyla yerine getirdikleri, kurallara uydukları sürece böyle bir ihtiyaç doğmaz. ncak güven duygusunu yıkmaya yönelik ihlallere göz yummamız sözkonusu değildir diye konuştu. Uygulanan politikalardan ve belirlenen takvimden asla taviz vermeyeceklerini kaydeden Yılmaz, parti olarak da ekonomik istikrar programının arkasında olduklarını ifade etti. Yılmaz, ekonomek istikrar programını sonuna kadar uygulamta hükümetin kararlığını vurgulayarak, bugünden itabaren yaşanan sıkıntıların, sistemde bazı temizlikler de yapılarak aşıldığını, herşeyin yoluna girmeye başladığının görüleceğini söyledi. Uluslararası kuruluşların da ekonomik programın başarısı için üzerlerine düşen katkıyı sağlayacaklarını bildiren Yılmaz, Türkiye`nin gereksiz yere girdiği mali krizden süratle çıkacağını kaydetti.