Uzmanlar merkez kararı için ne dedi?

24.01.2017 - 14:50 | Son Güncelleme :

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, 2017 yılının ilk toplantısına ilişkin sonuçları açıkladı. Merkez Bankası faiz koridorunun üst bandını yüzde 9,25'e çıkardı. Geç likidite penceresi faizini yüzde 10'dan yüzde 11'e yükseltirken politika faizini yüzde 8.00 seviyesinde sabit bıraktı. Uzmanlar Merkez Bankası'nın kararını değerlendirdi.

https://i.bigpara.com/i/55big/buyume_piyasa_137.jpg

FAİZ KARARININ AMACI KURDA DENGE YARATMAK

İntegral Menkul Değerler A.Ş. Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, “Merkez Bankası beklentilere paralel bir karar alarak faizi artırdı. Politika faizinin sabit bırakılmış olması, kurda ilk önce yukarı bir harekete neden oldu. Ancak sonrasında bir dengeye geldiği görülüyor. Merkez Bankası bu karar ile likidite yönetimine devam edeceğini gösteriyor. Geç likidite penceresinin %11'e yükseltilmesi Merkez Bankası’nın,  bu pencereyi kullanmaya devam edeceğini gösteriyor. Faiz kararı, kurda düşüş sağlamasa bile kurda 3.78 seviyelerinde,  stabilizasyon yerleşmesini sağlayabilir. (TCMB)'nin de amacının bu olduğunu gösteriyor” dedi.

Turşucu, şöyle ekledi: “Kısa vadede TCMB, enflasyonda yükseliş beklemesinden ötürü sıkılaştırmaya devam edecek ve gerekli görmesi durumunda ek sıkılaştırmalar yapabilir. Politika faizine dokunmamış olması, büyümeye yönelik endişelerin farkında olduğunu göstermekte. Diğer yandan,  Donald Trump sonrasında ABD dolarının, küresel değerinde bir yorulma olduğunu izliyoruz. TCMB'de,  dolar endeksinin bundan sonraki seyrini ve Fitch kararını görmek istemiş olabilir. Bu nedenle şimdiden,  kalıcı bir faiz artırımına gitmek istemediğini görmekteyiz”

Haberin Devamı

TCMB PİYASALARA KIYASLA İYİMSER

Haberin Devamı

XTB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Arzu Toktay; “10 Ocak tarihinde Türk Lirası’nın değer kaybının aşırıya kaçması Merkezi harekete geçirdi. Bankalar arası borçlanma piyasasında limitler düşürüldü, haftalık repo ihalesi açılmadı. Sonuçta, gecelik faiz oranları ve geç likidite penceresi üzerinden borçlanma ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini 23 Ocak’ta yüzde 9,01 seviyesine taşıdı. Kurum mevcut uygulamalar ile devam mı edecek yoksa yeterli bulmayıp doğrudan faiz artırımına mı gidecekti?” şeklinde belirtti.

Toktay şöyle devam etti: “Piyasada yaygın görüş, haftalık repo ihalesi açmayarak, bankaların limitlerini kısarak günlük kararlar ile Türk Lirası’nın değerini koruma çabası zor olan ve kurum ileriye dönük işini sağlama almak isterse en etkili araç olan faizi kullanmalıydı. Beklenen gün geldi ve sorumuzun cevabını aldık. Banka politika faizini yüzde 8 seviyesinde korurken gecelik borç verme faiz oranını 75 baz puana çekerken geç likidite penceresini 100 baz puan yukarı çekti. Anlaşılan banka doğrudan faiz artırımı yerine geçtiğimiz hafta olduğu gibi geç likidite penceresi ve gecelik borçlanma ile piyasada likiditeyi kontrol etmek istiyor. Merkez’in kararı tam anlamı ile piyasa beklentisini karşılamadı. Buna rağmen özellikle Dolar/TL paritesindeki yükselişin limitli kalması olumlu. Döviz piyasası Türk Lirası negatif fiyatlamayı ileriye taşımakta zorlanıyor. İyi haber!"

Haberin Devamı

ASIL SORUN REEL FAİZLER OLMAYA DEVAM EDİYOR

IşıkFX Başanalisti Gizmen Nalbantlı; "Merkez Bankası üst bant ve geç likidite penceresi faizlerinde sırasıyla 75 ve 100 baz puan faiz artışı yapmasına rağmen politika faizini değiştirmediği için piyasayı tatmin etmedi. Haftalık repo ihalesi açmayarak bankaları gecelik borçlanma ve geç likidite penceresine yönlendiren Merkez Bankası, ağırlıklı fonlama maliyetinin 8,28’den 9,12’ye kadar yükselmesini sağlamıştı. Bugün alınan karar sonrası haftalık repo ihalesi açılmadığı sürece bankalar %9.25 ve %11’den fonlanmaya devam edecek ve fonlama maliyeti yükselecek" dedi.

Nalbantlı açıklamarına şunları ekledi: "TCMB açılacak ihalelerde repo ve swap faizini yüksek tutarsa kurun bu seviyelerde kalmasını sağlayabilir.  Ancak asıl sorun reel faizler olmaya devam ediyor. Politika faizini değiştirmeyen Merkez Bankası sonrası reel faizler ekside kalmaya devam ediyor. Önümüzdeki dönemde döviz kuru gelişmelerinin gecikmeli etkisi ve girdi maliyetlerindeki artış ile birlikte enflasyonun yükseleceğini düşündüğümüzde reel faizleri artıya geçirmediğimiz sürece Türk Lirası kırılgan olmaya devam edecektir.  Diğer önemli nokta ise üst bandın artırılmasının kredi maliyetlerine olan etkisi olacak. Bankalar kredi verirken üst banda bakarak karar veriyor. Üst bandın 9.25’e çekilmesi kredi maliyetlerini artıracaktır. Ekonomik aktivitenin yavaşladığı bu ortamda alınan karar ile yüksek kurun yanında faizlerde yükselişmiş oldu.  Alınan karar sonrası kurda görülen yükseliş 3.70-3.75 bölgesinin üzerinde kalındığı sürece devam edebilir. Bir önceki zirve seviyesi olan 3.94 seviyeleri için ise 3.85 en büyük engel olarak duruyor."

 

Hisse Başarıyla eklendi