``Uzlaşma yanlış tarif edildi``

19.07.2007 - 08:57 | Son Güncelleme :

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde uzlaşma kelimesinin yanlış tarif edildiğini söyledi

https://i.bigpara.com/i/55big/abdullahgul4545.jpg

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde uzlaşma kelimesinin yanlış tarif edildiğini söyledi. Gül, ``Ben aday olduğumda 361 kişi Meclis’te vardı, 357 oy aldım. 6 kişi daha gelip otursaydı ‘hayır’ deseydi uzlaşma mı sağlanmış olacaktı” dedi.

CNNTURK

CNN TÜRK`ün canlı yayınında Ankara temsilcisi Yavuz Oğhan`ın sorularını cevaplayan Gül, cumhurbaşkanlığı seçimi konusuna değindi.
 
“Seçimden sonra Cumhurbaşkanı’nı Meclis’in mi, yoksa halkın mı seçeceği” konusunda bir soru üzerine Bakan Gül, “Hepsi de mümkün teorik olarak. Ama Meclis açılınca, Meclis’in ilk işi, Meclis Başkanı’nı, Meclis Başkanlık Divanı’nı oluşturunca, cumhurbaşkanını seçebilir veya Meclis hep beraber karar alabilir, halk seçsin diyebilir” dedi.
 
Bakan Gül, bu konunun, genel seçim bittikten sonra oturup konuşacakları bir iş olduğunu söyledi.
 
“En doğrusu bütün bu tartışmaları bir kenara bırakmak için halkın seçmesi” diyen Gül, “Niye Türk halkının Cumhurbaşkanı’nı seçmesinden korkalım. Fransızlar kendi cumhurbaşkanlarını hem de iki tur yaptılar ve seçtiler. Halk seçsin, nasıl istiyorsa versin, uzlaşma falan deniyor, halk uzlaşsın, halk karar versin” diye konuştu.
 
Gül, Meclis’teki siyasi partilerin uzlaşması konusunda da, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde uzlaşma kelimesinin yanlış tarif edildiğini savundu. Gül, Ben aday olduğumda 361 kişi Meclis’te vardı, 357 oy aldım. 6 kişi daha gelip otursaydı ‘hayır’ deseydi uzlaşma mı sağlanmış olacaktı” diye sordu.
 
Tek parti iktidarının önemi
 
İstikrar konusundaki görüşlerini de açıklayan Gül, “Türk halkı istikrarın, tek parti iktidarının Türkiye`ye neler kazandırdığının farkında” ifadelerini kullandı.
 
“Dört buçuk yıl önce o günkü enflasyonu, o günkü faizleri, o günkü işsizliği, o günkü koalisyon hükümetlerinin birbiriyle iç çekişmelerini, bütün bunları biliyor” diyen Gül, sözlerini “Eğer tek parti iktidarı olursa istikrar oluyor ve doğrular yapılıyor. Daha önce de böyle oldu, Atatürk zamanında böyle, Turgut Özal zamanında böyle” diyerek sürdürdü.
 
“Sayın Cumhurbaşkanı uygun görmedi”
 
Gül, MGK Genel Sekreterliği’ne atama yapılması noktasında Dışişleri Bakanlığı ile Çankaya Köşkü arasında `diplomatlarla ilgili`  bir sorun olup olmadığının sorulması üzerine, “Dışişleri Bakanlığı’nın cumhurbaşkanıyla bir problemi söz konusu olamaz. Cumhurbaşkanı bütün Türkiye`yi temsil ediyor” cevabını verdi.
 
Büyükelçi Alpogan`ın yerine atanacak yeni MGK Genel Sekreterliği için Başbakan Erdoğan`ın Türkiye`nin Atina Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu`nun ismini Çankaya`ya önerdiğini, Burcuoğlu’nun “bu işi en iyi yapabilecek kişi olduğunu” düşündüklerini belirten Gül, Sayın Cumhurbaşkanı uygun görmedi. Şimdi başka bir arkadaşımızı kendisine önereceğiz şeklinde konuştu.

Şu anda Dışişleri Bakanlığı’nda 5 tane müsteşar yardımcısının Sezer`in onay vermemesi nedeniyle olmadığını kaydeden Gül, Oraya önerdiğimiz arkadaşlarımızın hepsi de Türkiye`yi yurtdışında şerefle temsil etmiş büyükelçilerimizdir. Sayın Cumhurbaşkanı’nın tayin ettiği insanlardır ama uygun görmediler. Dolayısıyla şimdi böyle yürütüyoruz” diye konuştu.
 
“Maliki’ye seçimden sonra gel dedik”
 

Bir soru üzerine de Bakan Gül, PKK terörüyle mücadele konusunda tüm diplomatik yolların kullanıldığını belirterek, Diplomatik yollar kullanılmıyor diyenler bu işleri seçime alet ediyorlar dedi.
 
Irak Başbakanı Nuri el Maliki`yi Türkiye`ye davet ettiklerini kaydeden Gül, “Başbakan bu hafta gelmek istedi aslında. Biz seçimden sonra gel dedik. Seçimden sonra gelecek, görüşeceğiz. Daha önce de açıkladık, ya onlar üstlerine düşenleri yapar veyahut da biz yaparız. Bu, bu kadar açık” ifadelerini kullandı.

 

Hisse Başarıyla eklendi