-DSİ GENEL MÜDÜRÜ ALTINBİLEK: -``TÜRKİYE, İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ GÜNLERDE, CİDDİ BİR ENERJİ SIKINTISININ ARİFESİNDE BULUNUYOR`` -``VATANDAŞLARIN, TÜRKİYE`DE BİR ENERJİ KRİZİ OLDUĞUNA İNANARAK TASARRUF YAPMALARI LAZIM`` -``BU YIL, SON 20 YILIN EN KURAK İKİNCİ YILI``
ANKARA (A.A) - 10.10.2000- Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürü Doğan Altınbilek, Türkiye`nin ciddi bir enerji sıkıntısının arifesinde olduğunu belirterek, ``vatandaşların, Türkiye`de bir enerji krizi olduğuna inanarak tasarruf yapmaları lazım`` dedi. Türk Sanayici ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) tarafından düzenlenen, ``Cinnah Sohbetleri`` toplantısının bu ayki konuşmacısı DSİ Genel Müdürü Doğan Altınbilek oldu. Altınbilek`in konuşmasından önce, toplantının sunuşunu yapan TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak, Türkiye`de bir enerji sendromu yaşandığını, bu nedenle herkesin tedirgin olduğunu anlatırken, ``fakat bundan en çok da, iş piyasası tedirgin oldu. Elektrik olmaması demek üretimin durması demektir`` dedi. Daha sonra konuşan Altınbilek ise enerji sıkıntısının bugünün sorunu olmadığını, 1996 yılında dönemin Enerji Bakanı`nın da, bir kaç yıl içerisinde böyle bir sıkıntının olabileceğini belirterek bütçeden fazla para aldığını hatırlattı. O dönemde bir çok sanayiciye kendi başının çaresine bakması için mesajlar da verildiğini hatırlatan Altınbilek, bazı otoprodüktör santrallarının o zamandan yapılmaya başlandığını kaydetti.
-GELİNEN NOKTADA DURUM-
1991 yılından bu yana bakıldığında, 1996-1997`ye kadar enerji sektöründe çok büyük yatırımlar yapılmadığını anlatan Altınbilek, ödenek yokluğu nedeniyle de, DSİ`nin yatırımlarının ise son on yılda 3 kat küçüldüğünü bildirdi. Altınbilek, şunları söyledi: ``Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye gündelik enerjisini işletmek durumundadır. Ve bir çok faktörün birarada nasıl gelişeceğine bakarak, ne kadar kötü bir krize gireceğimiz belirlenecektir. Bunlardan bir tanesi, bizim barajlarımıza gelecek su miktarıdır. Bu yıl son 20 yılın en kurak ikinci yılı.`` Türkiye`de barajların eskiden beri 24 saat Türkiye`nin ihtiyacı olan enerjiyi, yani, baz enerji sağlamak için kullanıldığını hatırlatan Altınbilek, barajların pik santral olarak çalıştığı zaman çok önemli bir işlevi de yerine getireceğini kaydetti.
-ENERJİ TASARRUFU KAMPANYASI-
Enerji Tasarrufu kampanyasına da değinen Altınbilek, vatandaşların Türkiye`de bir enerji krizi olduğuna inanmaları vetasarruf yapmaları gerektiğini belirtirken, ``samimiyetle söylüyorum, ben kendi evimde kendi çocuğum elektriği açık bıraktığında, (senin şu açık bıraktığın enerji kaç metreküp su harcıyor biliyor musun?) diye kovalıyorum. Herkesin bunu yapması lazım. Buna ihtiyacımız da var`` diye konuştu. Altınbilek, halen Atatürk ve Karakaya barajlarında kullanılabilecek ilave bir su bulunmadığını, Keban barajında ise 2.5 milyar metreküp kadar su bulunduğunu ve bu suyun Mart ayına kadar idareli kullanılarak, gelen yağmurların da ilave edilmesiyle günde 36 milyon kilowatsaat enerji üretmeyi hedeflediklerini bildirdi. Sonuçta Türkiye`de kış aylarında programlı bir elektrik kesintisi olabileceğine işaret eden Altınbilek, bunun 2002 yılında ve hatta 2003 yılı kışının bir bölümünü de kapsayabileceğini belirtti.
-``SURİYE`YE YETERİNCE SU VEREMİYORUZ``-
Susuzluk nedeniyle Suriye`ye de istenilen ölçüde su verilemediğini de anlatan Altınbilek, şunları kaydetti: ``Suriye`ye de istediğimiz kadar su veremiyoruz. Bunun nedeni, barajlarımızda su olmadığı içindir. Yoksa Suriye`den su kaçırdığımız için değil. Ortalama 500 metreküp saniye su vermekteydik. Bu geçen ay 300 metreküp seviyesine indi. Bu rakamı belki Ekim`de de veremiyeceğiz. Belki Mart ayına kadar da verme imkanı olmayacak. Gelen yağışlarla ilgili bir olay bu. Suriye`den özellikle kaçırdığımız bir şey yok.`` Altınbilek, Manavgat suyunun İsrail`e satışının hala gündemde olup olmadığına ilişkin soruya karşılık ise ``evet, hala gündemde`` yanıtını verdi. Altınbilek, ``benim tahminime göre, 2001 yılında İsrail`e su taşımak bir gerçcek olacak`` dedi. (GÜL-MAB)