Türkiye`de potansiyel var

02.02.2001 - 00:00 | Son Güncelleme :


Aydın Ulusan, Türkiye`nin ciddi bir potansiyele sahip olduğunu belirterek, gelişmekte olan piyasalarda çok deneyimli oldukları için Türkiye`den banka almayı planladıklarını söyledi.


Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesinde bulunan bankaları almak isteyen iki yabancı bankadan biri olan Standard Bank London, İnterbank veya Bankkapital`i almak için çalışmalarını yoğunlaştırdı. Standard Bank London Türkiye Sermaye Piyasaları Başkanı Aydın Ulusan, Standard Bank olarak gelişen ekonomileri tanıdıklarını ve bu ortamlarda daha rahat hareket edebildiklerini söyledi. Ulusan, gelişmekte olan ülke ekonomilerinin her zaman daha karlı olduğunu belirterek,
Örneğin gelişmiş bir ülkede bir ürün LİBOR artı 0.25`ken Türkiye`de o ürün LİBOR artı 2 - 3`dür diye konuştu. Türkiye`de 1.5 yıl önce temsilcilik açtıklarını vurgulayan Ulusan, Standard Bank`ın uzun vadede Rusya, Brezilya ve Türkiye`de faaliyetini genişletmeyi hedeflediğini kaydetti. Ulusan, Fon bankalarının durumu ortaya çıkınca bizim 6 ay bir yıl sonra atacağımız adımlar öne alındı. Bu nedenle iki bankaya talip olduk dedi. Ulusan, çok yaygın bir şube ağı olan bir banka almayı düşünmedikleri için Bankapital ve İnterbank`a talip olduklarını söyledi.


İlk etapta bir banka alacağız

İlk aşamada bu bankalardan birini almayı planladıklarını belirten Ulusan, işin içine girdikten sonra belki iki bankayı birden de alabileceklerini kaydetti. Ulusan, Fon bankalarına talip olma nedenlerini ise şöyle anlattı; Birincisi sağlanan vergi avantajı, muafiyetleri. İkincisi seçme şansı olması. Bunun yanı sıra Interbank ve Bankekspres uzun süredir Fon`un elinde. Bütün sorunların ortaya çıktığını, temizlendiğini düşünüyoruz. Bu da daha rahat hissetmemize neden oldu. Bunun yanısıra çok yaygın bir şube ağı olan bir banka yerine daha küçük çaplı bir banka tercih ettiğimiz için bu bankalara talip olduk dedi. Ulusan, talip oldukları bankaların iştiraklerinde bankacılığa ilişkin olanları alabileceklerini ancak, bunun dışındakileri kesinlikle almayacaklarını kaydetti. Ulusan, ileride sigorta sektörüne de girebileceklerini kaydetti.

Türkiye`de ciddi potansiyel var

Türkiye`de kurumsal bankacılık alanında faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Ulusan, burada ülke ve ürün limiti sınırlamasıyla karşılaştıklarını söyledi. Ulusan, Türkiye`de mevduat bankacılığı yaptıklarında bu sınırlamanın kalkacağını ifade etti. Ulusan, Türk bankacılık sistemi bireysel bankacılık alanında hizmet vermek, mudiyi keşfetmek zorunda. Mudiden toplanan paraların da krediye dönüştürülmesi lazım. Reel sektör çok ihmal edilmiş durumda. Biz geleceği KOBİ`lerde görüyoruz diye konuştu. 1980 yılında yabancı bankaların gelmesi sonucunda oluşan rekabet ortamının yararlarını kurumsal müşterilerin gördüğünü ileri süren Ulusan, küçük mevduat sahibinin bundan yararlanamadığını söyledi.


Kalitesiz ürünler pahalıya sunuluyor

Türkiye`nin bireysel bankacılık alanında geri kaldığını belirten Ulusan, Türkiye`ye 82 banka fazla görünüyor. Ancak, diğer önemli kriterlere bakıldığında aynı güç yok. Örneğin, GSYH`ların banka varlıkları oranı Yunanistan`da yüzde 100`e yakındır. Türkiye`de kayıtdışı ekonomide katılırsa yüzde 40 gibi çok düşük oran karşımıza çıkıyor. Aynı şekilde Gayri Safi yurt İçi Hasıla`ya kredilerin oranı komik derecede düşüktür. Nüfus başına düşen şube sayısına bakıldığında da çok geride, yabancı sermaye de çok düşük oranda.

20 yılıdır dışarı açılmasına rağmen Türkiye`deki toplam banka varlıklarının yüzde 5`inden azı yabancı bankalarda, 10 yıl önce açılan Macaristan`da bu oran yüzde 60 dedi. Türk bankalarının mevduat sahibine pahalı ve kalitesiz hizmet verdiğini ileri süren Ulusan, bireyin haberi olmadan inanılmaz kesintiler yapıldığını kaydetti. Ulusan, gönderilmeyen, verilmeyen ekstranın parasının dahi kesildiğini iddia etti. Bankacılık sektörüne rekabet geldiğinde bunun bireylere de yansıyacağını belirten Ulusan, Standard Bank`ın da bu anlamda rekabete katkısının olacağını ifade etti.


Türkiye`nin sorunu Ankara

Türkiye`nin önemsenmeyecek bir ülke olmadığını belirten Ulusan, Türkiye`nin tek sorununun Ankara olduğunu kaydetti. Ulusan, Ankara`nın AB`ye girmeyi, şeffaflığı, yargı sistemini düzeltmeyi, kamu bankalarının özelleştirilmesini istediklerini sanmıyorum. Çünkü, bütün bu sorunlar statükocu siyasi yapının bir sonucudur ve bunun değiştirilmesinde de samimiyet görmüyorum. Ancak, siyasiler istese de istemese de bunlar değişecektir diye konuştu.


 

Hisse Başarıyla eklendi