Türkiye Cesur Adımlar Atmalı

30.11.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :


Dünya Bankası, Türkiye`nin yapısal reformlar alanında önemli bir ilerleme kaydettiğini ancak en güç yapısal sorunlarla ileride karşılaşacağını belirterek,
cesur adımlar atılması gerektiğini bildirdi.



Dünya Bankası, Hazine ve Türkiye Bankalar Birliği tarafından ortaklaşa düzenlenen toplantıda Dünya Bankası`nın Türkiye raporu tartışıldı. Dünya Bankası raporunda, son 20 yılda etkileyici başarılara karşın, Türk ekonomisinin sürekli mali dengesizlikler, kronik yüksek enflasyon ve üretimde keskin iniş - çıkışların hüküm sürdüğü hassas bir ortamda varlığını sürdürdüğünün altı çizildi. Enflasyon ve büyüme oranındaki dalgalanmalarda mali dengesizliklerin büyük önem taşıdığı vurgulanan raporda, Türkiye`nin yüksek büyüme oranını sürdürmede başarısız olmasının makro ekonomik istikrarsızlıkla yakından bağlantılı olduğu belirtildi. Raporda, hükümetin başarılı olabilmek için reform programının güvenilirliğini açık ve kararlı adımlarla sürdürmesi ve güçlendirmesi gerektiği vurgulandı.
Raporda, harcamaların sınırlandırılmasına yönelik daha güvenilir önlemler içermesi durumunda programın başarı şansının artacağı anlatıldı.


Sosyal güvenlik, bankacılık ve diğer alanlarda şu ana kadar elde edilen kayda değer ilerlemeye karşın en güç yapısal sorunlarla gelecekte karşı karşı kalınacağı belirtilen raporda, Reforma ilişkin amaçların ve takvimlerin kamuoyuna açıklanması ve bunlara uyulması gerekmektedir denildi. Türkiye`nin uyguladığı reformların başarı şansının çok yüksek olduğu ifade edilen raporda, başlatılan reformların yarım kalmasının yakın gelecekte mali krizin yinelenmesi konusunda ciddi riskler yaratacağı ve orta vadede bu reformların sürdürülmesinin olanaksız hale geleceği uyarısında bulunuldu. Bu durumda Türkiye`nin kredi itibarının zedeleneceği ve ekonominin iç ve dış şoklar karşısında büyük ölçüde korumasız kalacağı belirtildi. Ayrıca, ekonomik büyümenin potansiyelin altında kalacağı, enflasyonun tehlikeli biçimde yükselerek yeniden 3 haneli rakamlara geleceği, stagflasyonla karşı karşıya kalan hükümetin, Türkiye`nin sosyal önceliklerini öncelikleri ve kalkınma gereklerini finanse etme yeteneğini önemli ölçüde yitireceği anlatıldı.


KURUL`A BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR;

Dünya Bankası raporunda, sağlam bir banacılık sektörünün, istikrar ve büyümeyi destekleyeceğine işaret edildi. Raporda, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu`nun banka düzenleme ve denetim sorunmluluklarını devraldığını, Kurul`un siyasi ortamda gerekli özerkliği kazanması durumunda yeni bankacılık yasasının önemli bir başarısını oluşturacağı vurgulandı. Önceki denetim rejiminin bölüntülenmiş bir yapıya sahip olduğu ve oldukça büyük bir sorunlu banka grubunun ortaya çıkmasına katkıda bulunan ciddi kusurlar içerdiği hatırlatılan raporda, yeni yapıda BDDK`ya büyük görev düştüğünü, Kurul`un itibarının artmasının büyük önem taşıdığı anlatıldı. Raporda, devlet bankacılığı sektöründe reform yapılmasının, bir bütün olarak sistemin gücü ve verimliliğinin artırılması açısından önem taşıdığı da vurgulandı. Mali sistemde başat konumda bulunan kamu bankalarının görev zararları ve aşırı personel gibi sorunlarının sistemi olumsuz etkilediği belirtildi.


TARIMSAL DESTEKLEME BÜYÜMEYİ ENGELLİYOR;

Raporda, mevcut tarımsal destekleme politikalarının büyümeyi engellediği öne sürüldü. Tarım alanındaki reformlara da işaret edilen raporda, çiftçilerin yeni ortama uyum sağlamalarına yardımcı olmak için uzun vadeli reformların gerekli olacağı ifade edildi. Türkiye`nin çiftçilerin yeni teşvik ortamında gelişmelerine yardımcı olmak için orta vadede bazı tarımsal sorunları çözmesi gerektiği ifade edilen raporda, sulama politikası eleştirildi.


TELEKOMÜNİKASYONDA AB NORMLARI YAKALANMALI;

Dünya Bankası raporunda, telekomünikasyon reformunda önemli ilerlemeler kaydedildiği, yeni yasanın sektörün orta vadede serbestleştirilmesi sürecini başlattığı belirtildi. Türk Telekom`un telefondaki tekelinin 2003 sonuna kadar kaldırılacağı belirtilen raporda, AB normlarına tam olarak uyum sağlanması için lisansların onaylanması, tarife politikasının açıklığa kavuşturulması, enterkonnekte rejim ve genel hizmet yükümlülüklerine ilişkin açık kriterler belirlenmesi gibi başka adımlar gerekli olacaktır denildi.


ALTYAPI REFORMU;

Raporda, altyapı konusundaki talebin arzı aşarak büyüme için darboğaz oluşturma tehlikesine işaret edildi. Türkiye`nin yap - işlet - devret modelinin öncülüğünü yaptığı, ancak hukuksal altyapı ve piyasa kurallarının belirlenmesine ilişkin çerçeveye ve rekabetin artırılması gereksinimine yeterli önemin gösterilmediği vurgulandı. Raporda, elektrik sektöründe devam eden yeniden yapılandırma sürecine destek verilerek, bu alandaki reformların hızlandırılması istendi.


LİNN; TÜRKİYE, LİDER OLACAK;

Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Johannes Linn ise, Türkiye`nin gelişmekte olan ülkelerin en ön saflarında yer aldığını belirterek, Türkiye dünya ekonomisinde bölgesel bir lider olacaktır dedi. Türkiye`nin orta vadedeki gündemi üzerinde dururken birtakım inişler, çıkışlar ve çalkantılar yaşayacağını belirten Linn, Biz geçmişe dönük olarak bazı dersler çıkartmak durumundayız. Böylesine çalkantılı günlerde unutmayalım ki Türkiye`nin 21`inci yüzyıla girmesi aşamasında çok büyük fırsatları olduğunu görmek durumundayız dedi. Linn, Türkiye`nin genç nüfusu, özel teşebbüsünün dinamikliği ve önemli jeopolitik konjonktürüne dikkat çekerek, Türkiye gelişmekte olan piyasaların en ön saflarında yer almaktadır. Türkiye AB`ye girme potansiyeline de sahiptir. Dünya ekonomisinde bölgesel bir lider olacaktır diye konuştu. (FİNANSAL FORUM)


 

Hisse Başarıyla eklendi