AB Katılım Ortaklığı Belgesi`nin açıklanmasına çok kısa bir süre kala, Türk Yunan gerginliğinin gündeme gelmesi AB çevrelerinde kaygı yarattı.
NATO`nun Destined Glory (Mutlak Zafer) 2000 tatbikatında yaşanan gerginlik ve Yunan birliklerinin tatbikattan çekilmesine ilişkin karar Brüksel`de endişeli yorum ve değerlendirmelere konu oluyor. AB Komisyonu kaynakları, 8 Kasım`da açıklanması öngörülen Türkiye`nin Katılım Ortaklığı Belgesi`nin son hazırlıkları yapılırken, yeni bir Türk-Yunan gerginliği yaşanmasının sıkıntı yaratacağını ifade ediyor. NATO kaynakları, tatbikatta çıkan sorunu değerlendirirken, Bunun Yunanistan ile NATO arasında bir mesele olduğunu ifade etti ve Yunanlar, NATO`nun uçuş planlarına uymadan silahsızlandırılmış adaların üstünden geçmişlerdir dedi.
NATO TALİMATI YOK;
İki müttefik arasında ihtilaflı bir alan söz konusu olunca, bu alanın NATO tatbikatına dahil edilmeyeceğini, askeri ve siyasi kanatların yıllardır bu yönde talimatı bulunduğunu belirten NATO kaynakları, Hiçbir NATO askeri makamı, Limni üzerinde uçma talimatı vermedi. Yunanlar kuralları ihlal etti ifadesini kullandı.
Yunanistan ile NATO arasındaki bir ihtilafın, bir Türk-Yunan ihtilafı haline getirilmeyeceğini belirti. Öte yandan, Türk yetkililer, Ankara`nın Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği (AGSK) konusunda tavrının değişmediğini ve saydam olduğunu belirtiyor. AB Konseyi, Helsinki Zirvesi`nde, AGSK çerçevesinde, karar mekanizması tamamen AB`nin elinde olacak bir Acil Müdahele Gücü oluşturma kararı almıştı. Avrupa`daki olası krizlere müdahelede değerlendirilecek bu oluşumun, gerektiğinde, NATO imkan ve yeteneklerini kullanması öngörülüyor. Türkiye, baştan beri, karar mekanizmasında ve planlama aşamasında içinde bulunmayacağı bir oluşumun, NATO imkan ve yeteneklerini kullanmasına karşı çıkacağı mesajını verirken, AB, kendi üyesi olmayan Avrupalı NATO müttefiklerinin (Türkiye, Norveç, Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, İzlanda) planlama aşamasına katılması, ayrıca bu ülkelerle AB arasında bir danışma mekanizması yaratılması üzerinde çalışıyor.
AB üyesi ülkelerin savunma bakanlarının, Kasım ayında toplanarak, 60 bin kadar askerden oluşacak Acil Müdahele Gücü`ne her ülkenin katkısının belirlenmesi için çalışmaları öngörülüyor. Aralık ayında yapılacak olan Nice Zirvesi`nde de bu konunun Konsey tarafından karara bağlanması planlanıyor. Nice Zirvesi ve AGSK hazırlıkları devam ederken, üye ülkelerin büyükelçi ve temsilcilerinden oluşan AB Güvenlik Komitesi sık sık toplanarak, AB üyesi olmayan NATO müttefiklerinin, karar mekanizmasına katılımı konusunu inceliyor. ABD, bu ülkelerin, planlama safhasına dahil edilmeleri için AB`ye baskı yapıyor. Yunanistan dışındaki AB üyelerinin bunu kabul ettikleri belirtilirken, Atina`nın, tatbikat krizinden sonra tavrını daha da sertleştirerek karşı çıktığı ifade ediliyor.Brüksel`de, dün yapılan Güvenlik Komitesi toplantısında da, Yunanistan`ın, AB üyesi olmayan Avrupalı müttefiklerin planlama safhasına katılımına karşı görüş bildirdiği ifade ediliyor.
YAKLAŞIMI OLUMSUZ;
AB kaynakları, uzlaşma sağlanamaması halinde, Türkiye`nin de NATO bünyesindeki veto hakkını kullanarak, Acil Müdahele Gücü`nün NATO imkan ve yeteneklerini kullanmasını önleyebileceğine dikkat çekiyorlar.Öte yandan, Türk-Yunan yakınlaşmasından söz edilmesine rağmen, Atina`nın AB`de hiçbir jest yapmadığı, AB`nin, 5 yıldır uygulanan Gümrük Birliği`nden kaynaklanan mali yükümlülüklerini yerine getirmesini engellediği, mali işbirliğinde vetosunu sürdürdüğü üzerinde duruluyor. Yunanistan`ın, Katılım Ortaklığı Belgesi konusunda da olumsuz bir yaklaşım sergilediği, Kıbrıs sorununun belgeye taşınması ve Ankara-Brüksel diyaloğuna bu yöntemle darbe vurulması için çabalarını yoğunlaştırdığı belirtiliyor. (YENİ BİNYIL)