Türk-İş´ten ESK´ya rapor

10.07.2003 - 10:49 | Son Güncelleme :

Türk-İş tarafından Ekonomik ve Sosyal Konsey´e Türkiye´nin Ulusal Programında çalışma yaşamını ilgilendiren hükümlere ilişkin rapor sunuldu


Türk-İş tarafından Ekonomik ve Sosyal Konsey´e Türkiye´nin Ulusal Programında çalışma yaşamını ilgilendiren hükümlere ilişkin rapor sunuldu.

Raporda, 19 Mart 2001 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısında kabul edilen Birinci Türkiye Ulusal Programının 24 Mart 2001 tarihli Resmi Gazete´de yayımından sonra çıkarılan 4641 sayılı Ekonomik ve Sosyal Konsey kanununun uygulamaya geçmesinin önemli bir adım olduğu bildirildi.

Birinci Ulusal Programın ardından 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları yasasının çıkarıldığına da dikkat çekilen raporda, ancak bu yasanın Türkiye tarafından onaylanmış bulunan 87 ve 98 sayılı ILO sözleşmelerinin gereklerini yerine getirmekten uzak olduğu kaydedildi.

ILO´nun 87 sayılı sözleşmesinin temel hizmetler olarak nitelendirilenlerin dışında çalışan tüm kamu görevlilerine grev hakkı tanınmasını öngördüğü, 98 sayılı sözleşmenin ise devlet yönetimindeki sorumlu devlet memurları dışındaki tüm kamu personeline toplu pazarlıkhakkı tanıdığı anımsatılan raporda, 4688 sayılı yasanın kabulünün ardından askeri işyerlerinde çalışan sivil memurların kurduğu sendikaların kapatıldığı belirtildi.

Türk-İş raporunda, 3218 sayılı Serbest Bölgeler Yasası´nın 1. maddesinin yürürlükten kaldırılması ile grev yasaklarının azaltılmasının olumlu bir adım olduğu vurgulanarak, 4773 sayılı İş Güvencesi Yasası ile işçilere sağlanan hakların büyük bir bölümünün, 4857 sayılı yeni İş Yasası ile ortadan kaldırıldığı ifade edildi.

HAK GREVİ
Raporda, Birinci Türkiye Ulusal Programında orta vadede sendikal haklarla ilgili sınırlamaların gözden geçirilmesi ve hak grevine olanak tanınmasının öngörülmesi ile birlikte bu konuda Anayasa´da yapılan değişikliklerin yeterli olmadığı kaydedildi. Birinci Türkiye Ulusal Programının kabulünün ardından toplu pazarlık ve grev hakları açısından son derece büyük kısıtlamalar ve yasaklamalar içeren Anayasa´nın 53 ve 54. maddelerinde hiçbir olumlu düzenleme yapılmadığı anlatılan raporda, ´´Bu maddeler, Türkiye´nin onaylamış bulunduğu 87 ve 98 sayılı ILO sözleşmeleri doğrultusunda değiştirilmeden, Türkiye´de sendikal hak ve özgürlüklerin tam olarak sağlandığını ileri sürmek mümkün değildir´´ denildi.

Türk-İş raporunda, hak grevinin tanınması doğrultusunda en küçük bir girişim yapılmadığı, 275 sayılı toplu iş sözleşmesi grev ve lokavtkanunun tanıdığı hak grevinin 1963-1980 dönemindeki uygulanması sırasında önemli bir sorun yaratmadığına dikkat çekilerek, hak grevinin yeniden tanınmasının önemli bir vaadin yerine getirilmesi anlamına geleceği vurgulandı.

İKİNCİ TÜRKİYE ULUSAL PROGRAMI
Raporda, İkinci Türkiye Ulusal Program taslağında sendikal hak ve özgürlüklerden söz edilmediği, ILO sözleşmelerine atıfta bulunulmadığıkaydedildi. İkinci Ulusal Programda özelleştirme uygulamalarının kararlı bir biçimde sürdürüleceğinin belirtildiği raporda, özellikle stratejik önemi olan ve çok geniş kitleleri ilgilendiren özelleştirme uygulamalarından kaçınılması talep edildi.

Türk-İş raporunda, programda ´´kamu sektöründe toplu iş sözleşmesikapsamındaki net işçi ücretleri yıllık ortalama 2002 yılında bir önceki yıla göre nominal olarak yüzde 31.7 oranında artış göstermiş, ancak reel olarak yüzde 9.2 oranında azalmıştır´´ görüşüne yer verildiği anımsatılarak, hükümetin kamu kesimi toplu iş sözleşme görüşmelerinde bu tespiti gözönünde bulundurması istendi. Raporda, kamu yönetimi reformu ve yerel yönetim reformu konularının sivil toplum örgütleri ile tartışıldıktan sonra TBMM´ye gönderilmesinde büyük yarar olacağı da kaydedildi. (A.A.)
 

Hisse Başarıyla eklendi