Ülke ihracatının lideri konumundaki tekstil, konfeksiyon ve hazırgiyim temsilcilerinin, bir çatı altında toplanarak sektörün sorunlarına birlikte çözüm aramalarını istedim. Olmadı... olmadı, çünkü taraflar arasında fikir ayrılıkları vardı. Ben yine de aynı çatı altında, ayrı fikirleri olan temsilcilerin birlikte alacakları kararların sektörü daha ileri seviyelere götüreceği inancındayım. Şimdi TGSD Başkanı Sayın Güngör Keşçi, bir gazeteye yaptığı açıklamada: -Sektörün bir yarısı gidip Ankara`ya başka şey, diğer yarısı başka şey söylediği zaman Ankara hiçbir şey yapmaz. Üzerinde anlaştığımız bir sürü madde varken, anlaşamadığımız bir ya da iki madde yüzünden iki sektörü de uzun yıllardır heba etmeye gerek yok diyor.
Doğrudan gerek yok...gerek yok ama aynı sektör içinde bulunan TÜTSİS Başkanı Sayın Halit Narin`i hedef alan açıklamalarına da gerek yok. Halit Narin, dahilde işleme rejimi (DİR) mevzuatının AB normlarında düzenlenmesi gerektiğini savunmakta, AB normlarında olmayan mevcut dış ticaret mevzuatlarımızın
Dahilde işleme rejimi, yolcu beraberinde çıkış transit ticaret vb. ise sektörde vurguncularına yasal kılıf hazırladığını ve bunun acilen düzeltilmesi gerektiğini 2 yıldır dile getiriyor. Şimdi Sayın TGSD Başkanı Güngör Keşçi`nin yaptığı açıklamada sektörü yanlış ifade edecek rakamlarını, DİE rakamlarını ele alarak değerlendirirseniz, Sayın Keçşi tarafından yapılan bu yanlış açıklamaların büyüklüğünü göreceksiniz.
* Tekstil sektörünü vuran mensucat (dokuma kumaş) ithalatı ile ilgili dokuma giyim ihracatı TGSD Başkanı`nın ifade ettiği 7.5 milyar USD yerine sadece 2.4 milyar USD/yıl olarak gerçekleşmiş,
* Serbest bölgelerden yapılan ithalat TGSD Başkanı`nın söylediği gibi 1 milyar USD yerine, 103 milyon USD/yıl olup, 2000 yılının ilk altı ayında sadece 30 milyon USD olarak gerçekleşmiş,
* Tekstil ithalatı TGSD Başkanı`nın verdiği 1 milyar USD/yıl yerine 12.5 milyar USD/yıl olarak gerçekleşmiş,
* Tekstil ihracatı ise TGSD Başkanı`nın verdiği 1.5 milyar USD/yıl yerine 2.5 milyar USD/yıl olarak gerçekleşmiştir.
* Dokuma giyim ürünlerinde kullanılan mensucat ithalatı ise emsal pazar fiyatlarının çok altında, gerçek olmayan ve inanılmaz 0.50 USD/metrekare fiyatlardan 1999 yılında 742 milyon metrekare ve 2000 yılının ilk altı ayında 386 milyon metrekareye ulaşarak, yüzlerce tekstil (mensucat ve iplik) tesislerinin kapanmasına ve yüzbinlerce işçimizin iş kaybına sebep olmuştur.
* AB dahilde işleme rejimi uygulama yönetmeliği (1993) gümrük kodunun D bölümünde, dahilde işleme rejiminden yararlanabilmenin şartları 117. maddede belirlenmiştir.
Tekstil sektörünün içinde bulunduğu yapısal sorunların giderilmesi zaman alacaktır. Ancak, kısa vadede alınacak birtakım tedbirlerle sektörün sıkıntılarını hafifletmek mümkündür. Bunların başında her zaman söylediğim gibi sektör kuruluşlarının bir çatı altında toplanarak beraber alacakları kararlar neticesinde oluşacaktır. (DÜNYA)