Mesut Yılmaz açıkladı: İtiraf bandı çantadaydı Çatlı`nın kayıp çantası Finike`de arandı.
İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar hakkında kurulan ve Ağar`ın Yüce Divan`a sevkine gerek görülmeyen Meclis Soruşturmasının tutanakları, komisyon çalışmalarının tamamlamasından 4 ay sonra cilt haline getirilerek Meclis matbaasında bastırıldı ve yayınlandı.Tutanaklarda Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz`ın ilginç açıklamaları yer aldı. Yılmaz, komisyondaki ifadesinde, Ömer Lütfü Topal cinayeti ile ilgili olarak İlk kez burada açıklıyorum. Topal cinayetinde özel timcilerin ifadeleri kasede alınmıştı. Bu kaset Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu`nun çantasındaydı. Bana (İşte kaset burada, isterseniz dinletebilirim) dedi açıklaması yer alıyor.
HERKES REDDETMİŞTİ;
Bugüne kadar özel tim polislerinin sorgu sırasında ifadelerinin video kasede alındığı iddiaları gündeme gelmiş ancak bu iddia kimse tarafından kabul edilmemişti. Topal cinayeti sırasında İstanbul Asayiş Şubesi Cinayet masası amirvekili olan Avcı lakaplı Şentürk Demiral ise Bu cinayet aslında çözülmüştür. Olay sırasında özel timciler cinayet mahallinde 100 metre civarındaydı. Telecom`dan da bu bilgiler teyit edildi. Ben bunları mahkemeye söylemedim çünkü kimse sormadı dedi.Yılmaz ifadesinde Susurluk olayıyla ilgili Başbakanlığı döneminde Teftiş Kurulu`nun soruşturma açtığını İçişleri Bakanlığı`ndan da bu konuda müfettiş istediğini belirterek Sonradan öğrendim ki, biz hükümetten ayrılınca onlar görevden alınmış dedi.
Topal cinayeti sırasında Cinayet Masası amirvekili olan ve halen Giresun`da Trafik Şube Müdürü olan Şentürk Demiral ise, bu cinayetin aslıda çözüldüğünü belirterek şunları söyledi: Bu kişilerin İstanbul`dan Ankara`ya celpleri hukuk dışıdır. Biz çalışmamızı henüz tamamlamamıştık. Sağlıklı bir soruşturma da yapamadık. Şubede bu insanları ziyarete gelenlerin haddi hesabı da yoktu. İncelememizde bu özel timcilerin daha önce ifade ettikleri yerde değil, olay sırasında başka yerde oldukları tespit edildi. Bence hadise aydınlanmıştır. Mesela Ali Fevzi Bir iki cep telefonu kullanıyor. Birinden Topal`la görüşüyor. Topal Ceylan otele geliyor. 5 dakika sonra ayrılıyor. Sami Hoştan, diğer telefonu kullanarak Ayhan Çarkın`ı arıyor. Bunlar sonradan yapmış olduğumuz tespitler. Topal davasıyla ilgili bu şahısların yeniden ifadeleri alınırken, bu ifadeler o dönemde önce dersleri çalıştırılmak suretiyle (Şöyle demezseniz zarar görürsünüz) şeklinde alındığını biliyorum. Yönlendirildi. Bunu yapan Asayiş Şubesi`nde çalışan personel. Ayhan Çarkın olay saati itibariyle olay yeri etrafında 100 metrelik bir alanda, Oğuz Yorulmaz ise arabanın terkedildiği yerde. Ben bunları mahkemeye söylemedim, çünkü kimse sormadı.
Komisyonda ANAP Milletvekili Eyüp Aşık da kasetin varlığını doğrularken, Ordu Valisi Kemal Yazıcıoğlu`na da bu konu soruldu. Ancak Kaseti çıkardığı takdirde görevi ihmalden yargılanacağı yorumları yapılan Yazıcıoğlu komisyon üyelerine özel timcilerden hala şüphelendiğini vurgulayarak Bu cinayetle ilgili teknik çalışmaları bazı bilgilerle birleştirince bu inanç bende hala var dedi ancak kasetin varlığını reddetti. Gaziantep`teki trilyonluk ilaç vurgunu kapsamında yakalanarak tutuklanan ve sorgusunda Susurluk kazasında kaybolan çantayı Antalya`da gömdüğünü öne süren Hüseyin Sakınmaz`ın Finike`de gösterdiği portakal bahçesinde kepçe ile kazı yaptırdı. Başsavcı çantanın bulunmadığını açıklarken, olayla ilgili bir kişi de gözaltına alındı. Gaziantep`te, hemofili hastalarının sağlık karnelerini kullanarak, Bağ-Kur`u zarara uğrattıkları gerekçesiyle gözaltına alınanlardan tutuklanan 4 kişiden biri olan Hüseyin Sakınmaz, Emniyet`teki sorgusunda Susurluk Skandalı`na ışık tutabilecek bir itirafta bulundu. Sağlık karnelerini eczacılara kullandıran iki hasta yakınına komisyon karşılığı aracılık yaptığı gerekçesiyle tutuklanan Hüseyin Sakınmaz, sorgusunda 1996 yılında Susurluk`ta meydana gelen kazada Mercedes`ten kaybolduğu öne sürülen çantayı kendisinin alarak Antalya`da toprağa gömdüğünü itiraf etti. İçerisinde bazı belgeler, para ve uyuşturucu bulunduğu iddia edilen çantayı evinde sakladığını söyleyen Sakınmaz, İçindeki bilgileri medyaya satıp para kazanmayı düşündüm. Ancak daha sonra başımın belaya girmesinden korktum. Çantayı Antalya`nın Finike ilçesinde toprağa gömerek sakladım dedi.
Sorgulamasının ardından tutuklanan Sakınmaz, çantanın yerini göstermesi için Antalya`ya gönderildi. Dün saat 11.00 sıralarında Antalya`nın Finike ilçesine getirilen Sakınmaz, ilk önce gizli bir şekilde Turunçova Yolu Kepez Santrali yakınlarındaki Ali Koç`a ait Portakal Bahçesi`ne götürdü. Burada Hüseyin Sakınmaz`ın gösterdiği yerde kepçe ile kazı yapıldı.İstanbul, Antalya ve Gaziantep`ten gelen ekipler, saat 13.30 sıralarında bir kez daha bahçeye geldi. Bir süre bahçede gezdirilen Hüseyin Sakınmaz, birbirlerine yakın bir kaç nokta daha gösterdi. Bu kez yer gösterme ile ilgili tutunak tutan ekipler, kazı yapmadan Hüseyin Sakınmaz`ı tekrar Finike İlçe Emniyet Müdürlüğü`ne geri götürdü.
Konuyla ilgili akşam saatlerinde bir açıklama yapan Finike Başsavcısı Cengiz Bal, Sanık Hüseyin Sakınmaz`ın bahsettiği çanta yapılan aramalarda bulunamamıştır. Olayla ilgili halen askerlik görevini yapan Ömer Güzelyol isimli bir sahış daha gözaltına alındı. Bu kişinin sorgusu sürüyor. Daha fazla bilgi vermem mümkün değil dedi.
ÇANTADA NE VAR?
Susurluk kazasında ölen Abdullah Çatlı`nın en yakın arkadaşı Haluk Kırcı yakalandıktan sonra emniyet ifadesinde kayıp çanta konusunda şunları söylemişti: Çatlı`nın tüm ilişkilerini kaydettiği bir defter ile rehberi bu çantadaydı. Mirko Uzi marka silahı da bu çantada taşırdı. Açık renkli, şifreli ve deri bir çantaydı. Çatlı bu çantayı devamlı yanında taşırdı. Ancak kazadan sonra bu çanta kayboldu. Bu çantanın akıbetini bilmiyorum. Ancak bulunursa birçok konunun aydınlanacağına inanıyorum. Korkut Eken Çatlı`ya yurtdışı operasyonlarda kullanılmak üzere sayısını bilmediğim miktarda Uzi silahlar vermiş. Bunlardan bir kısmını Çatlı yurtdışına göndermişti. Bir kısmı da Florya`daki evindeydi. Sonra Eken silahları Çatlı`dan istemiş. Çatlı Mikro Uzi`yi Eken`e geri vermediği için araları açılmış (YENİ BİNYIL)