Süper bonolar kapışıldı

98 günlük bono ihalesine gelen talep ve bankaların bileşik yüzde 150`lerde satacağını duyurması yatırımcıların bankalara yönelmesine neden oldu

Salı günü düzenlenen 98 günlük bono ihalesine gelen rekor talep ve dün bankaların bu kağıdı bileşik yüzde 150`lerde satacağını duyurması yerli ve yabancı yatırımcıların bankalara yönelmesine neden oldu. Kısa bir sürede 27 Haziran 2001 vadeli kağıt müşteriler tarafından kapışıldı. Ellerinde bono kalmayan bazı bankalar ise mevduatların dışarı çıkmasını engellemek için 3 aylık mevduat faizlerini yüzde 130`lara kadar çıkardılar. İkincil piyasada 277.3 trilyonluk işlem hacmiyle en fazla işlem gören 27 Haziran 2001 vadeli kağıdın bileşik faizi yüzde 133.59`dan kapandı. Böylece salı günü yüzde 193.71 faizle ihalesi yapılan kağıt bileşik bazda iki günde 60 puan kadar gerilerken, önceki güne göre de 28 puanlık bir gerileme yaşandı. Bileşik bazda iki günde 60 puanlık prim yapan ihale kağıdının basit faizi ise 30 puan kadar gerileyerek günü yüzde 98.64`ten kapattı.

Talep rahatlattı
İhaleye gelen 7.4 katrilyonluk talebin konsolidasyona ihtiyaç olmadığı, Türkiye`nin borçlarını rahat bir şekilde ödeyebileceği anlamına geldiğini belirten bankacılar, bu durumun oluşmasıyla olumlu bir havanın doğduğunu ve piyasanın yumuşadığını ifade ettiler. İhalede ortaya çıkan faizin yatırımcıya cazip geldiğini de vurgulayan bankacılar, bu nedenle dün bankaların ciddi bir şekilde yerli yabancı yatırımcı talebiyle karşılaştıklarını ileri sürdüler. Bankacılar, gelen talebi karşılamak için ihaleden alamayan bankaların piyasada almak zorunda kaldıklarını ve faizlerin de bu nedenle düştüğünü vurguladılar. bankacılar, basit faizin yüzde 95`lere kadar gerilediğini belirterek, bunu beklemediklerini ve bugün bir miktar yükseliş gelebileceğini kaydettiler.

Bankaların zararları telafi edildi
Dr. Can Fuat Gürlesel, önceki günkü ihalede bankaların devalüasyon sonrası karşılaştıkları kur zararlarını telafi edebilecekleri bir faiz oranının belirlendiğini söyledi. Gürlesel, Burada ilk amaç, kur zararlarını telafi etmeye yönelik bir faiz uygulamasıydı. Merkez Bankası, Hazine ve piyasa yapıcısı bankacıların yaptıkları toplantıda çıkan genel strateji bu oldu dedi. Bankaların bu faizi aldıkları için mali açıdan önemli ölçüde rahatladıklarını belirten Gürlesel, 27 Haziran 2001 vadeli kağıdın yüksek bir getiriye sahip olması nedeniyle bankaların bu kağıdı portföylerinde tutmaya çalışacaklarını ileri sürdü. Gürlesel, bu nedenle ikincil piyasada çok fazla işlem olacağını sanmadığını kaydetti. İhale sonrasında yaşanan faiz düşüşünü ise şöyle tanımladı; Düşüş bu bankaların mali açıdan rahatlamasının getirdiği psikolojik bir etkidir. Bundan sonraki ihalelerde piyasadaki arz ve talebe göre bir faiz belirlenecektir. Bu nedenle süratli bir düşüş yaşanabilir ve yüzde 100`lerin altına bileşik faizleri çekmeye çalışacaklardır.

3 aya yüzde 130 faiz
Bir banka yüzde 125 - 130`larla piyasadan para topluyorlarsa ciddi bir sıkıntısı olduğunu kaydeden uzmanlar, Müşteri mevduattaysa ve Hazine bonosu almak zorundaysa bankada sıkıntı başlıyor. Çünkü banka o kaynağı yaratmak ve Hazine bonosu almak zorunda. Dolayısıyla yüksek faizle piyasadaki kaynağa yönelmek zorunda kalıyor dediler. Bankaların 3 ay vadeli mevduata uyguladıkları faiz oranlarını yüzde 120 - 140`lara kadar çekmesinin ciddi bir maliyet artaşına neden olacağını belirten uzmanlar, bankaların mevduat çıkışını önlemek için böyle bir yönteme başvurduğunu ifade ettiler. Uzmanlar, Verilen 3 aylık faizin ayrıca, bono bulunamadığı için halkın psikolojik bono talebini karşılamaya çılışıldı. Bunun yanısıra krizlerde vade çok kısaldı, bunu fırsat bilerek biraz nefes almak isteyen bankalar yapıyorlar. Özellikle zor durumda olan bankalar açısından ciddi bir avantaj teşkil ediyor. Çünkü, kısa vadede yüksek faizle para toplamak yerine 100 günlük bir vadede para topluyor dediler.