Türk filmlerinin Avrupa`da gösterilmeye başlanması Türkiye`ye turistik ilgiyi artırıyor. Bu sayede Avrupa`yla kültür entegrasyonu hızlanıyor.
Türk filmlerinin Avrupa vizyonlarına birer birer girerek ilgi görmesi, turizmcileri de sevindirdi. Öger Tours Başdanışmanı Hüseyin Baraner, Türk filmlerinin Avrupa`da gösterilmesiyle Türkiye`ye olan ilginin daha da arttığını belirtirken, filmlerin yapımcıları da, Türk kültürünün tanıtımında filmlerin çok önemli rolü olduğunu bildirdiler. Almanya`da bu yıl vizyona giren ``Güle Güle`` filminin Almanlar ile Türkleri yakınlaştırdığını belirten turizm danışmanı Hüseyin Baraner, ``Türkler ile Almanlar artık sinemada buluşmaya başladı. Türk filmleri kültür entegrasyonu sağladı`` dedi. Baraner, filmlerin insanları kaynaştırdığını, Türk filmlerine giden Avrupalı seyircilerin, filmde gördüğü konu, mekan ve insanlar nedeniyle Türkiye`ye olan ilgilerinin arttığına dikkati çekerek, şunları söyledi: ``Turizm tanıtımın en önemli parçalarından biri sanatsal tanıtımdır. Türk filmlerinin Avrupa`da vizyona girmesi Türk turizmine büyük katkı sağlıyor. Bu reklamı milyonlarca dolar versek yapamayız.``
AVRUPA KAPALI;
Başrolünü Kemal Sunal`ın ölümü üzerine Uğur Yücel`in üstlendiği ``Balalayka`` filminin yönetmeni Ali Özgentürk de filmin Avrupa`da, nisan ve mayıs aylarından itibaren vizyona gireceğini belirterek, şöyle konuştu: ``(Balalayka) filmi temel felsefesinde kültürler arasındaki iletişimi anlatıyor. Dünya bunun üzerine kuruludur. Herkesin hayatı bir anlamda yolculuk sayılır. Bu filmde farklı insanların, farklı kültürlerin yolculukları insani bir zeminde biraraya gelmeleri anlatılmaktadır. Avrupa`nın da böyle bir sorunu var. Avrupa, kendi kültüründen başka kültüre kapalıdır. (Balalayka) filmi başta Almanya ve Fransa`da olmak üzere birçok ülkede gösterilecektir. Türk turizminin sadece döner kebab, deniz ve güneş ile tanıtılması yetmez. İnsanı anlatmak lazım. Biz o zaman Avrupalılarda daha iyi iletişim kurarız. Bunu da en iyi filmlerle yapabiliriz. Avrupalı filmlerde insanımızı daha iyi görür.``
SANATLA GELEN İMAJ;
Almanya`da vizyona girerek herkesin dikkatini çeken ``Güle Güle`` filminin yapımcısı Faruk Aksoy ise dünyada bütün ülkelerin kendi imajlarını sanat ve kültürle oluşturduklarını kaydederek, şunları söyledi: ``Bir ülkenin sinemacısı, yazarı, sanatçısı ne kadar etkili ise o ülke o kadar etkili olur. Sanatın yaptığı reklam devletin yaptığı reklamdan çok daha etkilidir. İtalya`da hırsızlık had safhada. Ancak İtalyanlar filmlerinde hırsızları o kadar sevimli göstermektedir ki, turist onları görmek için adeta İtalya`ya gitmek ister. Türkiye`nin siyasi ve ekonomik sorunları var. Yurtdışından bakıldığında Türkiye hoş görülmüyor. Avrupa Birliği ülkelerinde Türk filmlerinin gösterilmesi, Almanya ve Fransa gibi ülkelerde Türk filmlerinin seyredilmesi son derece olumlu ve etkili bir imaj yaratmaktadır.``
OLUMSUZ YARGILAR KIRILIYOR;
Aksoy, sözlerini şöyle tamamladı: ``(Güle Güle) filmi Cannes Film Festivali`nde gösterildiğinde 50`ye yakın gazeteci bana gelerek filmin geçtiği Bozcaada`yı sordular. Çünkü filmlerin geçtiği yerleri merak ediyorlar ve görmek istiyorlar. Sahip oldukları olumsuz yargı sinema sayesinde kolayca değişebiliyor. Filmdeki sinema karakterleri sevilirse, ülkenin bütün insanları da o karakterdeki insan gibi görülür. Ülkenin doğal dekoru ve insanı ile ilgili doğru bir imaj verilmiş olur. Güle Güle, Almanya`da gösteriliyor. Fransa, Hollanda ve Belçika`da da vizyona girecek.``
(FİNANSAL FORUM)