Denizci kökenli AKP İstanbul Milletvekili Hasan Kemal Yardımcı, başta Tuzla olmak üzere gemi tersanelerinde yaşanan ölümler konusunda, Ölümlerle yüzleşmeliyiz. Önce sektör pisliğini kendi temizlemeli. Taşeron sistemi de ıslah edilmeli dedi.
Eğitimli eleman eksikliğinin giderilmesi için Tuzla`ya Gemi Yapım Meslek Lisesi kurma projesi hazırladıklarını kaydeden Yardımcı, 26 Denizcilik Meslek Lisesi`nde gemi yapım bölümü oluşturulacağını belirtti.
Yardımcı, Milliyet aracılığıyla şu mesajları verdi:
SİPARİŞ YETİŞTİRME PANİĞİ OLDU: Talep patlamasıyla gelen ani kapasite artışı var. Siparişler bir an evvel bitirilmek isteniyor. zamanında teslim edilmeyen gemiler için cezalar başladı. Bunun altından kalkmak için işler hızlandırılıyor, panik ortamı oluştu. İş arttı ama arkadan adam gelmiyor, kurslar yetmiyor. Türkiye`de 26 deniz lisesinden sadece 3`ünün gemi inşa bölümü var. Milli Eğitim Bakanı Çelik`e anlattık, sıcak baktı. Tuzla`ya da özel gemi yapım meslek lisesi olacak. Hayırseverlerle bu işi bitireceğiz. Tuzla olayı ile beraber istihdamda, ihtisas gerçeği ortaya çıktı. Sorun istihdam değilmiş, eğitimli ihtisas sahibi, istihdam eksiğimiz varmış meğerse. `Ne olursa yaparım abi` diyenler bir şey beceremez. Sonra `Ağam ben Tuzla`ya geldim gemiyi tahta bilirdim` derler.
PİSLİĞİ SEKTÖR TEMİZLESİN: `İşverenler ve taşeronlar sorumluluktan kaçıyor` iddiaları kısmen doğru. Sıkıntılı olan tersaneleri, sektör kendi içinde ayıklasın. Önce sektör, pisliğini kendi temizlesin. Gemi İnşaat Sanayicileri Birliği (GİSPİR), sıkıntıları içinde çözmeliydi, geç kaldı. Sektörde 3 kötü varsa 30 iyinin ne günahı var? 3 kötü ortaya çıksın.
KADERCİ İŞÇİ OLMAZ: Bu memleketin, milletin gerçekleri var. Bizim ülkemiz Türk insanı sıcaktır, yardımseverdir ama disiplin yönünden biraz zayıftır. Kadercidir. Emniyet kemeri, baret veriyorsunuz, takmıyor. `Olursa olsun` diyor. Kaderci işçi olmaz. `İşçi kullanmıyor` diye kendini savunamazsın. Yükseklik korkusu olan bir insanın gemide ne işi var? Sertifikasyon kuruluşları kaynakçıya sertifikasını vermeden sağlığına bakacak. 20 metrede kaynak yapabilir mi, bakması lazım. Denetim yetmez. Mutfağa malzemeyi kaliteli almazsan ne kadar denetlersen denetle. Kapıdan içeri sertifikasız işçiyi sokmayacaksınız. disiplinsiz işçiyi de ayıklayacaksınız, atacaksınız.
TAŞERON SİSTEMİ ISLAH EDİLMELİ: İddiaların yarısı doğru olsa biz yandık zaten. Doğruları konuşalım. Böyle deniyor. Kıvırtma, saklama yok. Ucuz teklif verene değil, hak edene, kabiliyetli kapasitesi olana iş verilmeli. `Taşeron kabahatlidir. Ben iyiyim o kötü` demek yetmez. Taşeronluk işin parçası ama sorumluluğun tamamını taşerona yüklemek günah. Taşeronumuz da bunun karşılığında aklını başına almalı. Taşaronlar da kendi içindeki çürükleri elemeli. Taşeron sisteminin ıslahı gerekir. Talebe bağlı ısmarlama taşeron olmaz.
KAN PARASI GERÇEK: İş kazasında ölüm varsa savcılığa intikal eder. Ölümlerin gizlendiği iddiası abartılı. `Kan parası ödenmiyor` diye savunmaya geçmem. Kan parası sırf Tuzla`da mı ödeniyor? Türkiye`nin gerçeklerini biliyorsunuz, kan parası ödeniyor. Anadolu`da yaygın. Ölümlü trafik kazalarında mesela. Kan parası, ölümün üstünün örtülmesi için değildir. Kan parasını bu kadar ucuzlatmak doğru değil. Kan parası mahkemelerle sabitleşen olaydır. `Sus konuşma` diye cebren verilen para değildir. Karşılıklı anlayışla olanı makbuldür.
ÖLÜMLERLE YÜZLEŞELİM: Ölümlerle yüzleşmeliyiz ama `ölümlerle büyümek` iddiası lince girer. Ölümlerle nasıl yüzleşelim? Sertifikasyon çalışmalarını hızlandıralım. Acemi işçiyi kapıdan sokmayalım. `Ucuz yaparım` diyen taşerona iş vermeyelim. Bu olaylar yaşanırken, yapılan güzellikler, iyi işler gümbürtüye gitmesin. Diyalog iklimi bozuldu.
Japonya`daki tersanelerin girişinde `bu işyerinde 213 gündür iş kazası ölüm olmadı` diye yazar. Gemi inşaatı deyince ölümü önleyici tedbirler önce olmalı. `Sıfır tolerans` diyorum kendi iş yerimde. `Gerekirse işi yavaşlatın, durdurun` diyorum, ama ölüm olursa önleyemeyiz. Riski yüksek iş.
