Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, Şekerbank Anadolu`nun bankası ve yeni stratejimizi de tamamen bunun üzerine oturttuk. Bu sebeple `Uzat Elini Anadolu` diye bir sloganla yola çıktık dedi.
Şekerbank`ın pancar kooperatiflerinin kurduğu, Anadolu`nun göbeğinden çıkan bir banka olduğunu söyleyen Uluşahin, Şubelerimizin yüzde 65`i üç büyük şehir dışında. 2008`de kredilerde yüzde 50`lik bir büyüme hedefimiz var.
Bunun içinde esnaf ve küçük işletmelerin payını yüksek tuttuk. 1 milyar YTL`lik bir rakam ayırdık. Şu anda bu kesimde 1.9 milyar YTL`lik kredi hacmine sahibiz. Bunlar berber, bakkal, kasap gibi iş kolları. Reklamlardan sonra şubelerimize yığılmalar oldu. Yaklaşık iki haftada 15 milyon YTL`lik kredi kullandırdık diye konuştu.
Amaç fark yaratmak
Meriç Uluşahin, Bu planla hedefiniz nedir? şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:Anadolu`ya ağırlık vererek gerçekten farklılık yaratacağımızı düşünüyoruz. Mahalli olmamız gerektiğine inandık. Ana stratejimizde tüketim tarafını da kredilendirerek büyümek var ama daha çok üretim kanalında gitmek istiyoruz. 2010`da ilk 10 bankadan biri olmak istiyoruz ama Anadolu`da da özel bankalar içinde bir numara olmak istiyoruz.
`Yabancı sınırı aşmasın`
Uluşahin`e, Ortağınız Bank Turan Alem`le birlikte dışarıya yönelik projeleriniz var mı? diye sorduğumuzda ise, şöyle yanıtladı:Şu anda dışarıda büyümeye yönelik bir projemiz yok. Ancak uzun vadeli olarak biz de bu konular üzerinde duruyor ve konuşuyoruz. İşadamlarımızın Kazakistan`da yaptığı işlerle ilgili işlemlerimizin hacimlerinde artış oldu. Kazakistan`da değil ama Türki Cumhuriyetleri`nde birlikte bir şeyler yapabiliriz.
Son dönemde TÜrkiyeyabancıların Türkiye`ye olan ilgisinin özellikle bankacılık sektöründe yoğunlaştığını hatırlattığımız Uluşahin, Biz de yabancı ortağa sahibiz ama yüzde 60`ı Türk olan bir bankayız. Bunun gerçekten bir sınırı olması gerektiğine inanıyoruz diye konuştu.
Uluşalih konuşmasını şöyle sürdürdü: Rekabet ve dışa açılım fayda getirir ama belli noktalardan sonra sistemin dengeleri de gözetilmeli. Şu anda o tehlike sınırlarına geldiğimizi zannetmiyorum ve düzenleyici kurumların bunu yakından takip ettiğini düşünüyorum. Ama sonuna kadar gidilmemeli. Sektördeki mevcut yabancı ortakların üzerine özellikle kamu bankalarındaki büyük özelleştirmelerde yabancı ağırlığına kaçılmaması gerektiğini düşünüyorum.
Bankacılıkta kadın çalışan sayısının yüzde 50 oranında olduğunu belirten Uluşahin, sektörde kurumsallığın gelişmesiyle daha fazla sayıda kadın çalışanların üst pozisyonlarda görevlere geleceğine inandığını söyledi.
Uluşahin, bankacılık sektöründe kariyer planlarının kurumsallaşmanın da etkisiyle cinsiyetten bağımsız, performans, kabiliyet ve üretim verimliliğine bağlı olarak yapılabildiğine inandığını söyledi.
`Bankalar yüksek faizle bindiği dalı kesiyor`
Şekerbank Yönetim Kurulu Başkanı Başkanı Hasan Basri Göktan`ın Dozu kaçıyor sözleriyle eleştirdiği rekabet hakkında Uluşahin, şunları söyledi:
Bankalar mevduat ve kredi tarafında gerçekten rekabetin dozunu kaçırdı. Kimi zaman mevduat toplayabilmek için çok yüksek maliyette oran vererek bindiğimiz dalı kesiyoruz. Biz mümkün olduğu kadar buna uymuyoruz ama bu da sıkıntı yaratıyor çünkü müşteri fiyat soruyor. Burada hakikaten doz kaçmamalı. Sonuçta herkes aynı maliyetleri taşıyor. Bu kredi fiyatlarında da olabiliyor. Özellikle uzun vadeli kredilerde, mortgage kredilerinde yine piyasaları çok zorlayacak oranlara kadar düşürülebiliyor.
`Vergi avantajı olmadan İstanbul merkez olamaz`
Şekerbank Genel Müdürü Meriç Uluşahin, Merkez Bankası`nın Ankara`dan taşınıp taşınmaması konusuyla ilgili olarak, Teknolojik ortamda her türlü aksiyonlar alınıyor ve bunlar bizim hayatımızı etkilemeden devam ediyor şeklinde konuştu.
Uluşahin, İstanbul`un uluslararası finans merkezi olmasına ilişkin olarak projenin vergisel konular dikkate alınarak desteklenmesi gerektiğini söyledi. Meriç Uluşahin; Buraya gelecek kurumların bir şekilde ticari avantajının olması gerekir ki derinlik olsun. İstanbul`a gelmenin yatırımcılar açısından teknolojinin ötesinde başka cazibeleri de olmalı dedi.