P2P sayesinde daha çok kişisel bilgisayar satılacak ve daha yüksek performanslı UNIX sistemlerine gereksinim azalacak.
P2P “peer –to-peer” deyimin kısaltılması. İngilizce de “eşit”, “akran” , “aynı seviyede” anlamına geliyor. P2P, bir iletişim ağı üzerindeki herhangi bir bilgisayarın diğer bilgisayarların işlem ve depolama kapasitelerini kullanabilmesi demek oluyor. P2P teknolojilerinin kullanımı, ilk olarak 1980’li yıllarında başında, kişisel bilgisayarları aynı bina içinde birbirine bağlayan “yerel alan ağları” üzerinde geliştirildi. Novell Netware Lite, MS Windows for Workproups ve LANtastic yazılımları, P2P teknolojisinin ilk örnekleri. P2P’nin ilk defa internet üzerine taşınması ise 1999 ortalarında, Kaliforniya Üniversitesi’nin bir projesi sayesinde gerçekleşti. Uzayda canlıların varlığını araştırmak için radyo sinyallerinin analizlerini yapan araştırmacılar, çok yüksek bir işlem kapasitesine gereksinim durdular. 110 milyon değerinde olan , o zamanın en yüksek hızlı bilgisayarının işlem hızı yetersiz kaldı.
Araştırmacılar da internet üzerindeki kişisel bilgisayarların işlem kapasitesini kullanabilecek yazılım teknolojisini geliştirdiler. Söz konusu programın halen 2.4 milyon gönüllü katılımcısı var. Ulaşılan ortalama işlem kapasitesi ise yeterli. Yayımlanan bir araştırmaya göre, bireyler ve firmalar için kişisel bilgisayar kapasitesi kullanım oranı sadece yüzde 25. P2P’nin en büyük faydası, ağ üzerindeki bilgisayarların işlem ve saklama kapasitesini dahaiyi kullanabilmesi. Başka bir fayda ise düşüş fiyata çok yüksek işlem performansı sağlayabilmesi. Ayrıca ağ üzerindeki bilgisayarlar , birbirlerinin yazılımlarını ve verilerini görebiliyor ve kullanabiliyorlar. İntel ve Microsoft firmaları, internet üzerinde P2P teknolojilerinin gelişimini destekliyorlar. Bu sayede daha çok kişisel bilgisayarların satılacağı ya da yüksek performanslı UNIX sistemlerine gereksinimin azalacağını düşünüyorlar. Bu arada, P2P teknolojisinden sabit diski olan veya yüksek seviyede belleğe sahip PC dışındaki cihazlarında yaralanabileceğini belirtelim.
İnternet üzerinde P2P’nin çalışabilmesi için her bir bilgisayara şunların yüklenmesi grekiyor.
* Sistemin yazılımları –ki bunlar arasında tüm kullanıcıların adres ve rehberleriyle tüm interneti tarayabilecek ajan yazılımlar da var.
* Uygulama yazılımları –ki bunlar her uygulamada değişken.
Halen bir çok firma, P2P yazılımlarını geliştiriyor. Bunlar arasında en yaygın olan Napster , kullanıcı bilgisayarlarındaki müzik dosyalarının paylaşımı konusunda çalışıyor. Gnutella ve Freenet’in dosya paylaşımını sağlayan yazılım ürünleri var. Bugün itibariyle en önemli P2P yazılım ve uygulama getiricisi ise Groove Netwoks. Yaklaşık iki ay önce kapsamlı doküman ve uygulama paylaşımı sağlayan yazılım ürünlerini duyurdular. P2P’nin başarılı olması için sisteme dahil olan tüm bilgisayarların sürekli olarak internete bağlı olması gerekli. Ayrıca kullanıcılar , başkalarının kapasite veri ve programlarını başkalarına kullandırmaya istekli olmalılar. Bunun sağlanması için ise kullandırma karşılığında bir değer elde etmeleri gerekli.
Benim tahminin P2P teknoloji ve iş modellerinin en çok B2B alanında başarılı olacağı yönünde. Örneğin, alıcı ve satıcının birbirlerinin bilgisayarlarından stoklarını görebilmeleri, sipariş takibi alanında bir yarar sağlayacak. Firmaların P2P sayesinde alışveriş yapacakları diğer firmaları kendi kendilerine bulabilme ve anlarla doğrudan anlaşabilmeleri, işlerine hız kazandıracak. Bu B2B pazaryeri uygulamalarındaki gibi komisyon ödeme ve belirli sayıda firmayla çalışma gereksinimini de ortadan kaldıracak. Bu yüzden P2P ile B2B’nin karışımı olan B2P (Business-to-peer) modelinin gelişeceğini tahmin ediyorduk. Bunun gerçekleşebilmesi için P2P’nin standartlarının belirlenmesi, veri ve sistem güvenliğinin sağlanması gerekli. Buna bir de karmaşık ticari işlemleri yapabilecek ve farklı iş süreçlerini algılayabilecek yetenekli uygulama yazılımlarının gerçekleştirilmesini de ekleyin. Bütün bunların internet hızıyla gerçekleşeceğini hesaba katın ve B2P ile tanışmaya hazırlanın. (PARA)