1960 senesinden beri `gulen boya` sloganiyla Turk halkinin hafizasina yer etmis guclu bir marka olan Polisan, halka acilmak icin hazirliklarini surduruyor.
Polisan`in halka arz calismalarinin hangi asamada oldugunu ogrenmek ve sirketi daha yakindan tanimak icin Polisan Pazarlama ve Satis Mudur Yardimcisi Selcuk Aykan ile gorustuk:
Aykan, 1964 senesinde emisyon recineleriyle, daha sonra fermandate recineleriyle Turkiye`de pekcok ilke imza atmis bir firma olan Polisan, 1985 senesinde bu buyuk ve engin tecrubesini boya sektorune aktariyor. Bugun yuzde 65`lik is hacmiyle isletmenin esas faaliyet alanini, boyacilik olusturuyor. 1985
yilinda boya piyasasiyla ilk defa tanismasina ragmen Polisan bugun Turkiye`de kendi sektorunde 3. siraya yerlesmis bulunuyor.
Ayrica bu sene yayinlanan Turkiye`deki ilk 500 firma siralamasinda da, 217. sirada yer aliyor. Bu zaman daha kaliteli mal urtemeyi ve musteri tatminini on planda tutan firmamizin ilkesi, emin ve saglam adimlar vey eni yatirimlarla buyumektir.
Polisan 1985 senesinde ilk defa boya sektorune girdigi zaman Turkiye`de ticaretin merkezi Istanbul, Ankara ve Izmir gibi buyuk sehirler idi. Anadolu`dan gelen alicilar ise bu sehirlerden alis veris yaparlardi. O zamanki yoneticilerimiz bunu cok iyi degerlendirerek, Polisan`in buyumesindeki en buyuk gucu saglayan bayii yapisinit ersine cevirdiler. Istanbul yerine butun buyuk bayilikler ve satis agi Ankara ile dogusu arasindaki alanlara yerlestirilmis ve daha sonra bunlarla sicak bayii iliskisi gelistirildi. Ve ayni sekildeki uygulama daha sonra bati illeri icin hayata gecirildi. Butun bunlari soylerken suna dikkat cekmek istiyorum: Bir ise baslarken siz en alt noktadasinizdir. Butun rakipleriniz ise sizden yuksek noktadirlar. Bizim Polisan olarak geriye donup baktigimizda bu on bes sene icerisinde buyuk mesafe aldigimizi goruyorum. Bu kadar fazla boya ureticisi olmasina ragmen, Polisan`in izledigi dogru stratejileri ve yatirimlarla butun rakiplari arasindan siyrilip, sektorunde ilk ucte yer almasidir. Simdi degisen ekonomik kosullarda, firmalarda basariyi saglayan en buyuk etken kurumsallasmaktir.
Bizim yonetim kurulumuzun aldigi karar ve SPK`dan aldigimiz on izinle halka arzi dusunduk ve muracaatta bulunduk. Bu muracaat sonrasinda SPK bize on izni verdi. Biz de bu izin dogrultusunda, dogru zaman ve piyasanin olustugu bir tarihte halka arzi dusunuyoruz. Soyle bir imaj var turkiye`de: Halka arz edilen firmalar, sanki nakit ihtiyaci oldugu icin arzi dusunuyorlar. Yani bir nevi finansal kaynak bulmak icin halka arzi tercih ettikleri dusunulur. Oysa bizim amacimiz, bunlardan tamamen farkli. Global ekonomide ve rekabette basarili olabilmek icin bize gerekli olan kosulun kurumsallasma oldugunu dusundugumuzden dolayi, bu yolu sectik.
Biz piyasa kosullari olustugu zaman firmayi halka arz etmeyi dusunuyoruz. Biz sadece halka arza etme arzusunda bulunarak, gerekli dokumantasyonlari yerine getirerek bir on izin aldik. Bilindigi uzere, borsamiz cok inisli cikisli bir seyir izliyor.
Cikis veya inis trendleri bazen uzun surebiliyor. Bizim gordugumuz kadariyla borsada firmalar cogaldikca, yatirimcilarin hisse tercihinde secici davranmasi gerekiyor. Ve iyi performans saglayan, kazanan, devamli buyuyen bir sirkete yatirim yapan bir yatirimci icin uzun vadede kaybetmek zordur. Fakat bizim
toplumumuzda tuyoya dayali borsada alim yaptiklari, son baktiklari sey firmalarin bilancolari ve onumuzdeki senelerde nasil bir performans izleyecegi oluyor. Fakat bu cok yanlistir.
Biz oyle bir finansal yapi ve birikimli dogru bir zamanda borsaya gelmek istiyoruz ki; kisiler bu firmaya bakip, cok seffaf olan firmanin icini gordukleri zaman dogru bir yatirim yaptiklarini cok rahat hissedebilmelerini saglamak. Bunu basardiginiz zaman, hangi donemde olursa olsun firmanizin genel trendi hep yukari yonde olur. Biz de o firmalardan biri olmaya calisiyoruz.` Ama sadece su belirteyim: piyasanin degisen kosullarina ve Polisan`in gecmisine baktigimiz zaman cok iyi bir grafik cizdigi goruluyor. Ve boya sektoru icin 15 yil, cok yakin bir gecmis.
Bu yuzden Polisan bu piyasada cok yeni sayilabilir. Buna karsin sirket cok dinamik bir ekiple dogru zamanda dogru isler yaparak, on plana cikmayi basarmis gorunuyor. Fakat ben, `Bizim firma soyle iyidir, boyle iyidir` demenin dogru olduguna inanmiyorum. Firmanin iyi yada kotu olduguna disaridaki kisiler karar vermelidir. Biz sadece kendi yaptigimiz isin en iyi oludgunu ve en iyi yonetilen firma oldugumuzu dusunuyorum. Bunu da sergiledigimiz performanstan dolayi soyluyorum. (BORSAMATIK)