Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), AB Katılım Ortaklığı Belgesi`nde (KOB) istihdam ve sosyal politikalara ilişkin belirlenen kısa vadeli hedeflerin AB`nin mali kaynaklarını içeren proje bazlı hedefler olmadığı uyarısında bulundu. TİSK, Ulusal Program hazırlanırken AB`nin çeşitli mali kaynaklarını içeren proje bazlı hedefler belirlenmesini istedi. KOB`da Türkiye`den talep edilenlerle önerilen mali yardımlar arasında büyük dengesizlik bulunduğunu belirten TİSK, ikisi arasında denge kurulmasının çok önemli bir gereklilik olduğunun altını çizdi.
AB Genel Sekreterliği, hazırlayacağı Ulusal Program için çeşitli sivil toplum örgütlerinden konuya ilişkin görüş ve önerilerini içeren rapor toplamaya başladı. Bu kapsamda İstihdam ve Sosyal Politikalar bölümüne ilişkin TİSK tarafından bir rapor hazırlanarak AB Genel Sekreterliği`ne sunuldu. Raporda, KOB`da kısa vadeli öncelikler olarak belirlenen konulara Türkiye`nin çok ihtiyatlı yaklaşması gerektiği vurgulanarak, Türkiye için orta vadeli öncelikler içerisinde yer alan ve AB mali kaynaklarını da içeren Avrupa İstihdam Stratejisi`ne katılım Eylem Planı`nın kısa vadeli öncelikler arasına alınması gerektiği belirtildi.
AB`ye uyum çalışmalarının zamana yayılması istenilen raporda, Çünkü sosyal konular ekonomiyi ve dolayısıyla büyüme hızını, rekabet gücünü yakından ilgilendirmektedir. Hızlı bir uyumlaştırma faaliyetine girilmesi ekonomik gelişmemizi olumsuz etkileyebileceği endişesini taşımaktayız denildi. Program hazırlanırken, özellikle işletmelerin rekabet gücünü koruyacak bir yaklaşım sergilenmesi istenen raporda, hazırlanacak programda AB`nin talep etmediği; ulusal uygulamalara bıraktığı konulara da yer verilmemesi gerektiği belirtildi.
İSTİHDAMA İNGİLİZ MODELİ;
Raporda, yoğun çabalara rağmen AB`de Ortak Sosyal Politika oluşturulamadığı belirtilirken, üye ülkelerde ciddi sosyal felsefe farklılıkları yaşandığına dikkat çekildi. Raporda, AB`de özellikle Anglosakson Firma Modeli ile Kıta Avrupası
Sosyal Modelinin çarpıştıkları belirtilerek, İngiltere`nin başı çektiği ve çalışma hayatında esnekliğe ve firmaların rekabet gücüne önem veren Firma Modeli ile Hollanda, Danimarka ve İspanya`nın somut ekonomik başarılar elde ettiği anlatıldı.
(FİNANSAL FORUM)