Para bitti, her gün bir çift boşanıyor

18.07.2003 - 09:21 | Son Güncelleme :


Fındığın eski kadar gelir getirmemesi ve rekoltenin azalması halkı gelecek kaygısına düşürdü. Ordu`da her gün bir çift boşanıyor

Ordu-Fatsa arasında medrese önü denen yerdeyiz. İster yaya geçin ister aracınızla ama yolunuz buraya düşmüşse Uzun Saçlının Yerine uğramadan geçmeyin. Kim bu Uzun Saçlı peki?

Herkes adını unutmuş ama sorunca söylüyor. Adım Nusret diyor. Saçı uzun, aklı da öyle. Odun közünde dağdan aparttığı suyla seramik çaydanlıklar içinde çay demliyor. Nusret diyor ki Benim çayım McDonald`s gibidir. 10 dakikada içtin içtin yoksa tadını alamazsın. Bir de iddiası var Nusret`in Yeryüzünde benim gibi çay demleyen bulamazsınız.

Şimdi malum, konumuz fındık. Ama girizgahı Uzun Saçlı`dan yaptık. Çünkü fındığın hikayesi de uzun. Ama kime sorsam keseden anlatıyor bu uzun öyküyü. Oy finduk finduk bu sene yanduk

DAĞILAN YUVALAR
Nüfus İşleri Müdürlüğü ile görüştüm. Bu yılın ilk altı ayında tam 167 çift boşanmış. Yani her gün 1 çift boşanıyor neredeyse. Bunun nedeni en başta ekonomikmiş. Ekonomi de fındığa bağlı olduğuna göre varın bağlantıyı siz kurun.

AÇIZ AÇ
Ulubey`de İsmet Karaaslan`la görüştük. Diyor ki Açız aç. Başbakan iki milyon sözü verdi ama sözünü tutmadı. Dediler ki doğrudan gelir desteği verdik. İyi de bunu hangi köylüye verdiler, nasıl verdiler bir kontrol etsin. Fakir olan gene fakir.

Bir başka dağ köyünde yaşlı bir nine ile karşılaşıp konuşuyorum. Adı Temize. Ama köylüler ona Pembe Kadın diyorlarmış. Adı Pembe ama umudu kararmış, benimle dertleşiyor 75 yaşındayım, 65 yıldır fındığın içindeyim. Böyle kötü sezon görmedim. Kurudu, yağmur yapmadı, fındık yandı. Bizim de canımız yandı. 4 çuval ya toplarım ya toplamam. Baktım kış geçirecek para yok, iki kavak ağacının birini sattım 50 milyona.

Fındığın öyküsüne yarın devam edeceğim. Şimdilik hoşçakalın

ÇORBASI, ÇİĞ KÖFTESİ BİLE YAPILIYOR
Terme`de Elit Fındıkçılık şirketinin değirmenindeyim. Bu fındık bolluğu sizi yanıltmasın. Çünkü gördükleriniz geçen yıldan kalma mahsul. Bu yıl kurak geçmiş. Verim fazla değil. Bu yüzden fındık yandı diyorlar. Bu mekana değirmen denişi, fındıkiçini kabuğundan ayırma görevi yapmasından. Dev ahşap hunilerin içinden boşalan kabuklu fındık burada değirmen taşların arasından kabuğu ayrılmış olarak çıkıyor. Ancak bu kabuklar ziyan edilmiyor. Başta yakacak olmak üzere mobilyacılıkta da kullanılıyor. Fındıklar boy boy ayrılsın diye elekten geçiriliyor. En büyük fındıklar bir numaradan geçiriliyor, en küçüğü ise koruk oluyor. Değirmen yerine entegre tesislere giren fındığın sadece kabuğundan değil, her şeyinden yararlanılıyor. İhtiyaca göre fındık tozu, fındık kıyması, fındık yağı ve daha pek çok şekilde kullanılıyor. Kulağa tuhaf gelecek ama yazımda da yazdığım gibi fındık kıymasından çiğ köfte, çorba bile yapılıyor.

Bu kedi laz değil ağabey
Perşembe`ye fındık bahçelerine gidiyoruz. Önümüzde uzun bir yol uzanıyor. İn cin top oynamakta. Direksiyondayım. Çok uzaktan bir kedi görüyorum. Yolun kenarında duruyor. Belli ki karşıya geçmek için bekliyor. Geçse ya. Ne gezer. Tam biz yanına yaklaşıyoruz, atıyor kendini yola. Frene basıyorum araba sallanıyor. Kaza yapmamıza ramak kalıyor. Rize Çayelili kameranım Ali kendine özgü şivesi ile diyor ki Abi bu kedi yabancı kedi. Bizim laz kediler olsa hayatta böyle yapmaz.
 

Hisse Başarıyla eklendi