Yunanistan`ın Türk düşmanı eski Kültür Bakanı Pangalos, dün yine Türkiye`ye çatan açıklamalar yaptı.
İÇİNDEKİ Türk nefretini her fırsatta dışarı vuran ve boş boğazlığıyla iki bakanlıktan olan Theodoros Pangalos, Eleftherotypia gazetesine özel bir ropörtaj verdi. Yunanistan`ın eski Dışişleri ve Kültür Bakanı olan Pangalos, Öcalan krizine değindi: Öcalan yasadışı yollardan Atina`ya getirildi. Başbakan Kostas Simitis ve ben Dışişleri Bakanı olarak onun Yunanistan`dan uzaklaştırılmasını istedik. O zamanlar yardımcım olan Yorgo Papandreu, Öcalan`ın Yunanistan`da yargı önüne çıkartılmasını istemişti. İyi de, bu Öcalan`a siyasi iltica hakkı tanınmasının yolunu açabilirdi. Bu da Türkiye ile savaşın eşiğine gelinmesi, seferberlik ilan edilmesi ve EURO`ya güle güle demek olacaktı! Ben bu durumlardan kaçınmak için Öcalan`ı kaçırarak kurtarmak istedim ama anlaşılan bunu kendisi istemedi. Yunanistan`ı kullanarak Türk hapisanelerine girmeyi ve siyaset yapmayı tercih eti.
CEM SAFKAN TÜRK DEĞİL
Pangalos`un ikinci hedefi Dışişleri Bakanlığı ve Bakanı İsmail Cem oldu: Türkiye`de dış politikayı da belirli bir zümre yönetmektedir. Bunların ırkları da değişiktir. Safkan Türk değillerdir. İsmail Cem Selanikli`dir. Muhtediyat (dönme) mekanizmaları arasından doğmuştur. Pangalos, Dışişleri Bakanı Papandreu`yu Türkiye`ye karşı boyun eğmekle suçladı: Türkiye, Helsinki kararlarından sonra hiçbir şey yapmadı. Felsefeleri şu: Bana dokunursan seni rahatsız ederim. Dokunmazsan rahatsız etmem. Ege, Kıbrıs ve Batı Trakya konularında kendi taleplerimde ısrar ederim. Türkiye`nin asıl amacı bizi kendi hegemonyası altında bulundurmaktır. Dışişleri Bakanı Papandreu saflık derecesine ulaşan tutumuyla milli çıkarlara zarar veriyor. (SABAH)