Ne Cep Şirketleri Memnun, Ne De Cep Kullanıcıları!

15.10.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :




Gelecekteki muazzam karları düşünen şirketler, bugünden çılgınca yatırımlar yapmaktan çekinmiyor. Yüz milyarlarca dolarlık tutarların telaffuz edildiği şirket alımlarında ve yatırımlarda, kasalara daha sonra akacak oluk oluk paraların hayaliyle son derece cömert davranılıyor.

Bu akımı İngilizler`in Vodafone şirketi başlattı. Amerika`daki telekomunikasyon şirketlerini bile satın alma cesaretini gösterebilen Vodafone, diğer şirketlere de örnek oldu. Deutsche telekom, Vodafone`u izleyen ikinci şirket oldu. Geride kalmak istemeyen France Telecom da rakiplerinin ataklarını, kesenin ağzını açarak karşılamaya çalıştı.

En küçük telekomünikasyon şirketlerinin bile 50 milyar dolardan satıldığı, alım rakamlarının 200 milyar dolara kadar çıktığı bu piyasada şirketlerin beklentisi, cep telefonundan internete ulaşım sisteminin, kendilerine çok büyük karlar sağlayacağı yolunda. Avrupalılar, yüksek hızlı mobil iletişim şebekesine 260 milyar dolar harcamaya hazırlanırken, yatırımcı şirketler, balıklama daldıkları `kablosuz, mobil internet erişimi` projesinin sanıldığı kadar cazip bir alan olmadığnı, en azından piyasaların hazırlıklı olmadığını farketmeye başladılar.

Krediler geri dönecek mi?

Avrupa`nın büyük cep telefonu işletmecileri, bu yıl mart ayından bu yana, borsalardaki hisselerin yüzde 50 oranında değer kaybettiğini şaşkınlıkla izlediler. Finans dünyasının patronları, Prag`daki olaylı IMF toplantılarında, açılan kredilerin verimli bir şekilde geri dönmeyecek olmasından duydukları endişeyi dile getirmişti. Telekomünikasyon şirketlerinin aldığı kredilerin, Avrupa`da verilen krediler tpolamının yüzde 40`ını oluşturduğuna işaret eden kredi kurumları, geri ödemelerde doğabilecek aksaklıkların sadece Avrupa`nın değil tüm dünyanın ekonomik sistemini olumsuz etkileyeceğine işaret ediyorlar.

Avrupa`nın dev iletişim pastasından aslan payını kapmak için yatırımlara büyük tutarlarda para ayırmakta sakınca görmeyen Deutsche Telekom`un borçları, geçen yıla oranla yüzde 29 oranında artarak 44 milyar dolara yükseldi. Fransa`dan Hollanda`ya, İngiltere`den İtalya`ya, İsveç`ten İspanya`ya kadar pek çok ülkede. Üçüncü Kuşak (3G) İletişim`in sanıldığı kadar cazip olmadığının yavaş yavaş anlaşılıdğı, yatırım furyasının da yavaşladığı gözleniyor.

Üçüncü Kuşak Şebekeler

En büyük sorun da yatırımların ne zaman para kazandıracağı konusunda düğümleniyor. Piyasa gözlemcilerinden Piyasa gözlemcilerinden İsviçreli Dominik Koechlin`e göre, herkes çok büyük bir risk taşıdığının farkında. 3G karları ne zaman gelecek? Koechlin, en iyimser tahminle bile, yedi yıldan önce karların görünmeyeceğini ileri sürüyor.

Yine de piyasadaki gırtlak gırtlağa olan rekabet, iletişim şirketlerini, yüksek hızlı üçüncü kuşak iletişim şebekleeri kurmaya zorluyor. Amerika kadar Avrupa`nın da önem verdiği 3G projesi, şirketlerin dört elle sarıldığı bir kurtarıcı gibi. Fakat şirketler, hızlı iletişim imkanlarından önce internet konusunda sınav vermek zorundalar.

Web Hizmetleri

Geçen yıl cep telefonu şirketlerinin gösterişli reklam kampanyalarıyla tanıttığı Web hizmetleri Avrupa genelinde belkenen ilgiyi görmedi. bunun başlıca sebebi, Web uyumlu yeterli telefon bulunmamasıydı. Bu işte kullanılacak telefonlar piyasaya sürüldüğünde bu kez de kullanıcılar, son derece yavaş veri hızıyla mücadele etmek, ilkel uygulamalar karşısında sabırlı olmak, buna karşılık astronomik faturaları ödemek için can sıkıcı handikaplarla karşılaştılar. Bu yüzden kısaca WAP olarak bilinen sisteme abone olanların sayısı 2 milyonu geçemedi. bu rakam, geçen yıl öngörülen rakamın sadece beşte biri.

38 milyon nüfuslu Avrupa`da WAP abonesi 2 milyonu bulmazken, dünyanın diğer ucunda 126 milyon nüfuslu Japonya`nın web bağlantılı 13 milyon abonesi bulunuyor. Bu aboneler, yüksek hızlı internet erişiminin, özel olarak formatlanmış web sayfaları arasında sörf yapmanın, birbirlerine cep telefonundan e-mail çekebilmenin ve dijital fotoğraf gönderebilmenin keyfini sürüyor.

Avrupalı cep telefonu işletmecilerinin en büyük lüksü, her alanda uzmanlaşmaya çalışmalarıydı. Ses alanındaki üstünlüklerini, internet ortamına da taşımak istediler. Oysa internet, ayrı uzmanlık gerektiren bir alandı. Web`in kralları farklı şirketler olduğu gibi elektronik ticaretin kralları bile başka.

Kapalı bahçeler

Bu nedenle Amerika`da AT&T, America Online ve Yahoo gibi alanlarında dev olan şirketler işbirliğine giderken Avrupalı şirketler, internette `kapalı bahçeler` oluşturarak kendi sistemlerini kurmaya çalışıyor. bu da kullanıcıların hava durumu, finans, borsa ve haber kanallarındaki seçeneklerini sınırlıyor. üstelik, radyo ve televizyondan veya gazetelerden alabileceği hava durumu bilgisini cep telefonundan hem de çok yüksek ücret karşılığı öğrenmeyi cazıp bulmuyorlar.

Yarışın içindeki şirketlerin derdi, hangi akibin kapalı bahçesinin kullanıcı tarafından beğenileceği değil. Endişe konuşu, Avrupa tarihinin en büyük teknoloji yatırımı kablosuz internet sisteminin ne zaman para basacağı.

Gözlemcilere göre telekom şirketleri seste iyi internette kötü. Japonların DoCoMo şirketi, bu işi internetin ustalarıyla işbirliği yaparak başardı. Şimdi de Avrupa`nın telekom şirketleri, Amerika`nın internet uzmanlarıyla işbirliği yapmanın yollarını arıyor.

Fakat teknoloji o kadar hızlı ilerliyor ki, bu kez de telekom şirketlerinin karşısına bir başka rakip çıkıyor; Wep kapasitesi olan avukçiçi bilgisayarlar ve diğer elektronik kişisel yardımcılar.(EKONOMİST)
 

Hisse Başarıyla eklendi