BDDK ve Uzan Grubu`nun İmar Bankası evrakları ile ilgili açıklamalarından sonra İmar Bankası müşterisi ‘‘Paramızı alabilecek miyiz’’ korkusuna kapıldı. Ancak korkuya gerek yok. Yargıtay`ın bu konudaki bir kararına göre elinde damgalı, imzalı, kaşeli cüzdanı olan parasını kurtaracak.
Elinde ‘damgası, imzası tamam’ hesap cüzdanı veya ‘banka evrağı’ olan İmar Bankası müşterileri, tasarruflarını sorunsuz olarak alabilecekler.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu`nun (BDDK), ‘‘Uzan Grubu`ndan İmar Bankası`nın resmi kayıtlarını alamadık’’, Uzan Grubu`nun da, ‘‘Bizdeki evrakları aldılar’’ açıklamalarından sonra İmar Bankası`nda hesabı olanlar ‘‘Paramızı alabilecek miyiz’’ paniğine kapıldılar. Ancak bu açıklamalar Yargıtay kararları ve bankacılık teamülleri çerçevesinde İmar Bankası müşterilerini değil BDDK ile Uzan Grubu`nu ilgilendiriyor.
Yargıtay`ın aldığı bir karara göre ‘elinde damgalı, kaşeli, ilgili bankanın yetkili imzaları’ olan hesap cüzdanlarına veya o bankada yapılan işlemlerle ilgili evraklarına sahip olan banka müşterisi, ‘banka kayıtlarında farklılıklar olsa bile’ elindeki evraklar çerçevesinde hak talep edip, alabiliyor. Bu durumda, İmar Bankası müşterileri, ellerinde damga, kaşe, imza gibi resmi banka hesap cüzdanına veya bankada yapılan işlemlerin evraklarına sahip olmaları halinde tasarruflarına sahip çıkabilecekler. Bu durumda, BDDK`nın, ‘‘Elimizde evrak yok’’ diyerek ‘ödeme yapmama olasılığı’ söz konusu olmayacak. Ancak, bu imkandan ‘off-shore’ hesap sahipleri yine yararlanamayacak. Ayrıca, repo işlemi yapanlarda da yine sorunlar çıkabilecek.
Diğer taraftan, bankacılık kesimi, ‘bankacılığın bir güven müessesesi’ olduğu bilincinden hareketle, bugüne kadar, ‘genellikle’ banka müşterilerinin ellerindeki evrakları, Yargıtay kararında olduğu gibi ‘damga, kaşe, imza’ üçlüsü olmasa da dikkate alıyordu. Bu nedenle bankacılık kesimi, İmar Bankası müşterilerinin içlerini rahat tutabileceklerini belirtiyorlar.
Bankacılık kesiminde BDDK ile Uzan Grubu arasında ortaya çıkan ‘evrak krizinden’ sonra bankacılık çevrelerinde, ‘‘BDDK elindeki evraklara güvenemiyor’’ anlayışı hakim oldu.
Bankacılar, BDDK`nın İmar Bankası`nda bugüne kadar görülmemiş boyutta bir bankacılık anlayışından şüpheleniyor olabileceğine dikkat çekiyor. Bu konuda bugüne kadar yapılan ve sorumlu olduğu artık bilinen ‘off-shore’ bankacılık örnek gösterilerek, İmar Bankası`nın bütünüyle kayıtsız, kayıt dışı veya off-shore benzeri çalışmış olması ihtimalinin bulunabileceğinden söz ediliyor.
BDDK iz sürüyor
BDDK yetkilileri, İmar Bankası`nın resmi muhasebe kayıtlarına ulaşmak için, Rumeli Holding, İmar Bankası ve Adabank`ın otomasyon işlerini yaptığı bildirilen Merkez Yatırım A.Ş`ye gitti. BDDK yetkililerinin yanı sıra taraf avukatları ve gözlemci olarak Mali Şube ekipleri de şirket merkezine geldi. Yetkililerin binaya girmesinin ardından çalışanlarca şirketin kapısı kilitlendi. Bir süre sonra binanın önüne bir polis ekibi gelerek, beklemeye başladı.
Soruşturmayı yürüten savcılığın da, kayıtların bulunup verilmediği takdirde Merkez Yatırım şirketinin genel müdürü Mustafa Hakan ile bilgi işlemden sorumlu bir başka yöneticisinin gözaltına alınmasının beklendiği öğrenildi.