MHP`li Vural: Milletin hakkını arayanlar, önce nerede kaybettiklerini bulsunlar

20.12.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :


MHP`Li Vural: Milletin Hakkını Arayanlar, Önce Nerede Kaybettiklerini Öğrensinler. Millet, Halka Hizmet Etmeyen Ve Haklarını Yokedenleri Kendinden Ve Merkezden Uzaklaştırmıştır -Mhp`Li Şandır:Devlet Eliyle Bir Millet Ve Dil Yaratılmasını Kimse Bizden Beklemesin


ANKARA (A.A) - 20.12.2000 - MHP Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, milletin hakkını arayanların önce nerede kaybettiklerini öğrenmesi gerektiğini belirterek, Millet, halka hizmet etmeyenleri ve haklarını yokedenleri kendinden ve merkezden uzaklaştırmış, bir daha da yaklaştırmayacaktır dedi. Bütçenin tümü üzerinde MHP Grubu`nun görüşlerini dile getiren Vural, konuşmasına, cezaevlerindeki olaylara değinerek başladı. Vural, Cezaevlerinde huzuru temin ederken yaşamını yitiren ülküdaşlarıma rahmet diliyorum dedi. Vural, 1990-1999 arasındaki dönemde ekonimik tercihin iç borçlanmaya dayandığını ve bir saadet zinciri oluşturulduğunu savunarak, çiftçi ve memurdan alınan vergilerin rant kesimine verildiğini savundu. Çiftçilerin daha sizden alacağı çok diyen Vural, 57. Hükümet`in uyguladığı politikalarla görünmez eli paslanmaz ele dönüştürdüğünü savundu. Milletin hakkını kimin, nerede kaybettiğinin önemli olduğunu kaydeden Vural, şöyle konuştu:


Miletin hakkını arayanlar önce nerede kaybolduğunu öğrenmelidir. Halka hizmet etmeyenlerin, milletin haklarını yokedenleri, millet kendinden ve merkezden uzaklaştırmış ve bir daha da yaklaştırmayacaktır. MHP olarak milletin hakkını millete veren bir ekonomik programın kararlı takipçisi olacağız. Her hükümet (ben daha başarılıyım) iddasıyla ortaya çıkmıştır. Ama bu politikaların durumu ortadadır. 1990-1991 döneminde, siyasi istikrarsızlık sürecindeki ekonomi, popülist demokrasilerin kontrolünde köşeli ekonomiye dönüşmüştür. Vural, sorunların çözümü için orta vadeli program ve siyasi istikrara ihtiyaç olduğunu belirterek, ilk kez 2001 yılı bütçesiyle bütçenin borç ödeme aracı olmaktan çıkarıldığınıifade etti. İş dünyasının ekonomiye verdiği desteğin önemine işaret eden Vural, ekonomiyi başka iradelere teslim etmeyi savunan bazı sivil toplum kuruluşlarının sivil toplum örgütlülüğünden kuşku duydugunu kaydetti. İktidar ortaklığını siyasi rekabet aracı olarak kullanmayı düşünmediklerini belirten Vural, kavga ve çatışmalara izin vermeyeceklerini söyledi. Konuşmasının son bölümünde muhalefet partilerine dönerek sürdüren Vural, Milet sizin gök gürültülerinizi çok duydu ama hiç yağmur yağmadı. Bırakın şimdi yağmur yağsın. Kazanan çözüm, kaybeden sorun yaratanlar olacaktır. Millet adına kazanmaya talibiz. Herkesi bunu paylaşmaya çağırıyoruz dedi.


AB`IN DİKTE ETTİRDİĞİ KRİTERLERE EVET

MHP Grup Başkanvekili ve Hatay Milletvekili Mehmet Şandır, kendisinden önce konuşan Vural`ın muhalefete muhalefet ettiğini belirterek, ülkenin bugünkü halinin nereden kaynaklandığının da ortaya çıktığını söyledi. (Hükümete çekin gidin) diyorsunuz, teklifiniz nedir? diye soran Şandır, şöyle konuştu: Küresel sürece uyum esastır. Üyesi olduğumuz evrensel değerleri reddetmeden, bize ait, bizi biz yapan, vazgeçilmez ve tartışılmazlarımızı öncelikle ve birlikte ifade etmeliyiz. Küreselleşme, mili kimliklerin ortadan kalkmasına sebep olmamalı. Milliyetcilik, insanlığın ortak medeniyetini besleyen zenginlikler olmuştur. MHP olarak AB`ın dikte ettiği ortak yaşam kriterleri ile ABD ile oluşturduğumuz stratejik ortaklığın Türkiye`ye getirdiği sorumluluğu üstlenmeye evet diyoruz. 18 Nisan seçimlerinde birşey değişecek, herşey değişecek. Değişim, değişim içinde gelişmenin MHP`nin kimliği olarak sunduklarını anlatan Şandır, Bizi derin ve kutsal devletin siyasi ayağı olmakla suçlayanlar, muhtemelen toplum ve yüzyılla yaptığımız sözleşmeden ürktüler. Buna gerek yok. Siyasal merkezin MHP ile bütünleşmesine, kendileri açısından gelecekte yer kalmayacağı endişesiyle itiraz ettiler ve anlamsız suçlamalar yaptılar dedi.


Şandır, 150 yıldır tartışılan ve sonu gelmeyen sistem arayışları da dahil olmak üzere, herşeyi yeniden tartışıp düzenlemeye hazır olduklarını, bunu yaparken vazgeçilmez ve tartışılamaz değerlerde de mutabakat sağlama çağrısında bulundu. Atatürk`ün kurduğu Cumhuriyet`in bizzat kendisinin en büyük toplumsal mutabakat olduğuna işaret eden Şandır,ancak Anayasa`nın başlangıçtaki ilkelerini hiçbir koşulda tartışmayacaklarını, bunun için herkesle mücadele edeceklerini ifade etti. Konuşmasının son bölümünde, Kürtçe eğitim ve yayın konusuna da değinen Şandır, şunları söyledi: AB`ın bizden istediği ana dilde yayın ve eğitim talebi, bir mili dil ve kültür oluşturmadır. Bu özerklik ve müstakil devlete ait oluşumun ilk basamağıdır. (Bundan korkmaya gerek yok, milli birliğimez zarar vermez) deniliyor.


Bunları söyleyenler iyi niyetli olabilir ama cehheneme giden yollar, iyi niyet taşları ile döşelidir. Kürtçe tv yayını isteyenler ve önerenler, birçok kürtçe lehçeden ortak bir kürtçe yaratmaya hizmet ettiklerinin farkında değiller. Türkçe`yi kullanmadan yayın hayatını sürdüremeyen bölücü yayınları niçin görmezden geliyoruz? Yoksa bu bir meşruiyet mücadelesi mi? PKK`nın siyasallaşma politikalarına katkı sağlayacak böyle bir karara, sonuna kadar karşı çıkacığız. Kimse aslını inkar etmesin ama öğrendiği dili de unutmasın. Devlet eliyle bir millet ve dil yaratılmasını kimse bizden beklemesin. Yaşar Kemal, Kürt asıllı Türk olduğunu söylüyor. Bunu kendilerine zul görenler, bunu kabul etmek istemiyorlarsa onlarla paylaşacak hiçbir şeyimiz yok.
 

Hisse Başarıyla eklendi