Merkez Bankası, dün açıkladığı üç aylık enflasyon raporunda faiz artırımlarının sürme ihtimalinin daha yüksek olduğu sinyali verdi. Merkez Bankası`nın raporda yaptığı değerlendirmelere göre faiz kararlarının yönünü büyük ölçüde uluslararası piyasalarda petrol fiyatlarının seyri belirleyecek.
REFERANS
Petrol fiyatlarının mevcut öngörülere göre seyretmesi halinde faizler bir süre sabit kalsa bile yılın sonlarında para politikasında bir sıkılaştırma gündeme gelebilecek. Petrol fiyatlarının artma eğilimini sürdürmesi halinde Merkez Bankası büyük olasılıkla, kademeli faiz artırımlarını yıl sonuna kadar ara vermeden sürdürecek. Merkez Bankası`nın faiz indirimine gitmesi, petrol fiyatlarının yılsonunda 100 dolar düzeyine ineceği bir düşüş trendine girmesi halinde gündeme gelebilecek. Bu durumda da faiz indirimleri ancak yıl sonuna doğru ölçülü ve temkinli olarak yapılacak.
Merkez Bankası şu anda hesaplarını 2008 yılı petrol fiyatlarının 140 dolar olacağı varsayımına göre yapıyor. Merkez`in iyimser senaryosu petrol fiyatının 2008 sonunda 100 dolara gerileyeceği varsayımına, kötümser senaryosu 180 dolara tırmanacağı varsayımına dayanıyor. Gelişmeler kötümser senaryo doğrultusunda olursa Merkez faiz artırımlarına ara vermeden yıl sonuna kadar sürdürecek. Gelişmeler iyimser senaryo doğrultusunda olursa, Merkez yine temkinli davranıp faizleri bir süre sabit tuttuktan sonra kademeli indirimlere başlayabilecek.
Yeni enflasyon hedeflerinin en temkinli yaklaşımla bile gerçekleşebilir olduğunu belirten Merkez Bankası, bu hedeflere ulaşılmasında ekonomik aktörlerin hedeflere inanması olduğunu vurguladı. Merkez Bankası önümüzdeki dönemde yeni hedeflerin itibarını korumaya büyük dikkat göstereceğini açıkladı.
Son aylardaki faiz artırım kararlarının ana hedefinin enflasyon beklentilerinde gözlenen bozulmayı önlemek ve fiyatlama davranışlarındaki riskleri bertaraf etmek olduğunu ifade eden Merkez Bankası, Gerçekleştirilen parasal sıkılaştırmanın da katkısıyla temmuz ayında enflasyon beklentilerindeki bozulma durmuştur dedi.
Piyasalara müdahale ne zaman
Merkez Bankası, uluslararası piyasalarda yaşanan gelişmelerin Türkiye`nin iç gündemindeki gelişmelerle birleşmesi sonucunda Türkiye`nin risk priminin benzer ülkelerden daha fazla arttığına işaret etti. Bu durumun finans piyasalarındaki dalgalanmaların artmasına zemin hazırladığını belirten Merkez Bankası, bu dalgalanmalara müdahalede seçici bir politika izleyeceğini açıkladı. Merkez Bankası, finans piyasalarındaki dahgalanmalara müdahale edip etmeyeceğine, bu dalgalanmanın orta vadeli enflasyondaki düşüş eğilimini etkileyip etkelemeyeceğine bakarak karar verecek.
Merkez Bankası raporunda bu çerçevede Merkez Bankası, piyasalardaki geçici dalgalanmalara, enflasyondaki orta vadeli düşüşü tehdit etmediği ve genel fiyatlama davranışlarında bozulma eğilimini belirginleştirmediği sürece sert tepki vermeyecektir açıklaması yer aldı.
Merkez Bankası kötümserleşti
Merkez Bankası`nın bütün tahmin ve varsayımlarının, nisan ayında açıklanan enflasyon raporunda yer alan tetbit ve görüşlere göre daha kütümser hale geldiği dikkat çekiyor. Merkez`in en iyimser senaryosu bile Nisan ayında açıkladığı bir önceki enflasyon raporundan daha kötümser. Bu kötümserliğin en önemli nedeni ise petrol fiyatlarının önceki tahminlerin çok daha üzerinde seyretme ihtimalinin güç kazanmış olması.
Menkez Bankası, gerek bu yıl gerekse 2011`e kadar uzanan bütün enflasyon tahminlerini yükseltti. Tahminlerin yukarı çekilmesinde en büyük etken başta petrol fiyatları olmak üzere gıda fiyatlarındaki artış tahminlerinin de yükseltilmesi rol oynadı.
Merkez Bankası, ekonomik büyümeye ilişkin olarak yaptığı analizde de ikinci çeyrek büyüme hızının, baz etkisinin de sonucu olarak birinci çeyrekten daha düşük çıkabileceğine dikkat çekti.
Hükümete önemli uyarılar
Merkez Bankası izlenecek politikalar konusunda hükümete yönelik uyarılarını, bu enflasyon raporunda da tekrarladı. Merkez Bankası en önemli vurguyu sıkı mali disiplinin korunmasına yaptı. Merkez Bankası enflasyonla mücadelenin başarısının, bundan önce olduğu gibi, önümüzdeki dönemde de tek başına para politikalarına değil mali disipline de bağlı oludğunu vurguladı. Merkez Bankası, bütçe politikalarında bir sıkılaştırmaya gidilecekse bunun KDV gibi dolaylı vergileri artırarak değil bütçe harcamalarını kısarak yapılmasını esas aldıklarını da hatırlattı.
Merkez Bankası raporunda Avrupa Birliği`ne uyum ve diğer yapısal reformların önemi vurgulanırken şu görüşlere yer verildi: Özellikle mevcut konjonktürde ekonomimizin dayanıklılığını koruması için mali disiplin ve yapısal reformların devamlılığı kritik önem taşımaktadır. Bu çerçevede, Avrupa Birliği`ne uyum ve yakınsama sürecinin devam etmesi ve programda öngörülen yapısal reformların hayata geçirilmesi konusundaki çabaların sürekliliği önemini korumaktadır. Özellikle, mali disiplinin kalitesini artırmaya ve verimlilik artışlarının devamlılığını sağlamaya yönelik yapısal reformlar konusundaki gelişmeler gerek makroekonomik istikrar gerekse fiyat istikrarı açısından yakından izlenmektedir.