Lafarge yeni partnerler arıyor

24.12.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :


Dünya çapında 10.5 milar euro’luk cirosu ve 70 ülkede 71 bin çalışanı bulunan Lafarge, Türkiye’deki yerini daha da sağlamlaştırmak hedefinde. Türkiye yatırımlarını, 1989 yılında çimentoyla başlatan şirketin türkiye operasyonu, bu yıl 250 milyon dolara ulaştı. Operasyonlarını genellikle ortaklık şeklinde yürüten şirketin başında ise 41 yaşında genç bir başkan var. Tam 20 yıldır Lafarge’da çalışan ve Amerika’dan sonra Türkiye’ye gelen Guillaume Roux, sektörün diğer ülkelere göre zor, ancak büyük bir potansiyel taşıdığını söylüyor. Her ülkede iniş-çıkışların yaşanabileceğine dikkat çeken Roux’yla Türkiye ekonomisi, çimento sektörü ve şirketin büyüme planlarını konuştuk...


Para: Lafarge bu yıl Türkiye’ye ne kadar yatırım yaptı?

Roux: 1999 ve 2000 yılında 30 milyon dolardan fazla idame yatırımları yaptık. Çimentoda Pazar daraldığı için büyük yatırım apmadık. Ekonomi 1998 yılından bu yana durgunluğa girdi. Çimento için 1998 çok iyiydi. 1999’un ise birinci yarısı iyiydi, ancak ikinci yarıda çok düştü. Bu dönemde Pazar yüzde 20 oranında daraldı. Dperemden sonra bu yılın temmuz ayına kadar da aynı durgunluk sürdü. Temmuzda yapı yönetmeliğinin devreye girmesiyle ardından yeni inşaatlar başladı.


Para: Bu dönemde neler yaptınız?

Roux: İhracata başladık. Bu dönemde bütün satışlarımızın yüzde 6’sını ihraç ettik. En fazla da Afrika ülkelerine ihracat yaptık. Bütün çimento şirketleri de aynı şekilde ilk altı ayda ihracat yapıldı. Türkiye’de 30 milyon ton üretim var. Ağustos sonunda toplam 5.5 milyon ton ihracat yapılmış. Şu anda yok, çünkü iç piyasada talep başladıktan sonra stoklar bitti. Ekim ve kasımda çok yoğun bir taleple karşılaştık, herkes bu talebi karşılamakta zorlandı. Önümüzdeki sezon daha hazırlıklı olabilmek için kış aylarında bir miktar stok yapacağız.


Para: Türkiye’nin son dönemde yaşadığı krizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Roux: Benim edindiğim izlenime göre kriz bankacılıkla ilgili. Gelecek yıla baktığımızda bu banka krizi çözülmüş olursa ekonomi ümit vermeye devam edecek. Ancak hala faizler yüksek.


Para: Sizce faizler ne zaman düşer?

Roux: Bankacılardan edindiğim izlenime göre, kısa bir süre sonra düşme eğilimi gösterecek. Faizler düşecek, çünkü enflasyon da düşecek. Enflasyon düşük olmaya devam ederse faizler niye yüksek olsun ki. Bankacılık alanında bir güven bunalımı olarak ortaya çıktı. Hükümet özelleştirme ve diğer programlarını kararlılıkla sürdürür, enflasyon yükselmez ve IMF’de desteklemeye devam ederse, bu güven bunalımı da çözülecektir. Faizlerin düşmesi inşaat sektörü açısından daha iyi olacak.


Para: IMF’yi nasıl buluyorsunuz?

Roux: Deneyimlerime göre IMF bu kez krize çok hızlı bir reaksiyon gösterdi. Ancak Ameriak ve Avrupa’daki büyük ölçekli ekonomilere baktığımızda, buradaki büyük bir fonun ülkeden belli bir miktar para çekmesi ekonomiyi çok daha fazla etkiliyor. Enflasyonun düşürülmesi bu tip dalgalanmaları minimize edecek. O zaman spekülasyon daha az olur. Yüzde 10’larda seyreden bir enflasyon olursa, spekülasyon oranlarınız ona göre daha küçük olur. Büyüdükçe spekülatif bir ortam oluşuyor.


Para: Peki Lafarge Türkiye’de bulunmaktan pişman mı?

Roux: Son on yılda çimento pazarı 25 milyon tondan 30 milyon tona çıktı. Gelecek yıllarda Avrupa’nın en büyük pazarı olması lazım. Şimdi en 38 milyon tonla en büyük İspanya, ancak her yıl Türkiye daha öne geçiyor. 10 yıl içinde biz altı kat büyüdük. Bu iyi bir gelişme. Dolayısıyla burada bulunmaktan memnunuz.

Para: Peki gerek ekonomi gerekse sektördeki dalgalanmaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Roux: Bir kere inşaat sektöründeki bu çok düşük düşüşten kurtulmalıyız. Bütün ülkelerde bu iniş çıkışlar her zaman vardır. Biz yüzlerce yıldır bu alanda aktif olan bir şirketiz. Bu işi biliyoruz. Ancak Türkiye’de çok fazla kapasite var. Pazarda yeniden bir yapılanma gerekiyor. En büyük ihtiyaç bu.


Para: Nasıl bir yapılanma?

Roux: Pazardaki oyuncuların bazılarının birleşmesi gerektiğini düşünüyorum. Bazıları diğerleri tarafından alınabilir. Türkiye’nin dört bir tarafına yayılmış irili ufaklı birçok fabrika var. Bizim gibi büyüklerin yanında bir de küçükler var. Küçükler bir araya gelip büyük bir şirket olabilirler, ya da büyüklerle birleşebilirler. Şirketin ekonomik olabilmesi için minimum 1 milyon ton üretime sahip olması gerekiyor. Sektörde çok fazla oyuncu var ve bu dönemde herkes kapasitesini iki katına çıkardı. Dolayısıyla bir kapasite fazlası oluştu.


Para: Lafarge’ın planları ne?

Roux: Hedefimiz Pazar payımızı iki katına çıkarmak.


Para: Nasıl?

Roux: Bunun iki yolu var, ya varolan kapasiteyi artırmak ya da satın alma veya birleşme. Bunu yapabilmemiz için aynı fikirde olan bir satıcı olması gerekiyor. Bu da zamana bağlıdır ve her zaman olabilir.


Para: Arayış belli bir bölge de mi?

Roux: bizim genel hedefimiz tüm Türkiye. Bütün Türkiye’de fırsat olabilir. Bir bölgeye yoğunlaşmak yerine gelecek fırsatlara göre değerlendirmek lazım. Planalr buna göre değişkenlik gösterebilir. Ancak varolan Pazar payımızı da korumamız lazım. Eğer bu görüşmeler ya da fırsatar önümüze çıkmazsa kapasitemizi artırarak Pazar payımızı korumak zorundayız.


Para: Sektörde nasıl bir büyüme öngörüyorsunuz?

Roux: Üretimin beş yıl içinde 40-45 milyon ton olmasını bekliyoruz. 10-15 yıl içinde her yıl yüzde 4’lük bir büyüme öngörüyoruz. Genellikle çimento sektöründeki trend, kişi başına milli gelir 8-10 bin dolar ulaşana kadar büyüme sürüyor. Arada mutlaka iniş-çıkışlar olur. 10 bin dolardan sonra büyüme duruyor.


Para: lafarge’ın bu büyümede yeri ne olacak?

Roux: Pazar payımız şu anda yüzde 10. Biz bu oranı yüzde 20’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Sıralamada birinci Oyak Grubu, ikinci ise Sabancı. Biz üçüncü durumdayız. Lider olmak istiyoruz. Sabancı ve Oyak Grubu’nu geçmek önemli değil. Karda lider olmak önemli. Lafarge’ın 71 ülke içindeki faaliyetleri içinde Türkiye üretim hacmi konusunda beşinci durumda. Biz Türkiye’de çimento ve betonda çok sağlam durmak istiyoruz. 2000 ciromuz 250 milyon dolar. Gelecek yıl satışlarımızın yüzde 6-7 oranında artmasını bekliyoruz. (PARA)
 

Hisse Başarıyla eklendi