Kurumsal yönetimde karne dönemi

09.02.2001 - 00:00 | Son Güncelleme :


ABD ve Avrupa`nın önde gelen şirketlerinde kullanılmaya başlanan, `Kurumsal Karne` teorisi, Oracle aracılığı ile Türkiye`de şirketlerin kullanımına sunuldu.


Robert Kaplan`ın Balanced Scorecord (Kurumsal Karne) teorisi, ABD ve Avrupa`dan sonra, Oracle ürünü ve Arthur Andersen danışmanlığı ile Türkiye`de de şirketlerin kullanımına sunuldu. Türkiye`de ilk kez Oracle ve Arthur Andersen danışmanlığı sayesinde uygulanabilir hale gelen Kurumsal Karne`nin temeli, kurumsal yönetimde sadece göstergeleri değil, gerekli olan tüm göstergeleri izleyerek, bu göstergeler üzerinden hem zamandan hem maliyetten kazandıran yeni stratejiler geliştirmeye dayanıyor.


Türkiye 1999`da tanıdı:

Türk iş dünyası, Oracle`ın geliştirdiği ve Arthur Andersen`in danışmanlığını yaptığı Kurumsal Karne yönetim çözümünü ilk olarak 1999 yılında gerçekleştirilen Uluslararası Finans, Bankacılık ve Finans Teknolojisi Fuarı ile tanıdı. Oracle, bu konudaki üçüncü etkinliğini Arthur Andersen ile birlikte dün düzenlediği bir seminerle gerçekleştirdi. Oracle ve Arthur Andersen yetkililerinin katıldığı seminerde, Kurumsal Karne`nin geçerliliği kanıtlanmış bir yönetim sistemi olduğu üzerinde duruldu. Kurumsal Karne yönetim çözümünü uygulayan kurumların, bütün fiziksel, maddi, teknolojik ve insan kaynaklarını ilişkilendirerek stratejik hedeflerine ulaştıkları vurgulandı. Oracle`ın, kurumları başarıya taşımak için geliştirdiği yönetim çözümü Balanced Scorecard - Kurumsal Karne ile şirketlerde karne döneminin başladığının açıklandığı seminerde, yeni teknolojik çözümün, şirketlere kendi karnelerini oluşturarak yönetim süreçlerini iyileştirme şansı sunduğu ifade edildi. Yeni bir dijital yönetim anlayışı getiren Kurumsal Karne`nin, tüm idari ve mali süreçleri otomotikleştirirek hataların belirlenmesini ve azaltılmasını sağladığına dikkat çekildi.


Finansal değerler tek ölçüt değil:

Oracle Türkiye Karar Destek Çözümleri Danışmanı Ali Rıza Kuyucu, firmaların kaderinin sadece finansal değerlere bakılarak değerlendirildiğini, ancak bu anlayışın yanlış olduğunu belirtti. Şirketlerin başarısının finansal değerler, harici müşteri, dahili çalışanlar, geliştirme ve yaratmaya yönelik değerler serisi kriterleri esas alınarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Arthur Andersen tarafından yapılan açıklamada da, stratejilerin tanımlanmasından uygulanmasına kadar şirketin tamamını etkileyecek kapsamlı bir yaklaşımı uygulamanın zorlu bir görev olduğu belirtildi.


 

Hisse Başarıyla eklendi