Kürtçe Yayın Tehdit Değildir

15.11.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :


ANAP lideri Yılmaz, Avrupa`nın Türkiye`den beklentilerinin atla deve olmadığını belirterek, Kıbrıs konusu dışındaki koşullara itiraz edilmeyeceğini söyledi.


Başbakan Yardımcısı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, partisinin dünkü grup toplantısında, Kürtçe yayın ve Türkiye`nin Avrupa Birliği`ne üyeliği konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Kürtçe televizyon yayınına başlanmasının Türkiye`ye tehdit oluşturmayacağını, aksine güçlendireceğini öne süren Yılmaz, Asıl tehdit, mevcut durumun devam etmesidir. Devlet olarak aklınızı kullanacaksınız, kendi birliğinizi, değerlerinizi korumak için o vatandaşlarınızı kendinize cezbedecek yayın politikasını mutlaka hayata geçireceksiniz, başka çareniz yoktur dedi.


KÜRTÇE TV;

Yılmaz, AB Katılım Ortaklığı belgesi ile gündeme gelen tartışmanın ardından yaptığı önerinin yanlış yorumlara yol açtığına işaret ederek şunları söyledi: Türkiye`den bazı vatandaşlarına ana dilde yayın ihtiyacına cevap verecek mekanizmayı getirmesi istenmektedir bu belgede. Ben diyorum ki biz bunu yapabiliriz. Nasıl yapacağımızı daha konuşmadık, ortaklarımızı ilzam edecek bir ifadede bulunma hakkını kendimde görmüyorum. Ama biz bunun yapılmasından yanayız. Bunu yapmazsanız ne olur veya bunu yapmıyoruz da ne oluyor? Vatandaşlarımızın önemli bir bölümü çanak antenlerle bölücü örgütün yayın organını izliyor. Devlet olarak bundan memnunsak devam edelim, memnun değilsek bölücü olmayan, ayrılıkçı olmayan ama yeterince belki Türkçe bilmediği için dünyadaki gelişmeleri, yayınları izleme ihtiyacını biz karşılayalım. Teknolojinin geliştiği ortamda bunu cezalarla, yasaklarla önlemeniz mümkün değildir. Devlet olarak aklınızı kullanacaksınız, kendi birliğinizi kendi değerlerinizi korumak için o vatandaşlarınızı kendinize cezbedecek yayın politikasını mutlaka hayata geçireceksiniz, başka çareniz yoktur.


KÜLTÜREL FARKLILIKLAR;

Yılmaz, Katılım Ortaklığı Belgesi`ndeki ev ödevinin Kıbrıs konusu hariç Türkiye`nin itiraz etmeyeceği konular olduğunu söyledi. Yılmaz, Bu belge göstermiştir ki, Türkiye`den bu konuda yapması beklenenler, istenenler, atla deve şeyler değil, Türkiye`nin yapamayacağı hususlar değildir dedi. Yılmaz, Katılım Ortaklığı Belgesi`nin açıklanmasıyla Türkiye`nin yeni bir döneme girdiğini anlatırken, yeni dönemi, Laf değil iş yapma dönemi olarak tanımladı ve şunları söyledi: Havuzun kenarına kadar gelip havuza girmek yerine ayağıyla havuzun sıcaklığını ölçen adamlara benziyoruz. Bundan sonra artık havuza girmemiz, girmekle yetinmeyip yüzmemiz, bununla da yetinmeyip diğer yarışçılarla yarışmamız gerekiyor. Önümüzdeki dönem bugüne kadar sağladığımız uzlaşmayı, birliği icraata çevirmemiz gereken bir dönemdir. Bu konuda Meclis`e çok büyük görev düşüyor.


ATATÜRK SEVGİSİ;

Yılmaz, AB üyeliğinin yokluğun, sefaletin önlenmesi açısından sağlayacağı ekonomik yararların yanı sıra, özgürlüklerin artması, statükonun yenmesi, daha onurlu yaşam gibi sağlayacağı çok önemli yararlar olduğuna işaret etti. Atatürk`ün de cumhuriyeti bu temeller üzerine kurduğunu anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: Bu memlekette yüreğinde zerre kadar Atatürk sevgisi taşıyan hiç kimse, büyük Atatürk`ün milletimiz önünde açtığı Avrupa ufkunu karartmamalıdır.
(YENİ BİNYIL)
 

Hisse Başarıyla eklendi