Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, ABD başta olmak <ımg hspace="10" vspace="5" align="right" src="http://i.bigpara.com/i/55big/imkb-borsa-yabanci.jpg">üzere bütün dünya ülkelerini etkileyen ekonomik krizin, Türkiye`yi çok fazla etkilemediğini savundu.
Demir, gezi ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Sivas`ta, akşam MÜSİAD tarafından düzenlenen Sivas Şubesi açılış galasının yemeğine katıldı.
Burada, Türkiye`nin ekonomik olarak geldiği noktayı değerlendiren Demir, 2002 yılındaki ekonomik krizi hatırlattı. Bakan Demir, o tarihlerde Türkiye`nin Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik dalgalanmasını yaşadığını söyledi.
AK Parti iktidarıyla ülkenin ihracat rakamının 35 milyar dolarlardan 135 milyar dolarlara çıktığını vurgulayan Bakan Mustafa Demir, Ülkemizdeki kriz ortamının ortaya çıkmasında vatandaşlarımızın biraz tüketim noktasında temkinli olmalarının etkili olmuştur. Ancak Türkiye şu anda üretimini, ticaretini ve ekonomisini sağlıklı bir yönetimin önderliğinde emin adımlarla en az zararla aşma noktasında çıkış noktasına yaklaşmış durumdadır. İnşallah 2010 yılı Türkiye ekonomisi açısından çok büyük önem arz edecektir dedi.
Ayrılık- gayrılık bırakamayız
Bakan Mustafa Demir, Türkiye`nin ekonomik rahatlığa kavuşmasında özel sektörün ve MÜSİAD`a üye işadamlarının katkısının olacağını düşündüklerini ifade etti.
Hükümetin gündeme getirdiği mecliste konuşulan demokratik açılım projesine de değinen Bakan Demir, İçte ve dışta Türkiye`nin nereye geldiği malum, bugün komşularımızla neredeydik nereye geldiğimiz de malum. Savaşın eşiğinde olduğumuz Suriye ile bugün vizeleri kaldırdık. Nüfus cüzdanımızla atlayıp gidip geliyoruz değil mi? 7 yılda nerden nereye. Nasıl oldu bu, ne oldu da böyle oldu. Buna benzer bir konuyu 70`li yıllarda 10 yaşlarında olanlar çok iyi bilir dedi.
Bakan sözlerine şöyle devam etti:
Biz 80`li yıllar öncesi Türkiye`de 5 binin üzerinde üniversite öğrencimizi toprağa verdik. 80`den sonra birden kesildi. Bugün bunu izah edip haklı bir gerekçesini bulabiliyor muyuz? Bugün nasıl değerlendiriyoruz? Türkiye`nin de yaşadığı bu 30 yıllık süreçte aynı durumla değerlendirmek durumunda karşı karşıya kalabilir miyiz? Kalırız değil mi? Bu ülkede terör bitmedi ama bitecek.
72 milyon vatan evladının birbiriyle bir problemi yoktur. 58- 59 ve 60`ıncı hükümetler döneminde devletin millete hizmet ve örgütü aracı olduğunu da tamamen tescil etmiştir. Artık çocuklarımıza torunlarımıza ayrılık gayrlılık bırakamayız. Ülkesinin en önemli ferdiymiş gibi başkasının hürriyet alanına tecavüz etmeden, onu baskı altında tutmadan bu ülkede yaşayacaktır. Hedefimiz budur. Bu inşallah gerçekleşecektir.
Bunun düzenlenme yeri parlamento olacaktır. Zaten var içimizde, bunu topluma zihniyet olarak yerleştireceğiz. Onu hayata geçiren itibarlı güçlü Türkiye Cumhuriyeti`nin vatandaşı olarak hayata geçirmek zorundayız dedi.