Kredi sorunu global kriz yarattı!

30.07.2007 - 12:52 | Son Güncelleme :

https://i.bigpara.com/i/55big/

Perşembe günü global anlamda riskten kaçış eğilimi, şiddeti gittikçe artan kredi depreminin ardından  tüm global piyasalarda yaşandı.<ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/yabancipiyasapara.jpg" align="right" vspace="5">

Dave Shellock and Michael Mackenzie / Financial Times
Derleyen Tolga KAMİLOĞLU

Hartford finans servisinde yöneticilik yapan Quincy Krosby: ‘ Görünen tablo aslında, önümüzdeki zamanda yapılacak alımlar konusunda yaşanan tedirginliğin kavşağında, konut sektörünün kötüye gidişi ve de yükselen gaz fiyatlarının olacağını gösteriyor’ diyor.

Global borsaların keskin bir düşüş yaşamasıyla birlikte, yoğun hazine bonosu alımları ön plana çıktı ve gelişen piyasalar da sert düşüşler yaşadı.

JP Morgan Asset Management şirketinin eski gelişen piyasalar uzmanı Gunter Heiland: ‘Gelişen piyasalarda aslında  bu değerler esas kredi değerleri değil’ diyor ve ekliyor: ‘Yatırımcılar karlarını koruyabilmek için prim yapmış piyasalardaki hisselerini satıyorlar...’

Yen’e baktığımızda, carry tarde etkisiyle oluşan bir dalgalanma görüyoruz. Yatırımcı düşük değerli dövizini satıyor ve riskli varlıklara yöneliyor. Böylece risk alımı da doğru orantılı olarak patlama gösteriyor. S&P 500’deki uçuculuk, 2006’dan beri en yüksek değerlerine ulaşmış durumda.

Amerikan konut sektörü, haziran ayında yeni konutların yüzde 6.6 ‘lık değer kaybetmesinden beri kötüye gidiyor. Borsa simsarları, bankaların borç verme şartlarını zorlaştırdıkça,  spekülatif yatırımcıların, riskli hisseleri satmaları için zorlandıklarını belirtiyor.

Bankalar, bu yıl içindeki rekor alım işlemlerinin borç külfetinden kurtulabilmek için var güçleriyle çaba sarfediyorlar. Chrysler ve Alliance Boots şirketlerinin satın alımları hafta başında zorluklar yaşadı ve yatırımcılar, hisselerin genelindeki rahatlamanın ancak krediler sabitlendiğinde gerçekleşebileceğini söylüyor.

‘Likidite ve hassasiyet 2002’den beri en kötü dönemini yaşıyor.’ diyor Ameriprise Financial takım lideri Tom Murphy. ‘Kredi değerlerinin yeniden fiyatlandırılmasındaki hız ve likiditedeki düşüş, yatırımcıların, tüm yatırım faaliyetlerini yeniden sorgulamaya yöneltiyor.’ diye de ekliyor.

S&P 500’ün yüzde 2.3 seviyesindeki düşüşü şubat ayından beri gerçekleşen en büyük dalgalanmaydı. Aynı zamanda Dow da yüzde 2.3 seviyesinde değer yitirdi.

Avrupa’da da durum iç açıcı değildi. FTSE Eurofirsit 300 Endeksi yüzde 2.8’lik düşüşle son 5 ayın en keskin inişini yaşadı. Londra’da FTSE 100 de 3.2 seviyesinde bir düşüşe sahne oldu. Bu değer de Mart 2003’ten beri en keskin tek günlük düşüştü.  

Asya cephesine baktığımızda, Asya borsalarının büyük satış baskısının eşiğinde olduğunu görüyoruz. Tokyo’da Nikkei 225, yüzde 0.9’luk düşüş yaşadı. Güney Kore piyasasındaki yüzde 2’lik oynamayı da yüzde 1.8 ile Taipei izledi.

Fakat ilginç olan nokta şu ki, Çin’sw Şangay Bileşik Endeksi yatırımcıların verdiği pozitif tepkiyle birlikte yüzde 0.5’lik bir yükselişle sıçradı.

 

Hisse Başarıyla eklendi