Güçlü ekonomi için güçlü finansal sektör olması gerektiğini kaydeden Kuroda, TMSF bünyesindeki 10 bankanın yerli ya da yabancı alıcılara satılması gerektiğini söyledi.
Japonya Maliye Bakanlığı Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Bakan Yardımcısı Haruhiko Kuroda, Türkiye`de finansal piyasanın sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) bünyesindeki 10 bankanın satılması gerektiğini söyledi. Kuroda, kötü durumdaki bazı özel bankaların bütün ekonominin istikrarını tehdit edecek şekilde kamuda güven kaybına yol açtığını belirterek, bunun çözümlenmesi gereken bir yapısal sorun olduğuna dikkat çekti. Milenyumda Türkiye ve Japonya`yı bekleyen Zorluklar ve Global Görünüm konulu konferasta konuşan Kuroda, güçlü bir ekonomi için güçlü bir finansal sektör olması gerektiğine dikkat çekerek, geçici olarak devletin kontrolü altına giren 10 bankanın yerli ya da yabancı alıcılara satılması gerektiğini söyledi. Bankacılık sektöründe benzer tecrübeler yaşayan Japonya`nın iyi bankalar ile kötü bankaları ayırma yoluna gittiğini hatırlatan Kuroda, Türkiye`nin de benzer yöntemi deneyebileceğini belirterek, Sağlıklı bir finansal piyasa için Türkiye de kötü bankaları satıp, iyileri güçlendirilmeli diye konuştu.
Kuroda, bu bağlamda Dünya Bankası`nın vereceği mali sektör rehabilitasyon kredisinin önemine dikkat çekerek, bunun için Türkiye`nin gerekli reformları yapması gerektiğini ifade etti. Japonya`da mali sektörün sağlıklı yapıya kavuşturulması için devletin yeniden yapılanmaya gittiğini hatırlatan Kuroda, bu dönemde kamunun faaliyetlerini sürdürebilecek bankalara para enjekte ettiğini belirterek, Bankalar, faaliyetlerini `sürdürebilen`, `sürdüremeyen` olarak sınıflandırıldı. Kamu, faaliyetlerini sürdürebilecek ancak sermaye yetersizliği olan bankalara para takviye ederek onları güçlendirdi dedi.
HÜKÜMETİNİZ BAŞARILI
Enflasyonun bu yıl yüzde 35`e düşeceğinin tahmin edildiğini belirten Kuroda, bu oranın IMF programında hedeflenen yüzde 25 oranından yüksek olmasına rağmen, hükümetin enflasyonu düşürmede başarılı olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
Yüksek petrol fiyatları, doların beklenenden güçlü olmasının enflasyonun hedeflenenden yüksek çıkmasında etkili oldu. Beklenmeyen gelişmelere bağlı olarak uygulamadaki bazı gecikmelere rağmen Türkiye makroekonomik istikrar yolunda ilerliyor. Ve piyasalar Türk otoritesinin verdiği sözleri tutup tutmayacağını yakından takip ediyor. Türkiye`nin yapısal reformları uygulama konusunda önemli adımlar attığını kaydeden Kuroda, havayolu, kimya ve telekomünikasyon alanında yapılacak özelleştirmelerde bazı gecikmeler olmasına rağmen özelleştirme adımlarını başarılı bulduğunu belirterek, Piyasanın güvenini sürdürmek, enflasyon risklerinden kurtulmak ve dış dengeyi tekrar sağlamak için, Türkiye`nin yapısal reform ajandasına bağlı kalması esastır diye konuştu.
Kuroda, telekomünikasyonda yapılacak başarılı bir özelleştirmeyle güçlü bir IT sektörünün oluşacağını belirterek, IT sektöründeki gelişme ise gelecek yılarda ekonomik büyümenin motoru olacak. Japonya tecrübesi de bunu göstermiştir. Türkiye 21. yüzyılda rekabet etmek istiyorsa IT ile ilgili alanlara yatırım yapması esas olmalıdır dedi. Kuroda, Türkiye`nin şu anda en büyük politikalarından birinin AB üyeliği olduğunu belirterek, Bu tartışmasız en önemli politikalardan biri. AB ülkeleriyle olan güçlü bağları, Asya, Avrupa ve Orta Doğu`daki coğrafi konumu nedeniyle Türkiye`nin AB`ye katılması çok iyi bir adım olacak diye konuştu. (FİNANSAL FORUM)