Erdinç şunları söyledi: "Satışlardaki artışı fiyat beklentilerine bağlıyorum. Fiyatlar seçim sonrası artacak beklentisi var. Dövizdeki artıştan kaynaklanan kur kazancının bir kısmı buraya aktarıldı. 2010'dan itibaren her yıl fiyatlar minimum yüzde 10-15 artıyor. Bu seçim sonrası tekrar konut ivme kazanacak. Tüketici güven endeksi açıklanıyor, düşüşte. İpotekli satışlar dediğimiz krediyle satışlar ikiye katlandı. Banka kredisi kullanarak alanlar var, bir de yüzde 62 civarında kredi kullanmadan konut alanlar var.
cnbce.com'un haberine göre; insanlar nasıl oluyor da peşin parayı buluyor? 2005'ten beri alıp satarak rant sağlayanlar var. Senin 300 liran var, üç ev alıyorsun. Bir başkanı 600 lira verip 6 ev alıyor, yarısını kredilendiriyor. Temel atılmadan girdiği için bir sene sonra 3 lira 5 lira oluyor. Bu tamamıyla balon. İpotekli satışlar genellikle bitmiş konutlarda yoğunluk kazanıyor.
KONUT ARTIK YATIRIM AMAÇLI DEĞİL
Oturmak için ev almak isteyen gitsin alsın. Yatırım yapanlar açısından 2005'ten beri ev alan kazandı. Müteahhit de, tüketici de kazandı. Burada sağlıksız bir durum var. Yüzde 40 artış bende endişe uyandırıyor. Gelirler artıyor olsaydı sorun değildi. Fiyatın arttığı yerde talebin düşmesi lazım. Ancak balonun oluştu yerde bu olmuyor. Fiyat arttıkça talep artıyor. Bir daha ev alamayacağım korkusu tetikliyor. Bu tersine ilişkiyi başlatıyor. 2014'ün ortalarından itibaren yavaş yavaş şişmeye başlayan bir balon var. Artık konut yatırım amaçlı değil, oturmak için alınmalı."