-İlk Aşamada 23 Bakanlığın Sayısı Yarıya İndirilecek
TOKYO (A.A) - 11.12.2000 - Japonya`da Ocak ayında başlayacak geniş kapsamlı yeniden yapılandırma programı çerçevesinde, bürokraside, kamu kesiminde çalışanların sayısı 10 yılda yüzde 25 oranında azaltılacak. Japonya Başbakanı`nın özel danışmanı Masakatsu Okamoto`nun açıklamasına göre, bürokrasiyi azaltma planıyla, bu kurum, seçilmiş yetkililerin daha yakın kontrolüne sokulurken, merkezi bürokrasinin güçlerinin daha çok özel sektöre ve yerel yönetimlere devredilmesi hedefleniyor. Plan uyarınca, ilk aşamada, 6 Ocak`da bakanlıkların bir kısmı birleştirilerek, bir kısmı da hepten ortadan kaldırılarak, bakanlık sayısı yarıya indirilecek. Başbakan özel danışmanı Okamoto, bürokraside planlanan bu reformların uzun yıllardır uygulananlar içinde en kapsamlısı olduğunu belirtirken, ancak reformların, devlette devamlılık esasıyla yürütüleceğinden dolayı, radikal değişim yanlılarını memnun edemeyebileceğini söyledi.
-JAPON BÜROKRASİSİ ESNEK VE KARAR ALMADA ETKİN DEĞİL-
Japon bürokrasisi, uzun süredir esnek olamamak, karar almada da hızlı ve etkin olmamakla eleştiriliyor ve reform isteniyordu. Ancak, bazı uzmanlar, idari reformların etkinliğinden kuşkulu. Kriz yönetimi uzmanı ve Kabine Güvenlik İşleri Bürosu`nun birinci başkanıAtsushi Sassa, Japonya`nın merkezi devlet kurumlarının yeniden örgütlenmesi sonrasındaki idari reformun, hükümetin, içerde ve dışardaki hızlı değişimlerle başedebilmesine yardımcı olacağından pek ümitli değil. Sassa, Kyodo News`e verdiği mülakatta, isimleri ve işlevlerini koruyacak bakanlıkların sorunlarının kalmayacağını, ancak, birleştirilen bakanlıklarda hiçbir düzeltme olamayacağını, kuralların da sadeleştirilip kolaşlaştırılamayacağını, dolayısıyla sorunların devam edeceğini ileri sürüyor. Yeni düzenlemeyle, Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Savunma Ajansı, Tarım, Orman ve Balıkçılık Bakanlığı adlarını ve işlevlerinin çoğunu korurken, skandallarla yıpranmış Maliye Bakanlığı, Hazine Bakanlığı adını alacak.
-BİR REFORMLAR YAPTIRDIM.....-
Başbakanın özel danışmanı Sassa`ya göre, reformla, bakan yardımcılıkları ve idari büro başkanlarının sayısı 48`e, sandalyesiz bakanların sayısı 6`yaçıkacağından, icra organının ücret ve diğer harcama masrafları çok artacağı gibi, yetki ve onay silsilesi de belirsizleşecek. Yeni düzenlemeyle, kararlar alınmadan önce daha çok dosya hazırlanıp daha çok sayıda formalite işleminden geçeceğinden, bu gidişle, hükümet, dış ve iç durumlar ile çeşitlenen idari ihtiyaçlara cevap veremeyecek, yetişemeyecek. Sassa, yeni düzenlemelerle, Bakanlar Kurulu`nda oybirliğiyle karar alınması, başbakana fazla yetki verilmemesi hedeflendiğinden, başbakan törenlerin şefi olmaktan öteye gidemeyecek görüşünü savunurken, uzun süredir kriz yönetimiyle uğraşan biri olarak, oybirliğiyle karar, barış zamanlarında geçerlidir, fakat, Kabine`nin işleyişine dair yasaya, acil, olağanüstü haller için de hükümler konulmalıdır dediğini vurguluyor. Bürokraside çok sayıda tanıdığı olan Tokyo Kasei Gakuin Yüksek Okulu Profesörü Keiko Higuchi de, Japon bürokrasisinin esasen reformlardan nefret ettiği kanısında. Sosyal refah ve kadın konularında uzman olan Bayan Higuchi, Kyodo News`e demecinde, birçok reform konusunda bürokrasinin ilk tepkisi, (bu imkansız) demek oldu, yetkilerini kaybetmek istemiyorlar, yetkilerini genişletecek reformlarda epey olumlular diyor. Anglo-Sakson dünyasında devlet ve kamu görevlileri için kullanılan kamu hizmetkarı tabirinin, artık, içi boş ölü bir kavrama dönüştüğünden yakınan Higuchi, bu durumun, 2. Dünya Savaşı sonrası demokrasisinin ne denli zayıf, kırılgan olduğunu gösterdiğine dikkat çekiyor. Higuchi, Japon bürokrasisinin başlangıç noktasına geri dönmesini istediğini, 2. Dünya Savaşı`nın hemen sonrasındaki bürokrasinin Japonya`nın geleceğinin nasıl olması gerektiği hususunda cidden kafa yorduğunu da savunuyor.