ıs Leasing, Spk`nin Onayini Bekliyor.

20.02.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :


1988 yilindaSociete Generale, Turkiye Is Bankasi ve IFC-International Finance Corporation`in ortak yatirimi olarak kurulan Is Leasing de halka acilmak icin SPK`ya basvuran sirketlerden biri. Sirket 1994 yilina kadar bu uc ortak tarafindan yonetiliyordu. Ilk olarak 1995 yilinin haziran ayinda Societe Generale hisselerini Turk ortaklarina devretti. 1995 yili sonlarina dogru IFC`nin de hisselerni Turk ortaklara devretmesi sonucu, Is Leasing tamamen Turkiye Is Bankasi`na bagli bir kurulus haline geldi. Sirketin su anda en buyuk ortagi yuzde 50`lik pay orani ile Turkiye Is Bankasi. Bunu yuzde 25 payla TSKB, yuzde 17.50 payla Sinai Yatirim Bankasi ile yuzde 3.75`er payla Camis Sigorta ve Nemtas nemrut Liman isletmeleri izliyor. Is Bankasi subeleri kanaliyla yaygin bir musteri tabanina kavustuklarini belirten Is leasing GEnel Muduru Halil Eroglu, halka acilarak sermaye yapisini da halka yayacaklarini soyluyor. Sermayesini 6 trilyon liradan 8.5 trilyon liraya yukseltecek olan sirket, yukseltilen 2.5 trilyon lirayi ortaklarin ruchan haklarini kisitlayarak halka arz etmeyi planliyor. Halka arzdan saglanacak geliri yeni leasing islemlerinde kullanacak olan Is Leasing, ayrica halka acilarak pazar payini da artirma niyetinde. Sirketin 1999 yilinda 30 milyon dolar olan islem hacmini bu yilin sonunda 100 milyon dolara cikarmayi planladiklarini ifade eden Eroglu, bu yil icinde gundeme gelecek olan ozellestirmelerin ciddi bir leasing talebini de beraberinde getirecegini belirtiyor. Eroglu`nun sektordeki beklentilerle ilgili gorusleri soyle: `Ozellikle telekomunikasyon ve elektrik islerinde ciddi bir ihtiyac olacagi gorunuyor. Icinde bulundugumuz yil, leasing sektorunde ciddi bir genisleme yili olacak. Ayrica IMF ve stand-by anlasmasi imzaladiktan sonra Turkiye, leasing sektorunun ihtiyaci olan uzun vadeli kaynak bulma konusunda rahatladi. Nitekim ulkede kasim ayindan itibaren ciddi bir umut ve talep patlamasi olustu. Bu patlama su anda iki yildir yapilmayan yatirimlarin zorunlu olarak yapilmasi olsa da bunlar devam edecek.` Rusya krizinden sonra ulkedeki genel duraklamadan sektorun de ciddi sekilde etkilendigine dikkat ceken Eroglu, sunlari soyluyor: `1999 yilinda dolar azinda yuzde 40-50 civarinda kuculme yasandi. Ancak bu kuculme bir anlamda da saglik isareti. Demek ki, sektorun krizlere karsi elastikiyeti yeterince gelismis durumda. Bunun disinda banka ve sigortacilik gibi birlik seklinde bir kurulusun olmamasi sektoru en buyuk sorunlarindan biri. Sektor kendi problemlerini resmi otoritelere ve kamuoyuna ancak kendi arasinda kurdugu dernek kanaliyla iletebiliyor. Bu konu yasa tasarisinin ilk degisikliginde mutlaka gundeme gelecek. Sektorun gelismesi acisindan bunun onemli oldugu kanisindayim.` (EKONOMIST)

 

Hisse Başarıyla eklendi