İki Halka Arz Yapılacak

12.11.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :


2001`in ilk çeyreğinde Beşiktaş Sportif A.Ş.`yi halka arz edecek BJK, arzdan gelecek paranın bir kısmıyla Fulya projesini tamamlamayı ve GMYO yöntemiyle Fulya`yı halka arz etmeyi amaçlıyor.


Üç büyükler arasındaki ezeli rekabet, sahaların ardından borsaya da taşınıyor. Zira Galatasaray`ın ardından Beşiktaş da, halka açılmak için uzun süredir gerçekleştirdiği çalışmaları tamamladı. Geçen hafta pazartesi günü gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında halka açılmak için karar alan Beşiktaş yönetimi, bir basın toplantısıyla tüm yayın organlarına bu kararını açıklamıştı. Hafta boyunca -sizin de izlediğiniz gibi- basın Beşiktaş`ın halka açılmasına geniş yer ayırdı. Fakat tüm bu yayınlar yönetim kurulunun gönderdiği basın bülteni ve yapılan spekülasyonlarla sınırlı kaldı. Ayrıca bu yayınlarda birçok önemli konu da göz ardı edildi. Para olarak, konuyu esas muhatabı Beşiktaş Genel Sekreter, yeminli müşavir ve SPK denetçisi Hüsnü Güreli ile görüştük. Basında hiç çıkmamış pek çok bilgiye, projenin mimarı olan Güreli sayesinde ilk ağızdan ulaştık. Beşiktaş`ın halka arz geliriyle neler yapacağı ya da ikinci halka arz için yürüttüğü çalışmalar gibi...


GALATASARAY`DAN ÇOK FARKLI;

Aslında Beşiktaş`ın halka açılma öyküsü 1995 yılına kadar gidiyor. 1995 yılında Beşiktaş Sportif A.Ş.`yi kuran BJK, 1996 yılından itibaren Beşiktaş markasını kullanarak tüm lisanslı ve ticari ürün satışlarını bu şirket aracılığıyla gerçekleştirdi. 1996-1998 yılları arasında kulübün yönetiminde bulunan Hüsnü Güreli ve Serdar Bilgili, Beşiktaş Sportif A.Ş.`yi halka açmak için yoğun bir kulis çalışması içine girdi. Fakat çok arzuladıkları halka arz, yönetimdeki uyuşmazlıklar nedeniyle bu iki yıl içerisinde gerçekleştirilemedi. Görüş ayrılığı yüzünden 1998 yılında Süleyman Seba yönetimden ayrılan Hüsnü Güreli ve Serdar Bilgili, 2000 yılında tekrar yönetime -bu sefer çok daha güçlü olarak- girmesiyle tozlu raflara kaldırılmış olan halka arz için tekrar start düğmesine basıldı. Zaten, Serdar Bilgili başkanlığındaki yönetiminin, seçimlerden önce programını anlatan kitapçığında, gerçekleştirilmesi düşünülen halk arz geniş yer almıştı. Halka arzın gerekçesini Güreli`den dinleyelim:


Beşiktaş`ı halka açmak hayatımdaki en büyük ideallerden biriydi. Beşiktaş`ın ekonomik bağımsızlığını sağlayabilmesi, ayaklarının üstünde durabilmesi, sağlıklı büyüyebilmesi için ve Avrupa`nın en büyük takımlarından biri olabilmesi için mutlaka halka açılması gerektiğine inanıyorum. Serdar Bilgili başkanlığında yönetime geldiğimden bu yana tüm vaktimi bu konuya ayırdım. 6 aylık bir çalışmanın ardından, BJK olarak, İş Yatırım`la halka arzın gerçekleştirilmesi için her konuda anlaştık. Halka arz şeklimizle Türkiye`de bir ilki gerçekleştireceğiz. Bu Türkiye koşullarında gerçek bir devrim.


Beşiktaş`ın halka açılması, temelde Galatasaray`ınkine göre birçok yönden farklılıklar içeriyor. Zira Beşiktaş, futbol şubesinin gelir ve giderlerini de diğer kalemlere dahil ederek halka açılacak. Biraz daha açalım isterseniz... Kamuoyunun da bildiği gibi, 1996 yılında BJK, logosunu Sportif A.Ş.`ye devretmiş ve 10 yıllığına tescil etmişti. Dolayısıyla, halka açılacak şirkette logonun tüm gelirleri yer alacak. Ayrıca, futbol şubesinin bütün bonservis bedelleri de bu şirkette bulunacak. Yani, bonservis hakları, logo, stadyum gelirleri, sponsorluk gelirleri, yayın hakları gelirleri, merchandising (markalı ürünler) gelirleri ve futbolla ilgili tüm gelirler şirketin bilançosunda aktif olarak yer alacak.


Galatasaray`da ise sadece merchandising, televizyon ve reklam gelirleri halka açacak olduğu şirketin bilançosunda aktif olarak bulunuyor. Hüsnü Güreli, geçen hafta halka açılan Borussia Dortmund`un ve Manchester United başta olmak üzere, dünyanın birçok ünlü kulübünün kendilerine benzer bir şekilde halka arz edildiğini ifade ediyor. Çünkü Güreli`ye göre, doğru bir halka arz, tüm gelir ve giderlerin içinde yer alacağı bir yapıda gerçekleşmeli. Bu arada, yeri gelmişken hemen belirtelim: Halka arz edilecek şirketin yönetimini ve sahipliği tamamen ve sonsuza kadar BJK`ye ait olacak. Dolayısıyla şirketin ne kadarının halka arz edileceği belli olmasa da, en az yüzde 51 hissesinin BJK elinde bulunacağı kesin.


HER ŞEY 10 ARALIK`TA BELLİ OLACAK;

Genel kurulun onay vermesinden sonra 2000 yılı sonu itibariyle bilançolarını denetletecek olan BJK, 2001 yılının ilk çeyreğinde ise halka açılmayı planlıyor. Bu aşamada, özellikle yazılı basının `es` geçtiği konulardan biri, henüz halka açılma projesinin resmi olarak kağıda dökülmemiş olması. Zira, yönetim kurulu, 10 Aralıktaki olağanüstü kongrede, genel kurula sunacağı halka açılma projesi kabul edilmezse halka açılma projesini tekrar tozlu raflara kaldırılacak. Fakat Serdar Bilgili başkanlığındaki yönetim, böyle bir şeyin gerçekleşmesine ihtimal bile vermiyor. Yönetim, genel kurulun kendilerine güvenoyu vereceğine kesin olarak inanıyor. Zaten aksi durum yönetimin istifasına yol açabilecek kadar tehlikeli gelişmelere yol açabilir. Kamuoyunda yanlış anlaşılan bir başka önemli olan konu ise, halka açılacak olan şirketin piyasa değeri ile ilgili. Yayın organlarının kendilerine gönderilen basın bültenlerinde, şirketin piyasa değeri hakkında bilgi olmamasına rağmen yorumda bulunmaları Hüsnü Güreli`yi oldukça rahatsız ediyor. Kamuoyuna piyasa değeri hakkında genel kurula bilgi sunmadan bir açıklama yapmanın doğru olmayacağını belirten Güreli, piyasa değerinin halka açılacakları zamanki piyasa şartlarına göre belirleneceğini söylüyor.


Peki, Beşiktaş halka arzdan sağladığı gelirle neler yapmayı planlıyor? Sözü tekrar Güreli`ye bırakalım: Halka arzdan 80 ile 100 milyon dolar arasında bir gelir bekliyoruz. Bu parayı ne yapacağımıza gelince... Öncelikle, kimse bizden bu paralarla büyük transferler yapmamızı falan beklemesin. Bizim amacımız, buradan gelecek parayla Beşiktaş`ı gelecekte Avrupa`nın en büyük kulüplerinden biri yapacak projelerin altına imza atmak. Dolayısıyla, halka arzdan gelecek parayla yatırımlar yapacağız. Zaten, `halka açılacak şirkette, gelirlerin hiçbir zaman şu kadarından fazlası transfere ayrılamaz` diye bir madde de koyacağız.
Gelelim Hüsnü Güreli`nin halka arzdan gelecek parayla gerçekleşecek yatırımlara... Beşiktaş`ın halka arzdan gelecek parayı iki şekilde değerlendirecek: İlk olarak, kulübün bütün banka borçları sıfırlanacak. Şu an Beşiktaş spor kulübünün 26 milyon dolar civarında bir banka borcu bulunuyor.


İkinci olarak ise, gelecek parayla BJK`nin elindeki mevcut gayrimenkuller değerlendirilecek. Öncelikli düşünülen konular ise, imarın çıkması halinde Fulya projesinin başlatılması ve İnönü`nün kapasiteni arttırılması. Burada hemen bir parantez açmakta yarar var: Halka açılacak olan Beşiktaş Sportif A.Ş.`nin aktifinde hiçbir gayrimenkul bulunmayacak. BJK, bu gayrimenkulleri önümüzdeki dönemlerde ikinci bir halka arz gerçekleştirerek değerlendirmeyi hedefliyor. Halka arzdan gelecek paraya Fulya projesini başlatmak isteyen BJK, projenin tamamlanmasından sonra Fulya`yı bir gayrimenkul yatırım ortaklığı kurarak halka arz edecek. Böylelikle derneğin kasasına ikinci halk arz nedeniyle, ikinci kez yüklü bir para da girmiş olacak. Bu paranın ne olacağı henüz belli olmasa da, BJK`nin, Fulya projesinden her yıl minimum 20 milyon dolar ekstra bir gelir elde edeceği tahmin ediliyor. Bu arada, ikinci halka arzın bir yıl içinde somutlaşması bekleniyor. BJK, bu arada, önümüzdeki yıl stadının kapasiteni arttırmak için de çalışmalara başlayacak. Düşünülen, kapasitenin 10-15 bin civarında arttırılması.


BEŞİKTAŞ`IN SON EKONOMİK DURUMU;

*BEŞİKTAŞ`IN bugün 26 milyon dolar civarında bir borcu bulunuyor. Bu rakam, bu yıl içinde gerçekleştirilen transferlerden kaynaklanıyor. Fakat Hüsnü Güreli, halka arzın gerçekleşmemesi durumunda bile bu paranın önümüzdeki yıl sıfırlanacağı belirtiyor. Zira, kulübün doğal olara her yıl düzenli bir geliri bulunuyor.

*SERDAR Bilgili yönetiminin başa geçmesinin artından BJK`nin gelirlerinden 12 milyon dolar civarında bir artış gerçekleşmiş. Bu gelirlerin bazıları şunlar: Geçmiş döneme oranla 3`e katlanan gişe gelirleri, 1 milyon 300 bin dolardan 3 milyon dolara çıkarılan göğüs reklamı, İnönü`deki sponsorluk gelirlerine ilave edilen 1 milyon dolar ve Şampiyonlar Ligi`nden elde edilen 2,5 milyon dolar. (PARA)
 

Hisse Başarıyla eklendi