Kurların şubat ayında dalgalanmaya bırakılmasıyla TL`deki aşırı değer kaybı hükümet ve bürokraside ihracat patlaması beklentisine yol açarken, sektörde ise bu konuda bir türlü iyimserlik oluşmuyor.
Sanayicilerin yarıdan fazlası mayıs ayı itibariyle gelecek üç aylık dönemin ihracat olanakları bakımından farklı olmayacağı, yine önemli bir bülümü ise daha kötü olacağı görüşünde birleşiyor. Şubat ayından bu yana yüzde 100`e yaklaşan fiili devalüasyonun Türk ihraç ürünlerini dış piyasada ucuzlatmasına rağmen, ihracatçıların gelecek döneme ilişkin en büyük kaygısını fiyat rekabeti oluşturuyor. İhracatçıların büyük bölümü önümüzdeki üç ayda ihracatı kısabilecek faktörlerin başında fiyat rekabetini sayıyor.
Merkez Bankası`nın mayıs ayında özel sektör imalat sanayii işyerlerinde gerçekleştirdiği iktisadi yönelim anketi, sektörün yüksek devalüasyona rağmen, ihracatın hızla artacağı konusundaki iyimserliğininde belirgin bir artış olmadığını ortaya koydu. İktisadi yönelim anketine göre gelecek üç ayın ihracat olanakları açısından aynı olacağını düşünen işyerlerinin nisanda yüzde 49.6 olan oranı mayısta yüzde 58.3`e yükseldi. Gelecek üç ayda ihracat olanaklarının daha kötü olacağı görüşünde olanların oranı ise yüzde 23.9`dan yüzde 12.6`ya geriledi. İşyerlerinin yalnızca yüzde 29.1`lik bir bölümünün, gelecek üç aylık dönemin ihracat olanakları açısından daha iyi olacağı görüşünü taşıdıkları dikkati çekti. Bu oran, mart anketinde yüzde 26.4 olan bu oran, nisan anketinde de yüzde 26.5 çıkmıştı.
Mayıs ayında alınan ihracat siparişlerini normal üstü olarak nitelendiren işyerlerinin nisanda yüzde 6.6 olan oranı mayısta yüzde 4.6`ya gerilerken, siparişleri normal bulanlar yüzde 54.4`ten yüzde 62`ye, normalden düşük bulanlar da yüzde 39`dan yüzde 33.4`e geriledi. Son üç ayda ihracat piyasasında alınan yeni siparişlerde artış olduğunu bildiren işyerlerinin oranı yüzde 15.1`den yüzde 20.2`ye çıkerken, sipariş miktarının değişmediğini söyleyenler yüzde 52.7`den yüzde 53.1`e yükselerek en büyük kesimi oluşturdu. Anılan dönemde sipraişlerde düşüş olduğunu bildiren sanacilerin oranı ise yüzde 32.2`den yüzde 26.7`ye indi. Ancak gelecek üç ayda siparişlerde artış bekleyenlerin oranı gerileyerek yüzde 28`den yüzde 26`ya, düşüş bekleyenler de 21.4`ten yüzde 17.6`ya gerilerken, siparişlerin aynı düzeyde seyredeceğini bildirenlerin oranı yüzde 50.6`dan yüzde 56.4`e yükseldi.
Gelecek üç aylık dönemde ihracat siparişi alınmasını etkileyebilecek etkenlerin başında fiyat rekabeti unsurunu sayanların yüzde 59.9`la en büyük kesimi oluşturduğu dikkati çekti. Nisan anketinde yüzde 51.9 olarak belirlenen bu oranın, mayısta daha da büyümesi dikkat çekici bulundu. Kredi ve finansmanla ilgili sorunların ihracatı olumsuz etkileyeceği görüşünde olanların nisanda yüzde 22.4 olan oranı ise mayısta yüzde 16.2`ye geriledi. Dış konjonktürün olumsuz etki yaratacağı yönünde görüş bildirenlerin oranı da yüzde 18.1`den yüzde 16`ya indi. İşyerlerinin kalan bölümü ise ihracat sipraşi alınmasını etkileyebilecek unsurlar olarak teslimat tarihi ile ilgili sorunlar, kota ve benzeri kısıtlar gibi etkenleri dile getirdiler.