İhracattaki düşüş kasımda da sürdü. İhracat, kasım ayında geçen yılın eş dönemine göre yüzde 4.2 oranında geriledi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi`nin (TİM) verilerine göre, kasım ayında 2 milyar 435.4 milyon dolarlık ihracat kayıt altına alındı. Geçen yılın kasım ayında 2 milyar 542.7 milyon dolarlık ihracat kayıt altına alınmıştı.
Kasım ayı verileriyle birlikte 11 aylık ihracat rakamı 24 milyar 898.4 milyon dolar olarak hesaplandı. Geçen yılın aynı döneminde 24 milyar 521.7 milyon dolarlık ihracat kaydedilmişti. 11 aylık dönem itibariyle ihracat artışı yüzde 1.5 oldu. Son 12 aylık ihracat ise 27.4 milyar dolara ulaştı. Geçen yılın kasım ayında son 12 aylık ihracat 27.1 milyar dolar seviyesinde bulunuyordu. Buna göre son 12 ayda ihracat bir önceki eş döneme göre yüzde 1.1 daha yüksek düzeyde gerçekleşti. Ancak ihracatta son aylarda meydana gelen düşüşler, toplam ihracat rakamını geçen yılın seviyesine doğru çekmeye başladı. Aralık ayı ihracatında da düşüş olması durumunda yıllık toplam ihracatın geçen yılın rakamının altına düşmesinden endişe ediliyor.
TİM`in verilerine göre kasım ayında ihracatın lokomotifi konumundaki hazır giyim ve konfeksiyonda yüzde 8, tekstil ve hammaddelerinde yüzde 5.6 oranında düşüşler yaşandı. Toplam sanayi ürünleri ihracatı da kasım ayında yüzde 3.7 geriledi. Bunun sonucunda sanayi ürünlerinin toplam ihracat içindeki payı yüzde 80`in altına indi.
TİM Başkanı Okan Oğuz yaptığı açıklamada, ihracatın gidişatındaki olumsuzluklara yılbaşından beri dikkat çektiklerini bildirdi. Ancak sıkıntıları gidermek için en küçük adım atılmadığını savunan Oğuz, ihracattaki gerilemeden siyasi iktidarı sorumlu tuttu. Duyarsızlığın ihracatı baltaladığını ileri süren Oğuz, şöyle dedi:
Gerileme siyasi iktidarın ihracatı görmezden gelen, duyarsız politikalarının sonucudur. Dövizi çıpa olarak kullanan anti enflasyonist ekonomi politikası enflasyonun aşağıya çekilmesinde ne kadar doğru ise ihracatı baltaladığı da aynı şekilde doğrudur. Bu nedenle, ihracatın kur kaybını telafi edecek destek mekanizmalarının uygulamaya konulmasını istedik. Ancak yeterli ilgi gösterilmedi ve gerçekler görmezden gelindi. Dövizin bir ekonomi için ne kadar önemli olduğunu geçen hafta piyasalarda yaşanan kriz sırasında bir kez daha gördük. Siyasi iktidar ve karar vericiler, umarız gereken dersi almışlardır. (ANKA)