Bayındırlık Ve İskan Bakanı Koray Aydın: -Paraların Daha Fazlasıyla Tahsil Edilerek Bunların Sorumlularının Affedilmesiyle İlgili Bir Tartışma Yaşanıyor. Biz Konuya Daha Dikkatli Yaklaşıyoruz. Doğrusu Pek Olmasını İstemiyoruz -Herkes Herşeyi Devletten Bekleme Alışkanlığından Kendini Kurtarsın. Binaların Kontrol Edilmesi Ve Bunların Güçlendirilmesi Çalışmaları Yapılabilir
ANKARA (A.A) - 20.11.2000 - Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın, paraların daha fazlasıyla tahsil edilerek bunların sorumlularının affedilmesiyle ilgili bir tartışma yaşandığını belirterek, biz konuya daha dikkatli yaklaşıyoruz, doğrusu pek olmasını istemiyoruz dedi. Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın, İller Bankası Genel Müdürlüğü`nce düzenlenen yerel yönetimlerde jeotermal enerji ve jeoteknik uygulamalar sempozyumu çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin banka batıranların, içini boşaltanların da af yasası kapsamına alınmasını MHP nasıl değerlendiriyor? şeklindeki sorusuna Bakan Aydın`ın cevabı doğrusu pek olmasını istemiyoruz oldu. Batık banka olayının bir sonuç olduğunu belirten aydın, bu konuda 57. Hükümet`in herkesin yaptığı yanına kar kalır anlayışını değiştirecek bir yaklaşım ortaya koyduğunu belirten Aydın, bu konunun üzerine büyük bir kararlılıkla gidildiğini söyledi.
Bugüne kadar hükümetlerin hiçbir konunun üzerine bu denli kararlılıkla gitmediğini, yapılan bu işlerin arkasında 57. Cumhuriyet hükümetinin siyasi kararlılığının bulunduğunu anlatan Aydın, bu kadar halkın desteğinin sağlandığı önemli bir konu üzerinde daha dikkatli daha titiz davranmamız gerektiğini söylüyoruz. Bizim MHP olarak olaya yaklaşımımız budur dedi. Aydın şöyle devam etti: Bu bakımdan konunun daha iyi irdelenerek, üzerinde durularak gündeme getirilmesi faydalı olur. Paraların daha fazlasıyla tahsil edilerek bunların sorumlularının affedilmesi gündemde. Onunla ilgili bir tartışma yaşanıyor. Biz konuya daha dikkatli yaklaşıyoruz. Doğrusu pek olmasını istemiyoruz. Devlet bankalarının özelleştirilmesinin bir ihtiyaç olduğunu ve hükümetin bu konudaki kararlılığını ifade eden Aydın, ekonomik suça ekonomik cezayı af yasasında istemediğinizi belirttiniz, ısrarlı olacak mısınız? sorusu üzerine de şunları kaydetti: Üç partinin oluşturduğu bir koalisyon var. Konular genellikle konuşularak, görüşülerek karar alınıyor. O görüşü ortaya atan arkadaşların tezleri var. Bunu da dikkate alarak çalışılacak. Bir kaç gün içinde belli olur.
KAYNAŞLI İÇİN YENİ ALAN;
Bayındırlık ve İskan Bakanı Koray Aydın, bir başka soru üzerine de Kaynaşlı`daki afetzedeler için yeni bir kalıcı konut alanı belirlendiğini ve Başbakanlık Proje Uygulama biriminin gerekli incelemeleri yaptığını söyledi. Kaynaşlı ve Düzce için orta noktada bir alan belirlendiğini, ancak Kaynaşlıların bölgeden ayrılmak istememeleri sonucu daha yakın bir alan belirlendiğini anlatan Aydın, yapılan incelemelerde mevcut yerleşim alanının uygun olmaması nedeniyle Kaynaşlı`ya yakın bir dağlık bir bölgede yeni bir alan belirlediklerini söyledi. Aydın, söz konusu alanda halen Başbakanlık Proje uygulama biriminin jeolojik ve jeoteknik inceleme yaptığını bildirdi.
İSTANBUL VE DEPREM;
İstanbul`daki konutların yüzde 70`inin depreme dayanıklı olmadığının hatırlatılması üzerine ise Bakan Koray Aydın, Türkiye`nin yüzde 95`inin deprem kuşağında olduğuna dikkat çekti. Ancak İstanbul`da 10 milyon kişinin yaşadığını, iki deprem yaşayarak acı sonuçların görüldüğünü anlatan Aydın, depremden ders alan bir anlayış ortaya koymaya çalıştıklarını söyledi. Aydın şunları kaydetti: Herkes herşeyi devletten bekleme alışkanlığından kendini kurtarsın. Bizim o kadar zengin herşeyi finanse edecek bir devletimiz yok. O bakımdan herkes elini biraz taşın altına koyacak bir anlayışın da sergilenmesi lazım. Binaların kontrol edilmesi ve bunların güçlendirilmesi çalışmaları yapılabilir. Fert olarak vatandaşa düşen bir görev, apartman yönetimlerine düşen bir görev bu konuda daha dikkatli, duyarlı olmak lazım. Biz devlet olarak, laboratuvarlar oluşturduk, proje müşavirlik sistemi kurduk. Bu sistem içinde onarım, güçlendirme yapılabilir. Ama herşeyden önce vatandaşın kendi duyarlılığı bu işin lokomotifidir.