Hazine, bir telefonla 10 trilyon lira kaybetti

21.07.2003 - 09:27 | Son Güncelleme :


Fiskobirlik, 10 bin ton fındık satışı için ihaleye çıktı. Hazine ile yapılan görüşmede fiyat, 1 milyon 800 bin lira olarak belirlendi. Ancak iki gün sonra Hazine fikir değiştirdi ve fiyat da 1 milyon 600 bine indi

Salih Erdem, tüccar tarafından topa tutulan Fiskobirlik`in Yönetim Kurulu Başkanı. Bir yandan kurumun yeniden konumlandırmaya çalışıyor, diğer yandan da Hazine adına aldığı fındığı en az zararla satmaya. Tüccarın, `Devletten bir şey istemesinler, bağımsız çalışsınlar` şeklinde eleştirilen birlik, satışa çıktığında aynı tüccarın baskısı ile fiyatı devletin belirlemesine izin vermek zorunda kalıyor. Örneğin geçen hafta Hazine adına 10 bin tonluk satış için ihale açan birlik, önce Hazine ile 1 milyon 665 bin ve 1 milyon 800 bin lira üzerinde görüş birliğine vardı. Ancak, daha sonra Hazine`den gelen telefonla fiyatları 1 milyon 600 bin liraya çekmek zorunda kaldı. Fiskobirlik Başkanı Salih Erdem`in Ankara`da yaptığı çalışmalar da bu kararı değiştiremedi. Ve Fiskobirlik 10 bin fındığı 1 milyon 625 bin liradan satmak zorunda kaldı. Herkes olayı tüccar lobisinin yaptığı konusunda hemfikir. Çünkü böylece 1.5 ay sonra pazara inecek olan yeni mahsul fındığın fiyatının yüksek açıklanmasının önü kesilmiş oldu. Salih Erdem`le fındıktaki hükümet politikalarını, tüccarın tavrını ve Fiskobirlik`in yeniden yapılanmasını konuştuk.

BADEM RAKİP DEĞİL
* Fındık fiyatının yüksek olması Avrupalı`yı bademe döndürür mü?

Hayır. Son 10 yılda Amerika, bademin fiyatını 7 dolardan 2.5 dolara düşürmesine rağmen fındığın önünü kesemedi. Biz yine 5-5.5 dolara fındık sattık. Bu da gösteriyor ki, fındıkta fiyatın yüksek olması sorun değil. Sorun, istikrarsız fiyat politikası. ABD geçen sene fındığı 2.5 dolara sattı, bu sene ve gelecek sene de o fiyata satacak. Ama bizde bir ihracatçı 2.5 dolara satarken bir başkası 3 dolara satıyor. Hatta alivre satış yapanlar fiyatı daha da aşağıya düşürüyor.

* Geçen hafta 1 milyon 625 bin liradan sattığınız fındık yeni sezonun fiyatını etkilemez mi...

Elimizde Hazine`nin fındığı var. 10 bin ton satmak için Hazine ile protokol yaptık. Üç gün sonra bazı tüccarlar gidip alış fiyatından ihaleye çıkılmasını sağladı. Oysa üç aydan beri fındığa talep vardı.

Hazine Müsteşarı ile gidip konuştuk fiyat konusunu. `Şu anda piyasa 1 milyon 800 bin lira civarında. Onun üstünde bir fiyata satılması lazım` dedik. `Tamam` dediler. Hatta Hazine`den ilgili genel müdür, `Fiyatı biraz daha arttırabilir miyiz?` diye sordu. Biz de `olur` dedik. Çünkü ürüne ihtiyaç var. Bunun üzerine ihaleye Giresun kalite 1 milyon 800, tombul fındıkta da 1 milyon 665 bin liradan çıkılmasına karar verdik. Ama birkaç gün sonra Hazine, fındığın alış fiyatı üzerinden ihaleye çıkarılmasını istedi.

Bu sefer Hazine`ye telefon açtım. `Biz ürünü aldık, depo kirası, finansman maliyeti hammaliye işlerine para harcadık. En az yüzde 10-15 zamla satılması gerekir` dedim. `Fındık bizim malımız istediğimiz fiyata satarız` cevabını aldım. Sizin malınız ama, babanızın malı olsa satar mısınız? O zaman alın ihaleyi Ankara`da yapın. Bizi de bu işe karıştırmayın. Ali Babacan`ı aradım, herkes yurtdışındaymış. Kimseyi bulamadım. İhaleyi yaptırmadım. Tüccarlar da habire telefon ediyor. Abi niye sattırmıyorsun. Satın paraya çevirin diye. Satın da, bedavaya mı gitsin.

Bugün piyasanın 200 bin lira altında satıyoruz. Hazine buradan 10 trilyon zarar edecek. Onun da ötesinde önümüzdeki sezonun fiyatlarının düşük olmasına sebep olacak. Bunun üzerine Sanayi Bakanı Ali Coşkun`u aradım. İlgilendi, Ali Babacan`ı buldu, Başbakan`a söyledi. Fakat bir türlü sorunu halledemedik. Ve 1 milyon 600 bin liradan ihaleye çıkmak zorunda kaldık.

LOBİ YAPIYORLAR
* Neden Hazine`nin böyle bir fikir değişikliği oldu?

Bunu kimin yaptığını herkes biliyor. Tüccar arkadaşlarımız sağolsun Ankara`da gidip lobi yapıyor. Sadece üretici değil ülke de zarar görüyor. Hepsini söylemiyorum ama bazı tüccar arkadaşlarımız fındığın bedavaya malolduğunu düşünüyor. Buna gübre, ilaç atılmıyor, toplatılmıyor varsayıyorlar. Oysa ürünün maliyeti 1 milyon 600- 1 milyon 700 bin lira civarında. Her yıl toplama maliyetleri artıyor ama fiyat artmıyor.

* Tüccar da ihracatı 240 bin tona çıkarmakla övünüyor ama...

Evet satmışlar ama gelir 550 milyon dolara düştü. Fındığı 5-6 dolardan 2 dolara düşürdünüz. Bir de övünüyorsunuz. Bedava dağıtırsan tabii ki ihracat miktar olarak artar. O zaman ben az fındık satıp 900 milyon dolar gelir sağlarım. Geriye kalanı da askeriyeye, okullara, fakir fukaraya veririm.

SORUN BÖLÜNMÜŞ MİRAS
* Peki üretici sezonun ilk iki ayında fındığını elinde tutsa fiyat dengesi oluşur mu?

Adamın ya bankaya borcu vardır, faizi işliyordur. Ya esnafa borcu vardır. Zengin olan zaten bunu yapıyor. Ama miras bölünmüş. İnsanların elinde 500 kilo, 1 ton fındık kalmış. Ürün elinde kalır korkusu ile gidip 1.8 dolara alivre satış yapıyor.

Devlet bünyeyi dejenere etti ve gitti
* Gelelim Fiskobirlik`in yeniden yapılanmasına. Bu konuda bir çalışma var mı?

Şu anda 1.600 çalışanımız var. Dünya Bankası 2004 Haziran`ına kadar bu rakamın 900`e inmesini istiyor. Mecburen emekli edeceğiz. İşte trajedi de burada başlıyor. Çalışanların çoğu Giresun`da. Böyle bir şehirde 600 kişiyi çıkardığınızda şehrin ekonomisini çökertirsiniz. İnsanlar ayağa kalkar. Buna karşılık 2004`ün sonuna kadar ayrılış tazminatlarını Dünya Bankası veriyor. Sonra bizim sırtımıza kalacak. Gelen her bakan kendi ilinden Fiskobirlik`e işçi almış. Üstelik yüksek ücretten. Onları asgari ücrete çekmeye çalışıyoruz. Aslında 9 senede personel sayısı normal seviyesine inmiş olacaktı. Devlet, `Parayı ben veriyorum istediğim kadar alırım` dedi ve bünyeyi bozdu, dejenere etti. Bıraktı gitti.

* Pazarlama alanında projeleriniz var mı?

Almanya`da bir ofis açıp Avrupa`daki birahane, otobüs ve havayolu işletmelerine ambalajlı fındık vermek için kolları sıvadık. Ayrıca THY ile anlaştık. THY`nin yıllık 150 tonluk ihtiyacını biz karşılayacağız. Entegre tesisi yeniden açacağız. Artık özel şirket gibi çalışacağız. Başka çıkarımız yok. Marketlerimiz var. Onları artıracağız.
 

Hisse Başarıyla eklendi