Hangi yatırım aracı ideal?

31.08.2007 - 12:37 | Son Güncelleme :

Cumhurbaşkanlığı seçimi ve yeni hükümetin kurulması gibi etkenler yurtdışı verilerle birleşince, dünyadaki gelişmeler kısa vadeli olumlu yansıyacak

https://i.bigpara.com/i/55big/para

Cumhurbaşkanlığı seçimi ve yeni hükümetin kurulması <ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/bozukparaavuc.jpg" align="right" vspace="5">gibi etkenler yurtdışı verilerle birleşince, dünyadaki gelişmeler bize kısa vadeli olumlu yansıyacak. Ama ana yapının nereye gideceği hala kesin değil.

Yiğit BULUT / REFERANS GAZETESİ

Bilen varsa, bize de söylesin. Değerli dostlar, işin şakası bir yana inanın bütün dünya aynı sorunu yaşıyor. 2003 yılının başından 2007 Temmuz dönemine kadar emlak değerleri, sermaye piyasası araçları, emtia fiyatları, kısacası prim potansiyeli olan bütün dinamik yapılar, aynı anda değerleniyor. Ev fiyatları da artıyor, hisse senedi fiyatları da altın da yükseliyor, normalde ters korelasyon gösterdiği araçlar da.

İşte sorun da burada başlıyor. Bu gidiş güzel de peki nereye kadar? Son yaşadıklarımız sonun başlangıcı” mı? Bütün dinamikler kağıt üstünde aynı anda yukarı gitti ama ana yapı bozulur ve realizasyon zorunluluğu ortaya çıkar, daha doğrusu sistem devam edemediği noktada kendi üstüne büzüşmeye başlarsa, o zaman ne olacak? İleriye dönük ortaya çıkan yapıyı sorguladığımızda bir şirketin hissesini alıp, ortak olmak mı yoksa aynı değeri ödeyerek emlak almak mı daha kârlı olabilir? Altına yatırım kaotik bir dönemde koruyucu olabilir mi?

Cevabı dünya arıyor

Girişte de belirttiğim gibi; bu soruları sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde herkes soruyor. Bu yazıyı okuduğunuz saatte New York’ta da birçok insanın aklında aynı detaylar var: DOW’un durumu ne olacak? DOW çok yüksek, acaba hisselerimi satıp ev alsam mı? Ama ev fiyatları da çok primli, mortgage çökmeye devam ederse, ev fiyatları düşmez mi? Joseph Dela Vega’nın dediği gibi; “confusion de confusiones” ya da Türkçe ifadesiyle “Karışıklığın Karmaşası”.

Değerli dostlar, bu sorgulamalar herkesin kafasını bulandıran ve halen masa üstünde bekleyen ana dinamiğin özü. Daha açıkçası, son dönemde dünya genelinde emlak fiyatları da dahil olmak üzere, 2003 sonrası yukarı giden bütün dinamiklerde kırılma oluşmasına yol açan ana sorgulama. Dünya borsalarında yaşadığımız düşüşlerin de altında yatan mantık da bu.

Peki bundan sonra ne olabilir? Türkiye’de hangi araç daha kârlı veya en azından koruyucu olabilir?

Petrolün seyri önemli

Bu soruya cevap ararken iki yeni alt soru sormamız gerekli.

Soru 1: Dünya genelinde borsalar, emlak değerleri ve para piyasalarına akış sağlayan yapının özü nasıl tarif edilebilir? Nasıl oluyor da 2003 sonrası ortaya çıkan yapı içinde bütün dinamikler aynı anda değerlendi?

Cevap çok zor değil. Bu yazıyı yazdığım saatte brent petrol fiyatı, bütün kırılmalara rağmen hala 70 dolar üzerinde taban oluşturmaya çalışıyor. Temmuz 2007’de 79 dolar üstünü dahi test ettik. Bu zorlamanın veya en azından yerinde kalmaya çalışmanın anlamı çok net; yüksek bant içinde kalan petrol fiyatı, ortaya marjinal bir kazanç çıkmasına yol açıyor ve bu fazla para dünyadaki menkul-gayrimenkul değerlere akmaya veya en azından tersine genel bir kaçışı önlemeye devam ediyor.

Aynı anda değerlenen borsalar ve emlak değerleri bu şekilde mümkün oluyor. Bu noktada önemli bir uyarı; 70 dolar tabanı kırılmanın artmasına karşı önemli bir seviye ama yapının devam etmesi için yeterli değil. Brent petrol 77-79 dolar bandına doğru hareketlenemez ise dünyayı besleyen finansal pompa sorun yaratmaya başlar.

Kısa vadede dikkat

Soru 2: Türkiye’ye gelirsek, yukarıdaki mantık Türkiye’ye de yansıyor mu?

Türk piyasalarında 2006 Mart sonrası dünya genelindeki duraklamaların haricinde, cumhurbaşkanlığı seçiminin geleceği ile ilgili net bir baskı olduğunu gözlemledik. Türkiye, 2006 başından itibaren siyasi risk ile yaşamayı öğrenmek zorunda kaldı. Geldiğimiz noktada iç siyasi risk dağılsa bile dünya genelinde varolanın devam edip etmeyeceği sorgulaması bizi de etkiliyor. Kısa vadede Türkiye’de genel kırılma denklemi içine girmiş durumda. Her şey aynı anda değerlenemez tespiti bizim piyasalarımız için de ciddi bir paradoks.

Sonuç 1: 2003 yılından itibaren hisse senetleri, emlak değerleri gibi aslında korele olmaları zor yapılar aynı anda yukarı gidiyor. Şirket fiyatlarında da emlak değerlerinde de aşırıya kaçan yapılar ortaya çıktı. Şimdi herkes aynı soruyu soruyor. Kağıt üstünde ortaya çıkan bu değerler, test edilmek zorunda kalırsa, yani relizasyon olursa ne kadar dayanırlar? Çok hızlı aşağı gelecekleri kesin. Böyle bir yapı içinde benim size tavsiyem; Türkiye’de her dinamiğin, birbirinden ayırmıyorum, geldiği seviye hakkında kısa vadede çok dikkatli olun.

İbre artıya döndü

Sonuç 2: Yukarıdaki uyarı bugün için hemen hayata geçecek anlamında değil. Çarşamba günü dolar-yen yeniden 115 üstüne çıktı, BOVESPA ve DOW yukarı tepki verdiler, şu saat itibariyle brent petrol 70 dolar üzerinde. Yeni hükümet, cumhurbaşkanı seçiminin bitmesi gibi etkenler yurtdışı veriler ile birleşince, dünyadaki gelişmeler bize kısa vadeli olumlu yansıyacak. Ama ne olumlu trendler gördük aslında yoktular.

Son söz: Yukarıdaki yazının amacı ana yapıyı sorgulamak ve kısa vadeli iyimserliklerin ana stratejinize karışmasına engel olma yolunda size fikir vermek. Evet, kısa vadede ibre yeniden artıya döndü ama ana yapının nereye gideceği hala kesin değil. 

 

Hisse Başarıyla eklendi