Garipoğlu hep yanlış anlaşılmış

10.10.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :


22 Aralık 1999 günü Fona`a devredilen bankalar arasındaki Sümerbank`ın eski sahibi bankaya hata sonucu el konulduğunu savunuyor. Türk kamuoyu, son günlerde 22 Aralık 1999 günü Hazine`nin el koyduğu bankalarayönelik operasyonlar, tutuklamalar ve yargı süreci ile karşı karşıya. Egebank`ta patlayan Kasırga Operasoyunu`nun yayılıp yayılmayacağı ve el konulan diğer banka sahiplerine sıçrayıp sıçramayacağı gündeme gelirken Kıbrıs`taki Efektifbank ile yürüttüğü off-shore hareketi ile dikkat çeken Sümerbank`ın eski sahibi Hayyam Garipoğlu, DGM`de yargılanma olasılığını kafasına yolda saksı düşme olasılığı ile paralel tutuyor. Konuyla ilgili görüştüğümüz Garipoğlu, Sümerbank`a yanlışlıkla el konulduğunu iddia ederken, Danıştay 10. Dariresi`ne dava açarak bankasının kendisine geri verilmesini bekliyor. Gerçi el koyma sürecinde etkili olan murakkıpların raporları ile Garipoğlu`nin söyledikleri birbiriyle örtüşmüyor ama O`na göre rapor bir hata, çünkü gerçekleri yansıtmıyor. Daha önce de Türk Ticaret Bankası ihalesi, Nesim Malki cinayeti gibi konularda basının gündemine gelen Garipoğlu`na göre bütün kötü tesadüfler kendini bulmuş.

İki ayağımızı kestiler;
Bankaya el konulduğu gün kendilerini kapının önünde bulduklarını ifade eden ve iki ayağımzı kestiler diyen Garipoğlu ile Sümerbank ve el konulma sürecini konuştuk.

Hayyam Garipoğlu bugüne kadar hep kamuoyuna olumsuz olaylarla kendini duyurdu. Son olarak Sümerbank`a el konulma sürecinin ardından önünüzde yeni bir yargı süreci başladı. Sümerbank`ta yanlış giden neydi?

Evet Garipoğlu kötü olaylarla anıldı. Ancak biz Sümerbank`ı aldığımızda 29 yıllık sanayiciydik. 5 bin kişi istihdam ediyorduk. Alaattin`in sihirli lambasından çıkmamıştık. Demişler `ağamız bağı var, ne bağı. Ayyakbağı bağı. Bunun gibi değil gerçek anlamda sanayiciydik. Ancak Türk Bank ihalesine teklif verdik olay oldu. Çok şubeli bir banka almak niyetindeyik ve teklif verdik. Bir müteşebbis bir bankayı almak için başvuruda bulunamaz mı? Daha sonra Nesim Malki cinayeti dediler aldılar iki gün nezarette tuttular DGM`de yargıladılar. Kısa süre sonra bir ilişkimiz olmadığı anlaşıldı. Benim ne işim olur Nesim Malki cinayeti ile?

Peki madem konuya girdiniz. Malki ile ortaklık aşamasına nasıl geldiniz. Hazine`nin banka kurma izni vermediği bir kişi ile ortalık kurmak sizi rahatsız etmedi mi?

Ben Sümerbank`ı aldığımda daha önce tanıdığımı için Şükrü Karahasanoğlu`nu bizde çalışması için çağırdım. O da daha önce Kıbrıs`ta çalıştığı Tunca Bank`ın patronu Malki ile beni tanıştırdı. Adam Türkiye`de banka sahibi olmak istediğini ancak izin verilmediğini söyledi ve sermayeye belli bir miktarda para koysam bana pay verirmisin dedi. Ben de olabilir dedim. İki ay sonra da öldürüldü, parasını geri iade ettim. Bunda ne var ki?

Amacımız boşaltmak değildi;
Siz nedense olaylara hep olumlu bakıyorsunuz. Peki Sümerbank`a dönersek buradaki durum nedir?

Sümerbank benden yanlışlıkla alınmıştır ve bir an önce bu durum düzeltilmelidir. Ben bu bankayı para verdim de aldım. Eğer içini boşaltma gibi bir niyetim olsaydı 4 yıldır ben ve aile üyelerim burada çalışıyoruz. Beş kuruş para almadık. Bankayı büyüttük. Romanya`da tamamı Sümerbank`a ait çok şubeli bir banka kurduk. Sümer Leasing, Factoring ve Sümer Yatırım kurduk. Bunların tamamı Sümerbank`a aittir. Şimdi Sümerbank ile birlikte Fon`a geçti. Eğer amacımız içini boşaltmak olsaydı başka kişilerin üstüne kurardık.(YENİ BİNYIL)
 

Hisse Başarıyla eklendi