G-8 sorunlara ilaç olmaktan uzak

07.07.2008 - 09:16 | Son Güncelleme :

G-8 bugünkü zirvede, başta küresel ısınma, petrol ve gıda fiyatlarındaki yükseliş olmak üzere dünya sorunlarına çare arayacak

https://i.bigpara.com/i/55big/349borsayabanci8.jpg
Gelişmiş sanayi ülkelerinin oluşturduğu Sekizler Grubu (G-8)  <ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/349borsayabanci56.jpg" align="right" vspace="5"> bugün Japonya`nın Hokkaido Adası`nda başlayacak olan zirvede, başta küresel ısınma, petrol ve gıda fiyatlarındaki yükseliş olmak üzere dünya sorunlarına çare arayacak.

Tamer ÇETİN / REFERANS
 
Ancak zirve, küresel ısınma tehlikesinin büyüdüğü, gıda fiyatlarındaki hızlı tırmaşın milyonlarca insanı açlık tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığı, petrol fiyatlarının yeni rekorlar kırarak 150 dolara yaklaştığı, dünya genelinde enflasyon tehlikesinin arttığı, piyasalarda sert inişlerin yaşandığı ve ekonomilerde yavaşlama işaretlerinin görüldüğü, karamsarlığın ve hayat pahalılığı nedeniyle iktidarlara yönelik öfkenin arttığı bir döneme denk geliyor. G-8 liderlerinin sorunları çözmek için yapabilecekleri ise sınırlı.
 
Gıda zamları isyan çıkarıyor

Dünya Bankası`nın geçen hafta yayımladığı bir rapora göre, dünya 1973 yılından bu yana ilk kez rekor gıda ve petrol fiyatlarından etkilendi. Çifte Tehlike: Yüksek Gıda ve Petrol Fiyatlarına Yanıt başlıklı raporda, bu alanda yaşanan hızlı yükselişin küresel ekonomi için istikrarı azaltan bir etki yarattığı belirtildi. Gıda fiyatlarının düşmeye başlamadan önce 2008 ve 2009`da yüksek seyrini koruyacağı, 2015 yılına kadar da muhtemelen 2004 seviyesinin üzerinde kalacağı tahmin ediliyor.

Artan gıda fiyatları yoksul ülkelerde isyan ve protestoların da fitilini ateşliyor. Bu yıl 30 civarında ülkede ayaklanma yaşanırken, bu eylemlerde insanların öldüğü, imha edilmek istenen bozuk gıdaların bile yağma edildiği görüldü. Gıda fiyatı krizinin yalnızca Afrika`da 30 milyon insanı yoksulluğa itebileceği, dünyadaki toplam yoksul sayısının ise 73 milyon artarak 105 milyona çıkabileceği tahmin ediliyor. Gıda fiyatlarının artmasında küresel iklim değişikliğinin yanısıra tarım arazilerinin giderek artan bir oranda biyoyakıt ürünlerine ayrılması da etkili oldu.
 
Petrolde 2 haneli fiyat hayal oldu

2001`de varili 20 dolar olan petrol fiyatları yılbaşında 100 doları, geçen hafta ise 146 doları gördü. Fiyatların çok kısa bir süre içinde 150 dolar düzeyine tırmanması beklenirken, piyasalarda yıl sonundan önce 200 dolar seviyesinin görüleceği beklentisi 2 kat arttı. Hızlı talep artışı, ABD`de stokların azalması, üretimde yaşanan problemler, arzda sıkıntı yaşanacağı endişeleri, İsrail ve İran arasında gerilimin tırmanması gibi etkenler fiyatlar üzerinde roket etkisi yaratırken, ithalatçılar başta Petrol İhraç eden Ülkeler Örgütü (OPEC) olmak üzere üretici ülkeleri üretimi istenen düzeyde artırmamakla ve yükselişe seyirci kalmakla suçluyor.

Üretici ülkeler ise fiyatların yükselişinin arza yönelik sorunlardan kaynaklanmadığını, spekülatörlerin etkili olduğunu ileri sürüyor. Dünyanın birçok ülkesinde petrol fiyatlarındaki yükselişe karşı grevler ve kitlesel eylemler düzenleniyor
 
Enflasyon artıyor Çarklar yavaşlıyor

Gıda ve enerjideki fiyat yükselişleri ekonomiler üzerinde enflasyonu artıran ve ekonomiyi yavaşlatan bir baskı yaratırken, merkez bankaları da son dönemlerin en büyük enflasyon dalgasına karşı faiz artırımı silahını kullanıyor. Avrupa Merkez Bankası geçen hafta faiz oranlarını yüzde 4`ten yüzde 4,25 seviyesine çıkardı.

İsveç ve Endonezya merkez bankaları da faiz artırımına giden bankalar arasında yer aldı. Buna karşın ekonomilerde baş gösteren yavaşlama hatta resesyon tehlikesi, faiz artırımı silahının çok da kolay kullanılamayacağını gösteriyor. Dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD`de yavaşlama işaret görülüyor. ABD Başkanı George W. Bush dün Japonya`da yaptığı açıklamada ülke ekonomisinin istendiği gibi sağlam bir şekilde büyümediğini söyledi. Avrupa`da ise Danimarka resesyona giren ilk ülke oldu. Portekiz ve İrlanda da bu konuda en fazla endişe yaşayan ülkeler arasında yer alıyor. Japonya`da da yüzde 1,5`luk enflasyon ve düşen harcamalar resesyon riskini artırıyor.

Borsalar daha büyük kayıplara gebe


ABD kaynaklı mortgage krizinin tetiklediği kredi daralması sorunu son bir yıldır küresel finans çevrelerini etkisi altına almış durumda. Yapılan son hesaplamalara göre finans dünyası krizde 11 trilyon dolar kaybetti. Son 322 günde yüzde 29 gerileyen ODow Jones endeksi 1962`den beri 12`nci kez ayı piyasasına girerken, Japon Nikkei endeksi son 12 günde üst üste yaşadığı üst kayıplarla 50 yılın en uzun süreli düşüş performansını gerçekleştirdi. Borsalarda daha büyük kan kayıplarının yaşanabileceği yorumları yapılıyor.

İşte bu ortamda bir araya gelecek olan G-8 liderlerinin işi bir hayli zor görünüyor. G-8 ülkeleri ABD, Kanada, Japonya, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Rusya`dan oluşuyor. Bu zirveye Çin, Hindistan, Brezilya, Meksika, gibi büyük çaplı gelişen ülkelerin liderleri de katılacak. G-8 liderleri ayrıca Afrika`dan Cezayir, Etiyopya, Nijerya, Senegal, Güney Afrika, ve Tanzanya liderleri ile de bir araya gelerek sorunlara çözüm arayacak. Öte yandan dün Japonya`ya giden G-8 liderleri protestolarla karşılandı. Göstericiler G-8`in feshedilmesini, iklim değişikliğine ve açlığa çözüm bulunması için acil önlemler alınmasını istiyor.
 

Hisse Başarıyla eklendi