Fransa`nın dönüşümlü başkanlığı AB`yi korkuttu

30.12.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :


Fazla ileriye giden Fransa`nın dönüşümlü başkanlığı sırasında AB`nin neredeyse bütün tarafları rahatsız oldu. 1 Ocak`ta başlayacak olan İsveç`in dönüşümlü AB başkanlığı birliğin tarihinde şu ana dek görülmedik bir biçimde özlemle bekleniyor. Ve biraz Avrupa - septik olan İsveç, Stockholm`ün, büyüme, çevre ve iş durumu diye tanımladığı başkanlık programına rağmen, kendisinin bu kadar büyük bir arzuyla beklenmesinin nedeninin Fransa`nın başkanlığına duyulan rahatsızlık olduğunu herkesden önce itiraf ediyor. Fransızların başkanlığı, Cuma günü, Noel`den önce bakanlar, yetkililer ve gazetecilerin son derecede sevilmeyen iletişim konseyi toplantısında hazır bulunmaları istendiğinde daha da rahatsız bir durum aldı.


Ancak Fransa`nın 6 ay süren dönüşümlü başkanlığı bu tür olayların dökümünden daha değişik bir karakter sergileyebilir. Bu dönem AB olayları açısından bir dönüm noktasına da işaret edebilir. Şöyle ki, artık Fransa, kendi statüsünün ötesinde bir güç ve etkiye sahip olamayacak. Ekim ayında Biarritz ve Aralık ayında Nice`de yer alan zirvelerden sonra, Fransa`nın AB içinde ağırlığının ötesinde bir rol oynamayacağı durumu ortaya çıktı. Her iki zirvede de Fransa Başkanı Jacques Chirac, Fransa tarafından tek taraflı olarak hazırlanmış formülleri AB ortaklarına kabul ettirmeye çalıştı.


Fransa`nın elini aşırı oynayan Chirac, AB`nin 10 küçük üyesin, Komisyonu ve onun başkanı Romano Prodi, AB`nin en büyük gücü Almanya`yı, ve doğu ve orta Avrupa`dan aday üyeleri antagonize etmeyi başardı. Nice zirvesinde doruk noktasına ulaşan AB`nin karar mekanizmalarını reforme etme müzakerelerinin zor olacağı başından bu yana belliydi. Ancak sorunlar, AB dönüşümlü başkanlığı şapkasını giyen ama kendi ulusal çıkarları için mücadele eden Fransa nedeniyle, hedefler çerçevesinde bir karışıklığa uğradı. Sonuçta ortaya çıkan çelişkiler, seçim öncesinde, sağcı başkan Chirac ve sosyalist başbakan Jospin`in oluşturduğu birlik hükümeti arasındaki iç çekişmeler nedeniyle daha da pekişti. İronik anlamda, Fransa`nın 6 aylık dönüşümlü başkanlığı, birliğin en önemli ülkesi olarak Almanya`nın yerini sağlamlaştırdı. Chirac`ın Nice zirvesindeki hataları da Almanya`nın, 2001 yılı AB`sinde dominant ülke olması olasılığını pekiştirdi. (FİNANSAL FORUM - FİNANCİAL TİMES)


 

Hisse Başarıyla eklendi