Anadolu Finans Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak, faizsiz finans sektörünün, bankacılık sisteminden aldığı payın sadece yüzde 2-2.5 mertebesinde olduğunu, ancak istikrar ve güven ortamının sağlanmasıyla birlikte, hızlı bir büyüme kaydettiğini söyledi.
Boydak, A.A muhabirine yaptığı açıklamada, faizsiz finans kuruluşlarının Türkiye´de 18 yıldır faaliyet gösterdiğini belirterek, 2001 krizinde yaşanan talihsizlik ile bir kuruluşun oyun dışı kaldığını, şu anda 5 ayrı kuruluşun yoluna devam ettiğini kaydetti.
Anadolu Finans´ın ödenmiş sermayesinin, bu yıl 60 trilyondan 90 trilyona çıkarıldığını ve sağlam bir yapıya kavuşturulduğunu ifade eden Boydak, şunları söyledi:
´´Faizsiz finans sektörünün, bankacılık sisteminden aldığı pay, şuanda sadece yüzde 2-2.5 mertebesinde. Bu oldukça küçük düzey. Ancak, istikrar ve güven ortamı oluştu. Gelişmeler gösteriyor ki; hızlı bir büyüme var. Bu kuruluşlar, 2001 kriz dönemindeki küçülmeleri çok kısa bir dönemde atlattılar. Tabi bunların büyümesi Türkiye´deki yatırımların artmasına, sanayinin, ihracatın gelişmesine bağlı. Yoksa bu kuruluşların kendi başına kendi dinamikleriyle büyümesi mümkün değil.´´
Boydak, faizsiz finans kuruluşlarının, topladığı tasarrufları ihtiyacı olanlara ya da yatırımcılara aktardığını dile getirerek, kısave orta vadeli borçlanma ihtiyacı azaldıkça sistemdeki kaynakların daha fazla yatırım ve üretime gideceğini ifade etti. Enflasyonda son 2 aydır eksi rakamlar görülmesinin sevindirici olduğunu, ancak reel faizlerin biraz daha düşmesinin, yatırım ve üretime daha fazla kaynak sağlanmasının yolunu açacağını anlatan Boydak, dalgalı kur rejiminin ise olumsuz taraflarının yanı sıra, olumlu yönlerinin de bulunduğunu ifade etti.
Boydak, TL´nin aşırı değerlenmesi konusunda, toplam faydaya bakmakgerektiğine dikkati çekerek, ´´Dalgalı kur konusunda ihracatçılarımız (Yandık bittik, ölüyoruz) diyor ama bir taraftan da borçlu bir ülkeyiz. Türkiye´nin milyarlarca dolar borcu var. O yönden bakıldığında da avantajlı. Dolayısıyla sonuca bakmak lazım´´ diye konuştu. Finans kuruluşlarının reel sektörü çok iyi tanıdığını ifade eden Boydak, küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ) fonlamaya büyük önem verdiklerini, bu konuda Türkiye´nin çeşitli yerlerin de birçok TSO ileanlaşmalar yaptıklarını sözlerine ekledi. (A.A.)