Müdahale edilen para birimi yine düşer. Bekleselerdi euro 0.80-0.81 dolara inip yükselecekti" dedi. Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, euroya yapılan ortak müdahalenin kısa vadeli bir sonuç vereceğini, ancak orta ve uzun vadede piyasalarda spekülatif beklentileri artırdığını söyledi. Prag`da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erçel, "Müdahale edilen bir para birimi daha sonra yine düşer. Bu hep böyle olmuştur" dedi.Toplantılar sırasında diğer Merkez Bankası yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde onların da aynı fikirde olduklarını belirten Erçel, şöyle devam etti: "Eğer bekleselerdi, dolarda zaten kendi kendine bir düzelme olacaktı. Euro 0.80-0.81 dolara kadar inip yükselecekti. Her seçim öncesi dolarda mutlaka bir yükseliş olur. Müdahale yapılacak beklentisi yaşatılınca piyasalar pozisyon aldı. Çok yüksek kâr ettiler. Avrupa Merkez Bankası, devamlı müdahale yapılmayacak diye ısrarla açıklama yapmıştı. Kredibilite kaybetti. Ayrıca şimdi euro, piyasaların spekülatif oyunlarına açıldı. Temel verilerden bağımsız olarak hareket eder duruma geçebilecek hale geldi." "İhracat Arttı."Euronun düşüşünün ihracatımızı fazla etkilediğine inanmadığını söyleyen Erçel, kurun belirgin olmasının ihracatı euro bazında yüzde 20 artırdığını ifade etti. "Erçel, petrol fiyatları konusunda ise şunları söyledi:""Toplantılar sırasında ABD Hazine Bakanı Larry Summers ile konuştum. Bana `Dünyanın en önemli sorunu petrol fiyatlarıdır. Her petrol şokundan sonra dünya üretiminde azalış olur. IMF`ye istihdamın artmasını sağlayacak politikalar üzerinde yoğunlaşmaları gerektiğini belirttim` dedi."IMF`nin yaptığı araştırmaya göre, yüksek petrol fiyatları nedeniyle Türkiye`nin cari işlemler dengesinin GSYİH`sinin yüzde 0.5-1 aralığında etkilenecek ülkeler arasında olduğunu hatırlatan Erçel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Petrol fiyatları 2 milyar dolar, diğer metal fiyatları da 1 milyar dolar civarında cari işlemler dengesine olumsuz etki yaptı. Bu finanse edilebilir bir durum. Daha önemlisi şu ; petrol fiyatları artarsa, halktaki enflasyon beklentisi de artar.""`Reformlar hızlanırsa kaybınızı telafi edersiniz`"The Institute of International of Finance (IIF) tarafından düzenlenen panelde, Türkiye ekonomisi tartışıldı. IIF Avrupa Bölümü ekonomisti Jeffrey Anderson, Türkiye`de ekonominin beklenenden hızlı geliştiğini belirterek, şunları söyledi:"Türkiye ekonomisine bakış önceliği, mali disiplinin yanı sıra dış dengedeki istikrara yöneldi. Cari işlemler açığı iyi yönetilebilir, sıkı mali politikalara devam edilir, programla tutarlı 2001 bütçesi hazırlanabilirse gerek özelleştirme, gerekse şirketlerin yeniden yapılandırılması yoluyla, gelecek yıl Türk hisse senetlerine yönelik ilgi artabilir. Program istikrarlı sürerse Türkiye, TL`nin değer kazanması nedeniyle ortaya çıkan rekabet kaybını telafi edebilir.""Soros: Euroya daha fazla müdahale gerekebilir" Ünlü spekülatör George Soros, euronun değer kaybetmesini önlemek için daha fazla müdahaleye gerek duyulabileceğini söyledi. Piyasalara müdahalenin euronun dolar karşısında değer kazanmasına yol açtığını belirten Soros, Avrupa Merkez Bankası`nın (ECB) euronun değerini 0.90 doların üstünde tutmak isteyeceğine inandığını belirtti. Soros, ECB`nin müdahalesinin, yeniden müdahale etmeyeceği anlamına gelmeyeceğini belirterek, ABD Merkez Bankası`nın da müdahale içinde yer almasının kendisi için süpriz olduğunu kaydetti. Bu arada G-7, yüksek petrol fiyatları ile euronun dolar karşısında gerilemesinin önlenmesi için önlemler almaya devam edeceklerini açıkladı."Global çadırkent"
* Gösteriler için herkes tetikte. IMF Başkanı Köhler bile göstericiler yüzünden otelinden zamanında ayrılamadığı için Devlet Bakanı Önal`la görüşmesine geç kaldı.
*Yoğun temas trafiğinin ardından soluğu, protestocuların buluşma merkezi Strauska Stadı`nda alıyoruz. Akşamın ilerleyen saatlerinde bizi gönüllü korumalar karşılıyor, sabah 08.00`de gelmemiz öneriliyor. Biraz ısrarla bizi davet ediyorlar.* Karşımıza bir "global çadırkent" çıkıyor. Organizasyon öyle etkileyici ki... Türkiye`nin, depremde aylarca yapamadığını, dünyanın her yerinden gelen binlerce genç insan o kadar çabuk gerçekleştirmiş ki...* 6 ay öncesinden Prag Belediyesi ve İçişleri Bakanlığı ile temasa geçilmiş. Yer tahsisi istenmiş. 8 Ağustos`ta şehrin dışındaki spor tesisinde inşaat faaliyeti başlıyor. 9 Eylül`de 25 bin kişi kapasiteli çadırkent tamamlanıyor. İçerde neler yok ki... Özel hazırlanmış basın merkezinde faks, telefon. Az ileride internet cafe. Vejetaryenler için ayrı bir mutfak. Çay, kahve. Özenle kurulmuş duşlar, tuvalet kabinleri...* Şimdilik 3 bin kişi var. Büyük gün, resmi açılış günü 26 Eylül. En az 25 bin gösterici sokaklarda olacak, Kongre Merkezi`ne yürüyecek. * Çadırkentte 2 gece konaklama 690 Çek Kronu, yani yaklaşık 11 milyon lira. Kafede Ülker`in krakerleri, bisküvileriyle karşılaşıyoruz. Fiyat 330-495 bin lira arasında.* Burada da globalizmin yansımaları kendisini hissettiriyor. "Neye karşı çıkıyorsunuz?" diye sorduğumuz bir gösterici, "IMF de Dünya Bankası da fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapıyor" diyor.*Tam ayrılırken bize ağrı kesici soruyor. Kalan yarım Vermidon`u uzatıyoruz. Dünyanın acılarını dindirme iddiasıyla yola çıkan gösterici, global bir yardım sayesinde kendi sıkıntısına çare bulabiliyor... Türkiye ise IMF`nin en ilginç örnek ülkesi ve deneyimi olmaya devam ediyor!(SABAH)