AB`nin yayınladığı istatistiklere göre, ikinci çeyrekteki yıllık yüzde 3.2`ye kıyasla, yüksek petrol fiyatlarının sonucu olan tüketim azalması ve ihracattaki düşüş, Euro alanı büyümesini üçüncü çeyrekte yüzde 2.8`e çekti.
Veriler, Euro alanı ekonomisinin yavaşlamasına karşın, üçüncü çeyrekte, ABD`den daha hızlı büyüdüğünü teyit ediyor. Bu, iki yıldan fazla bir süredir ilk kez gerçekleşen bir durum. ABD üçüncü çeyrekte yıllık yüzde 2.4 lük bir büyüme kaydetmişti. Ekonomistlerin çoğu, ABD`nin rotayı dördüncü çeyrekte büyümeden yana bir tavır alacağını, ancak Euro alanının yavaşlamaya devam edeceği görüşünde. Euronun dolar karşısındaki değerinin belirlenmesinde, her iki ekonominin de büyüme oranları önemli br faktör. Euro Salı günü öğleden sonra, 87.70 ABD sentinden, yani Pazartesi gününe kıyasla bir değerden işlem gördü. Bundesbank başkanı ve Avrupa Merkez bankası, AMB konsey üyesi Ernst Welteke, Salı günü Euro alanı büyümesinde küçük bir zayıflama açıklamasında bulundu ve mevcut faiz oranlarının uygun olduğunu söyleyerek, A MB`nin Perşembe günü toplandığında oranları değiştirme düşüncesinde olmadığının ipucunu verdi.
Ekonomistler, AMB`nin geçen Kasım ayından bu yana oranları yedi seferde toplam yüzde 2.25 arttırarak, yüzde 4.75`e yükselttiğini ve bunun da büyümedeki son yavaşlamaya katkıda bulunduğunu söylediler.
İkinci çeyrekte ilk çeyreğe kıyasla yüzde 0.8 büyüyen Euro alanı ekonomisi, üçüncü çeyrekte ikincisine kıyasla yüzde 0.7 büyüdü. İstatistik ajansı, daha önce yüzde 0.9 olarak yayınlanan ikinci çeyrek büyümesini, yüzde 0.8 olarak değiştirdi. Veriler ayrıca kişisel tüketimdeki keskin düşüşe işaret ederek, yüksek petrol fiyatlarının ev harcamaları üzerinde kadar etkili olduğunu açıkça kanıtladı. Kişisel tüketim, bir önceki çeyreğin neredeyse yarısına düştü ve üçüncü çeyrekte ikinci çeyreğe kıyasla yalnızca yüzde 0.4 büyüdü. Bu, yılın başlarındaki değerlerin de bir hayli aşağısında kalıyor. Üzerinde durulmaya değer diğer bir nokta da, ihracatı ucuz kılan zayıf euroya rağmen, bu çeyrekte ihracatların düşmeye devam etmesi. Bu, global talebin yavaşladığının güçlü bir göstergesi. Merrill Lynch Frankfurt ofisi ekonomisti Stefan Bergheim, Para birimi zayıf olan bir ülke, net ihracatında düşüş yaşıyorsa, bu, dış talebin düşüş halinde olduğu anlamına gelir, dedi. İthalat, bu çeyrekte de ihracatın önüne geçti. (FİNANSAL FORUM- THE WALL STREET JOURNAL)