Ertem: Faiz yarışının önüne geçilmeli

22.06.2017 - 14:28 | Son Güncelleme :

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Ertem, "Bankaların rekabetçi olmayan anormal faiz yarışının önüne geçilmeli, Hazine'nin iç borçlanması da faizleri yükseltici bir dinamik" şeklinde belirtti.

https://i.bigpara.com/i/55big/08042016_ertem_650.jpg

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Cemil Ertem, önemli reformlar gereken bankacılık sisteminde rekabetçi olmayan anormal faiz yarışının önüne geçilmesi gerektiğini belirterek, Rekabet Kurumu'nun tekrardan bu konuya bakabileceğini söyledi. Ertem, Hazine'nin iç borçlanmasının da faizleri yükseltici bir dinamik olduğunu ve Hazine'nin borçlanma gereklerine bakmak gerektiğini ifade etti.

NTV televizyonuna yaptığı açıklamada Ertem, bankaların mevduat yarışında faizleri yükseltmesinin çok önemli bir sorun olduğuna işaret ederek, "Bununla ilgili tabii ki Başbakan'ın dediği gibi önlemler düşünülüyor. Faiz yarışı kimsenin hoşuna gitmeyen bir durum" dedi ve ekledi:

Haberin Devamı

PİYASALARDAKİ SON DURUM İÇİN TIKLAYIN... 

"Reel sektörü, sanayiyi esasında banka sisteminden değil de sermaye piyasaları üzerinden fonlamak ve burada sistemin fon ihtiyacını geleceksel yöntemler dışında geliştirmek. KGF mesela geleneksel yöntemlerin dışına çıkan bir sistemdi aslında burada yeni bir takım araçlar, fonlar devreye girebilir. Bu fonlar reel sektörü hem sermaye piyasaları hem de belki yeni dönemde işlevlendirilecek Kalkınma Bankası gibi yeni bankalar üzerinden daha düşük faizle fonlamanın imkanları olabilir."

Başbakan Binali Yıldırım da dün İSO Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, bankaları makul bir faiz oranı uygulamaları konusunda uyararak hükümetin elinde araç olduğunu söylemişti.

Haberin Devamı

Yurtdışından yeni bir finansal mimari ile döviz açık pozisyon yaratmayacak girişlerin sağlanabileceğini söyleyen Ertem, "Ama bunlar hep piyasa dostu, normal işleyişini bozmayacak, yasaklarla değil özellikle mali piyasaları daha derinleştirecek yöntem ve araçlar olabilir" dedi.

Anormal olan ve pek de rekabetçi olmayan faiz yarışının önüne geçilmesi gerektiğine işrat eden Ertem, "Bu aslında rekabet değildir, oligopol piyasanın dayatmasıdır ve Rekabet Kurumu'nun alanıdır. Kurum tekrar buraya bakabilir" diye konuştu.

HAZİNE'NİN İÇ BORÇLANMA GEREKLERİNE BAKMAK GEREK

Haberin Devamı

Ertem, banka sisteminde önemli reformlar gerektiğine de işaret etti. "Hazine'nin borçlanma gereklerine biraz daha bakmak gerek. Hazine'nin iç borçlanması faizleri yükseltici bir dinamiktir" diyen Ertem şöyle devam etti:

"Burada daha sağlıklı, daha uzun vadeli, buna bağlı olarak daha düşük faizli ama döviz açık pozisyon yaratmayacak yeni finansal mimariler geliştirmek gerek.”

Ertem, Varlık Fonu'nun önümüzdeki günlerde daha sıkı çalışmaya başlayacağını, üç yıllık stratejisi yayınlandıktan sonra bütün piyasada çok etkin oyuncu bir oyuncu olacağını söyledi.

Altın hesapları konusuna da değinen Ertem, "Altın hesabı açmak isteyen fiziki altın varmış gibi bankaya gittiğinde nakde çevrilebilecek bir mekanizma bu. Bunun etkisi, banka sistemine daha fazla güveni artırmış olur. Hem de tasarrufları DTH olarak değil de altın ve TL tutmanın imnkanları ortaya çıkmış olur. Önümüzdeki günlerde devreye girebilir" diye konuştu.

KGF KREDİLERİ Q2'DE BÜYÜMEYE 1 PUANA YAKIN KATKI VERECEK

Derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin hakkını sadece büyüme revizyonu ile değil notlarda da vermesi gerektiğini vurgulayan Ertem, bir adım sonrasının bu olması gerektiğnii söyledi.

Ertem, "Türkiye'nin büyüme performansına bakınca ikinci çeyrekte de bunun devam edeceğini, yatırımların arttığını ve artmakta olduğunu görüyoruz. Öncü veriler de bunu gösteriyor; PMI, sanayi üretimi ve ihracat artışındaki dinamizm ve ivmelenme ikinci çeyrek büyümesinin ihracat ve sanayi bazlı devam edeceğini gösteriyor" dedi.

İç talep tarafında özellikle tevzi yatırımların hızlanması anlamında KGF kredilerinin yansımasının ikinci çeyrekte devreye girdiğini söyleyen Ertem, "KGF'nin büyümeye ikinci çeyrekte bir puana yakın katkısı olacağını düşünüyorum. İkinci çeyrek itibarıyla KGF kredi etkisini sanayi büyümesinde; üçüncü ve dördüncü çeyrekte ise finansal tarafta yani banka tarafında göreceğiz. Çünkü bu krediler banka sistemine tekrar mevduat olarak dönecek ve bankalarda mevduat sıkıntısı üçüncü çeyrekte KGF etkisi ile de biraz aşağı gelecek" diye konuştu.

 

Hisse Başarıyla eklendi