-Enerji Ve Tabii Kaynaklar Bakani Ersümer: -``Açikça İlan Ediyoruz Ki, Hiç Kimse Türk Boğazlarini Doğal Bir Petrol Yolu Olarak Görmesin`` -``Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hatti`Nin Rakibi Olabilir, Ama Alternatifi Yok`` -``Doğuya Dönüp Baktiğimizda Türk Cumhuriyetlerini, Avrasya`Da Yer Alan Birçok Ülkeyi Şimdi Artik Gaz, Petrol Boru Hatlari, Elektrik İletim Hatlari İle Birbirine Bağlamamiz Gerektiği Görevini Hemen Görmemiz Lazim``
İSTANBUL (A.A) - 02.11.2000 - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer, ``Açıkça ilan ediyoruz ki, hiç kimse Türk boğazlarını doğal bir petrol yolu olarak görmesin`` dedi. Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının gerek ekonomik, gerek çevre değerlerine verdiği önem, gerek güzergahtaki güven bakımından alternatifi bulunmadığını vurgulayan Ersümer, ``Rakibi olabilir, ama alternatifi yok`` görüşünü dile getirdi. Cumhur Ersümer, 3. Avrasya Ekonomi Zirvesi çerçevesinde düzenlenen ``Uluslararası Enerji Konferansı``nın açılış konuşmasını yaptı.
``Doğuya dönüp baktığımızda karşımıza çıkan tablo, kan bağı ile dil, din, soy, kültür, tarih bağı ile birbirine bağlı olan ülkeleri, Türk cumhuriyetlerini, Avrasya`da yer alan birçok ülkeyi, şimdi de artık bize gaz, petrol boru hatları, elektrik iletim hatları ile birbirine bağlamamız gerektiği görevini hemen görmemiz lazım`` diye konuşan Ersümer, bu noktada 10 yılı aşkın bir süredir Türkiye`nin kendini önder gördüğünü ve bu projelerin realize edilmesi noktasında da her platformda ısrarla, inatla çabalarını sürdürdüğünü söyledi. Özellikle Hazar bölgesinde bulunan kaynakların bir an önce yeryüzüne çıkartılarak Batı pazarlarına taşınmasının gerektiğini vurgulayan Ersümer, Türkiye`nin özellikle vizyon olarak üzerinde durduğu hususun, bu kaynakların bir an önce ülke ekonomilerine girmesini sağlayarak yöredeki hayat standartlarının çağdaş seviyeye yükseltilmesi olduğunu kaydetti. Bakan Ersümer, Türkiye`nin batıya açılan bir kapı ve sonsuza kadar da varolacak doğal bir köprü olduğunu belirterek, yüzyıllardır birçok medeniyetlerin evsahipliği yapan bu toprakların şimdi de enerji boru hatlarına evsahipliği yapmasını arzuladıklarını söyledi.
AÇIKÇA İLAN EDİYORUZ Kİ...
Cumhur Ersümer, şunları kaydetti. ``Biz açıkça ilan ediyoruz ki, hiç kimse Türk boğazlarını doğal bir petrol yolu olarak görmesin. Özellikle bu kaynakların batıya taşınmasında Karadeniz`in ekolojik dengesi herkesin dikkat etmesi gereken bir olgudur. Dünya rezervlerinin doğalgazda yüzde 40`ı, petrolde yüzde 67`sine sahip bu bölge, Rusya`daki kaynakları da dahil ettiğimizde petrolde yüzde 72, doğalgazda da yüzde 73`e ulaşıyor. Bu kaynakların dünya pazarlarına ulaştırmaktaki zorluklar, mevcut doğalgaz ve petrol boru hatlarının yetersizliği, Orta Asya ve Azerbaycan havzasının 2010 yılındaki 100 milyon ton petrolünün, 100 milyar metreküp doğalgazının nasıl ihraç edileceği problemini ortaya çıkarmaktadır.``
FAKİR KOMŞU DURUMUNDAYIZ...
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ersümer, konuşmasında, Avrupa`nın ve bölgenin en önemli tüketicilerinden biri olan Türkiye`nin, zengin enerji kaynaklarına sahip ülkelerin fakir komşusu durumunda olduğunu belirtti. Türkiye`nin 2010 yılında 55 milyar metreküp doğalgaz, 49 milyon ton petrol, 2020 yılında ise 83 milyar metreküp doğalgaz, 74 milyon ton petrole ihtiyaç duyacağına işaret eden Ersümer, daha sonra Avrupa`nın enerji rezervlerine değindi. Ersümer, Avrupa ülkelerinin dünya enerji rezervlerinin yaklaşık yüzde 3.5`ine sahip olduğunu ve 2020 yılında 733 milyar metreküpe ulaşan doğalgaz talebinin tespit edildiğini anlatarak, şöyle dedi: ``Bu kaynakların ilk pazarı Türkiye, daha sonra da Avrupa geliyor. Dünyada bu bölgeyle ilgili birçok proje üretildi, ancak bugün artık üzerinde çok fazla tartışılmayan ve öncelikli olduğu kabul edilen ve sadece inşaat aşaması kalan Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı var. Bu hattın şu anda gerek ekonomik, gerek çevre değerlerine verdiği önem bakımından, gerek güzergahtaki güven bakımından gerçekten alternatifi yok. Rakibi olabilir, ama alternatifi yok.``
2004 YILINDA BAKÜ PETROLÜ CEYHAN`A AKACAK;
Türkiye`nin uzun çabalar sonucunda kararlılıkla bu hattın ekonomik hale gelmesini de sağladığına işaret eden Ersümer, şunları söyledi: ``Uluslararası kriterlere göre bir boru hattının inşası ile ilgili bütün uluslararası işlemler yapılmıştır. Şimdi biz diyoruz ki, (imzaladığımız anlaşma son anlaşmadır) Ancak basında, (hayır, daha bu son anlaşma değil) şeklinde haberler çıkıyor. Biz, (son işimiz) demiyoruz ki, daha çok işimiz var... 2004 yılında Bakü petrolü, Ceyhan`a akacak, Akdeniz`de yeni bir petrol pazarı oluşacak. Orada yaşayan insanlar hakettikleri refahı çok kısa sürede sağlayacaklar.``