Kasım ayı sonrası hızla artan risk priminin etkisiyle birincil ve ikincil piyasalarda faiz oranlarının hala yüksek seviyelerde bulunduğunu belirten Gazi Erçel, NİV büyüklüklerinin aşağı dağru revize edildiğini kaydetti.
Net İç Varlıklar (NİV) tavanı ve Net Uluslararası Rezerv (NUR) tabanı rakamlarının, IMF`yle verilen ek niyet mektubu ile yeniden düzenlenmesiyle ortaya çıkan para politikasına açıklık getiren Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, sermaye girişlerinin olası enflasyonist etkilerini, aktif bir Net İç Varlıklar politikasıyla engelleyeceklerini bildirdi. Merkez Bankası`nın aktif bir politika izlemesinin, para piyasası faiz oranları üzerindeki etkisini artırdığını kaydeden Erçel, bu etkinin, kur politikası veri iken enflasyon hedefi doğrultusunda kullanılacağını açıkladı.
2001 yılıyla birlikte Net İç Varlıklar üzerindeki referans bandının kaldırılmasının, Merkez Bankası`nın para piyasası faiz oranları üzerindeki etkisini hissedilir biçimde artırdığını belirten Erçel, bugüne kadar geçen sürede para politikası uygulamasının başarıyla yürütüldüğünü anlattı. Ocak ayı boyunca Merkez Bankası rezervlerinin hızlı bir artış eğilimine girdiği ve 5 Şubat 2001 itibariyle 25.6 milyar dolara yükseldiğini vurgulayan Erçel, IMF`den sağlanan ek rezerv kolaylığının bu günlerde hesaplara girecek 1.4 milyar dolarlık kısmı da dikkate alındığında rezervlerin kriz öncesi seviyesinin üzerine çıkacağını kaydetti. Erçel, uluslararası rezervlerde ortaya çıkan bu artışın bir yansıması olarak Net İç Varlıklar büyüklüğünün de hızla azaldığını ve ocak ayı hedef seviyesinin oldukça altına inerek eksi 316 trilyon lira düzeyinde gerçekleştiğini vurguladı.
NİV hedef revize edildi:
Erçel, bu gelişmeler sonucu para piyasası faiz oranlarının düşerek dar bir band içerisinde seyretmeye başladığını, ancak kasım ayı sonrası hızla artan risk priminin etkisiyle birincil ve ikincil piyasalarda faiz oranlarının hala yüksek seviyelerde bulunduğunu belirtti. Bundan sonraki dönemde de para politikası uygulamasının bu esaslar çerçevesinde sürdürüleceğini belirten Erçel, Net İç Varlıklar büyüklüğünün, öngörülenden daha yüksek gerçekleşen rezerv girişleri nedeniyle hızla düşmesinin, bu büyüklükle ilgili daha önce açıklanan hedef tavan rakamlarının işlevselliklerini yitirmesine yol açtığını bildirdi. Erçel, bu nedenle para politikasının piyasalar tarafından rahatlıkla öngörülebilmesi için Net İç Varlıklar hedef büyüklüklerinin, bugün için ulaşılan seviye dikkate alınarak, ocak ayını izleyen dönem için aşağıya doğru revize edildiğini, buna uygun olarak Net Uluslararası Rezerv taban rakamlarının da artırılarak yeniden belirlendiğini belirtti.
Erçel, özellikle net iç varlıklarda gerçekleşen rakamlar ile üst sınır arasındaki marjın açılmasının Merkez Bankası`nın günlük likidite yönetimi çerçevesinde bu marjın ne kadaranı kullanabileceğinin bankalar tarafından tahminini zorlaştırdığını, bu nedenle yeni değerlerin uygulamayı daha kolaylaştırdığını söyledi.
Erçel, üç yıllık bir perspektif içinde bakıldığında enflasyon ile mücadele programında, şimdiden önemli kazanımlara ulaşıldığını, enflasyon rakamının uzun bir dönem sonunda ilk defa bu seviyelere indiğini vurguladı. Enflasyondaki düşüş eğiliminin önümüzdeki aylarda da süreceğini savunan Erçel, bu doğrultuda, Merkez Bankası`nın, uyguladığı politikalarla, programa en üst seviyede olan katkısının devam edeceğini belirtti