Enflasyon düşmeyebilir?

31.08.2007 - 12:39 | Son Güncelleme :

Ağustos enflasyon verileri gelecek hafta açıklanacak. Bu konuda farklı beklentiler var

https://i.bigpara.com/i/55big/

Ağustos enflasyon verileri gelecek hafta açıklanacak. Bu konuda<ımg hspace="10" src="http://i.bigpara.com/i/55big/enflasyonmarket.jpg" align="right" vspace="5"> farklı beklentiler var. Kimileri özellikle yaz nedeniyle enflasyonun düşük geleceğini tahmin ediyor. Kimileri ise enflasyonun artık birçok artan fiyat nedeniyle yükselme eğilimine gireceğinden kaygılanıyor.

Hurşit GÜNEŞ
hgunes@milliyet.com.tr

Kuşkusuz
enflasyon verilerini sadece bir aylık bir gözleme dayanarak yorumlamak doğru değil. Belki de en doğrusu bu hafta açıklanacak verilerin geçen yılın yaz dönemi verileriyle karşılaştırılması. Geçen yılın büyük mali dalgalanması enflasyonda ciddi bir sıçrama yaratmıştı. Bu yılki dalgalanma ise daha sınırlı kaldı. Buna rağmen yine de çok parlak olmayan sonuçlar karşımıza çıkabilir.

Geçen yılın fiyat performansıyla bu yılın verileri karşılaştırıldığında arz yönünden fiyatları etkileyen üç unsur görülüyor: Kur, petrol ve diğer enerji maliyetleri ve nihayet küresel ısınma sonucu artan gıda fiyatları.
Geçen yıl TL dolar karşısında 1.35 düzeyinden 1.75 düzeyine kadar sıçrama yapmış, fakat hemen sonra tepetaklak olmuştu. Kuşkusuz bunun ciddi bir enflasyon geçirgenliği (pass-through) oldu. Ama aşağıya gitmesinin ters yöndeki etkisi de unutulmamalı.

Küresel ısınma ve elektrik fiyatları

Bu yılın dalgalanmasının yahut devalüasyonunun daha sınırlı kalmasına rağmen, tekrar hızlı bir inişe geçeceği beklenmiyor. Hatta bir ikinci dalganın oluşmasını bile bekleyenler var. Bu nedenle kur artışının fiyat geçirgenliği daha kalıcı olabilir.

İkincisi ise petrol fiyatları... Geçen yıl petrol fiyatları hızla yükselmiş ve maliyetleri etkilemişti. Bu yıl ise ortalık biraz daha sakin. En azından yakın planda varilin 100 dolar mertebesine çıkması beklenmiyor. Bununla beraber, enerji fiyatlarının, özellikle elektriğin, ülkemizde uzun süredir zam görmediğini de hatırlatalım. Kaldı ki, kuraklık hidroelektriğin de kıtlığına yol açabilir.

Gelelim küresel ısınmanın etkilerine. Gerek yurtiçinde, gerek yurtdışında işlenmemiş gıda fiyatları hızla artıyor. Çünkü kuraklık müthiş bir arz yetersizliği yaratıyor. Geçmişte yurtiçinde tahıl yetersizliği çekildiğinde ithalat kapısı açılırdı. Ama şimdi fiyatlar her yerde yüksek olunca, bu da bir çözüm olmaktan çıkıyor.

İç talep ısınıyor

Tüketici fiyat endeksinin üçte biri gıda. Gerçi tüm gıda ürünleri kuraklık nedeniyle etkilenmeyecek. Fakat yılbaşından bu yana gıda fiyatlarındaki artışın geçen yıla göre en az 3 kat daha hızlı olduğunu göz önüne alırsak durum daha iyi kavranabilir.

Talep yönünden de bir başka olumsuz gelişme gözleniyor. Geçen yılın ilk yarısında oldukça ısınmış görünen talep sıkı para politikasıyla frenlenmeye çalışılmıştı.

Bu yıl ise yılın ilk yarısında bütçede büyük bir gevşeklik oluştu. Ve birkaç aydır da iç talebe yansımaya başladı. Tekrar ısınan iç talep maliyet artışlarıyla birlikte fiyatların kolaylıkla yukarı gitmesine elverebilir. Diğer bir deyimle mali disiplindeki gevşeklik bu kez, para politikası ne denli sıkı olursa olsun, enflasyona neden olabilir.

Mali piyasalarda yoğun biçimde sonbaharda bir faiz indirimi bekleniyor. Ancak saydığımız bütün bu kaygıların Merkez Bankası`nın da farkında olduğu unutulmamalı. Dolayısıyla indirim abartılmamalıdır.

 

Hisse Başarıyla eklendi