Diyanet - Acente Kapışması

16.10.2000 - 00:00 | Son Güncelleme :


Dört gün içinde hac organizasyonu için başvuruda bulunmak zorunda kalan seyahat acenteleri, rekabet şartları bozulduğu gerekçesiyle Diyanet`i mahkemeye verecek.

Hac kararnamesi, turizmcilerle Diyanet İşleri Başkanlığı`nı karşı karşıya getirdi. Diyanet ve A Grubu seyahat acentelerinin, hac organizasyonunu serbest rekabet ortamında yapmasına olanak sağlayan kararname, turizmcilerin tepkisine yol açtı. Kararname 400`ün üzerinde seyahat acentesini ilgilendiriyor. Daha önce 16 Ekim olarak bildirilen hac organizasyonu için başvuru tarihinin 19 Ekime`e kadar uzatıldığını kaydeden acenteler, tanınan sürenin kısa olmasından yakınıyor. Başvuru için dört günleri bulunduğunu söyleyen acenteler, bugün olağanüstü toplanıyor. Turizmciler, Diyanet İşleri Başkanlığı`nın turizm faaliyetlerini kendilerine bırakması gerektiğini söylerken, Kararname `serbest rekabet` diyor. Bizimle aynı işi yapacak olan Diyanet aynı zamanda bizim denetimimizi de yapacak. Bu serbest değil, haksız rekabettir diyor.


ZAMAN DARALIYOR;

On yıldır hac organizasyonu yaptıklarını söyleyen Tentur`un Genel Koordinatörü Şehabettin Bollukçu, bu yıl hacı adayı başına bin 440 dolar teminat istendiğini, bunun da kendilerine ağır bir maliyet yüklediğini belirtti. Hac kararnamesinde takvimin geciktirildiğini hatırlatan Bollukçu, İlanlar 14 Ekim`de başladı. Son müracaat günü de 19 Ekim Cuma olarak belirlendi. Hazırlanmamız için bugün de dahil dört günümüz var. Kuralar da ayın 21 - 22 ve 23`ünde çekilecek dedi.


Bollukçu, Gözetim ve denetimin Diyanet tarafından yapılması, rekabet kurallarına aykırı. Hem beni denetleyeceksiniz, hem de benimle rekabet edeceksiniz. Böyle rekabet olmaz diye konuştu. Kararnamenin hac organizasyonunu herkes yapabilecekmiş gibi sunulduğunu belirten Bollukçu, şöyle devam etti: Ancak bu şartlarda acentelerin şansı yok. Ayrıca yeni düzenleme ile artık ilçe müftülüklerinde de kayıt yapılabilecek. Bu da Diyanet`in işine yarayacak.


TURİZMCİLER; BİZ NAMAZ KILDIRMIYORUZ

Diyanet İşleri Başkanlığı`nın asli işleri ile uğraşması gerektiğini söyleyen Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Diyanet`in işi din adamlığı yapmak. Ben imamlık yapıyor muyum? Cenaze namazı kıldırıyor muyum? dedi. Turizmci olarak hac organizasyonlarına seyirci kaldıklarını belirten Ulusoy, Diyanet gitsin gençlere din eğitimi versin. İmam yetiştirsin. Turizm işini bize bıraksın diye konuştu. Yılda 10 milyon turist getirdiklerini kaydeden Ulusoy, Diyanet`in kuruluş kanununda ticaret yapmak mı var? Ama 1618 sayılı kanun bu işi acenteler yapar diyor görüşünü savundu. Acentenin sağlık ve diğer hizmetlerinin de Diyanet`in kontrolünde olduğunu söyleyen Ulusoy, şöyle dedi: Benim organizasyonumda, hocayı Diyanet versin, ama rehberime, otelime ve doktoruma karışmasın. Bu adaletin hakimi de, savcısı da, avukatı da, mübaşiri de, evrak memuru da Diyanet.


MAHKEMELİK OLUYORLAR;

Haklarını aramak için hukuki yollara başvuracaklarını söyleyen Ulusoy, Diyanet`i mahkemeye vereceklerini söyledi. Kurumu Rekabet Kurulu`na da şikayet edeceklerini söyleyen Ulusoy şöyle dedi: Diyanet`in ticaretle uğraşmasını anlayamıyorum. Kararname serbest rekabet getiyormuş. Ama kayıtları müftülük yapacak deniyor. Böyle serbest rekabet olmaz.Camilerde `Hac organizasyonunu Diyanet yapacak` şeklinde anonslar yapıldığını ifade eden Ulusoy, Anons yapmayı bıraksınlar. Bu işi bize bırakırlarsa hac maliyetini yüzde 15 daha ucuzlatırız dedi. TÜRSAB Başkanı Ulusoy, bugün konuyla ilgili olarak acil bir toplantı düzenleyeceğini söyledi.


50 MİLYON DOLARI PAYLAŞAMIYORLAR;

Bu yıl hacı olmak için toplam 120 bin kişi başvuruda bulunurken, kura sonuçlarına göre sadece 70 bin kişi haca gidebilecek. Hacı adayları bu yıl Diyanet kanalıyla haca gitmek isterse bin 800, özel turizm acentelerini tercih ederse bin 950 dolar ödeme yapacak.Turizmciler bu farkın, sağlık ve evraka ödedikleri ek maliyetten kaynaklandığını belirtiyor. Bin 800 dolar ödeme baz alındığında, pazarın toplam cirosu 126 milyon dolar olarak hesaplanıyor. Bu pastanın yüzde 60`ını havayolu işletmeleri alıyor. Bunun yanında ayakbastı ile transfer ücretleri de var. Hacıların ulaşımını Türk Hava Yolları ve Suudi Arabistan Hava Yolları gerçekleştiriyor. Havayolu şirketlerine ödenen bilet ücreti de bir hacı adayı başına 685 dolar. Toplam pastanın yüzde 60`ını alan uçak şirketleri bu işten 75.6 milyon dolar kazanıyor. Diyanet ve acenteler pastanın geriye kalan yüzde 40`lık bölümünü paylaşıyorlar. Yani, onlara kalan ciro 50.4 milyon dolar.


DİYANET TİCARETİ SEVDİ;

Mevzuatta yapılan değişiklikle, bu yıldan itibaren hac organizasyonlarını Türk Diyanet Vakfı yerine Diyanet İşleri Başkanlığı düzenleyecek. Başkanlık bu yolla hac organizasyonunun hem denetim hem de ticari faaliyetlerini üstlenecek. Böylece asli görevlerinin yanı sıra ticari faaliyetlere de başlayan Diyanet`in şirket bazındaki hizmetlerini de halen Diyanet Vakfı yürütüyor. Türkiye genelinde 920 şubesi bulunan ve işi din hizmeti olan Vakıf, 7 bin gayrimenkule de sahip. Vakıf, ticari faaliyetlerine 1982 yılında yayıncılık ve matbaacılık alanında başladı. Kısa sürede çok sayıda şirkete sahip olan Vakıf, ekonomik krizle birlikte bazılarını tasfiye etti. Bunlar arasında Temsaş ve Vetaş bulunuyor. Vakıf bünyesindeki Divantaş, Gintaş, Komaş ve 29 Mayıs Sağlık Hizmetleri şirketleri ile faaliyetlerine devam ediyor. Devlet Denetleme Kurulu raporlarına göre Vakfın, 1996 yılında 5 trilyon geliri, 2 trilyon lira harcaması bulunuyor. Vakfın ayrıca birçok büyük şirkette de hissesi bulunuyor. (MİLLİYET)
 

Hisse Başarıyla eklendi